Adalar Belediyesi’nin Kınalıada'da temizlik işçilerinin kullanımına açacağı 20 yataklı prefabrik yapı, sabaha karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) zabıtaları tarafından yıkıldı.
Kürşat Doğuhan'ın haberine göre, Adalar Belediyesi Başkan Vekili ve Meclis Üyesi Raffi Hermon Araks, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Kınalıada’da temizlik işçilerinin şimdiye kadar kalabilecekleri sağlıklı yerleri yoktu. Bu yüzden temizlik işçilerini Kınalıada’da 2-3 günden daha uzun tutamıyorduk. Süpürgeciler ve temizlik işçileri insani olmayan koşullarda; zemini beton, rutubetli ve akıl dışı yerlerde fahiş fiyatlara kalıyorlardı. Sorunun çözümü için Adalar Belediyesi olarak yaz başında harekete geçerek, prefabrike, demonte lojman yapımını başlattık. Badana-boya yapıldı. Büyük zorluklarla elektrik ve suyu bağlandı. Fayanslar döşendi, duş, lavabo, küvet, eviyeler monte edildi. Çok yakında açacağımız 20 ranzalı, içinde buzdolabı, çamaşır makinesi da olan çağdaş bir işçi koğuşu yapmanın heyecanı içindeydik.
Adalar İlçesi’nde özellikle Ermeni ve Süryani asıllı vatandaşların yazlık nüfusunun yüzde 90’ını barındıran Kınalıada’da, son dönem bu çalışmalarla, daha önce eleştiriye neden olan temizlik sorunu önemli ölçüde çözülmüş, hatta ada sâkinlerinin sevgi gösterilerine sık sık mazhar oluyor haline gelmişti. Bazen 20, bazen 40, bazen de 60 kişilik olağanüstü kadrolarla temizlik yapılıyordu. Adalar Belediyesi, son günlerde Ataşehir-Şişli Belediyesi’nden aldığı destekle, temizlik konusunda önemli mesafe almıştı.
Olaydan 2 gün önce İBB zabıta ekipleri Kınalıada’daki işçi koğuşunu yıkmaya gelince, Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu ve Adalar Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı Mürsel Ayrancı ve Adalar Belediyesi Zabıta Müdürü Orhan Güngör, İBB’deki muhataplarını arayarak yıkma girişimin gayri insani, uygunsuz, şık olmayan ve vicdandışı olacağını bildirdiler. Kamu yararına yapılan geçici de olsa bir çözümün, hoyratça ve zorbalıkla engellenemeyeceği söylendi. Buna rağmen İBB zabıtaları, dün gece, sabaha karşı 250 kişiyle Kınalıada’ya gelerek işçi koğuşunu yıktılar. Bu girişimleriyle, yalnızca temizlik işçilerinin değil, yaz boyunca burada yaşayan yaklaşık 27 bin İstanbullunun da sağlığını, hatta güvenliğini riske atıyorlar. Adeta cezalandırıyorlardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu davranışıyla, değişik din – mezhep, cemaat temsilcilerinin, yabancı ülke misyonunun ve yerli ve yabancı gazetecinin yaşadığı Kınalıada’ya böylesine davranarak, sadece ve sadece gölgesi uzak kıyılara kadar uzanacak bir utanç abidesi daha inşa ettiklerinin farkına varacaklar mı acaba?"