Extinction Rebellion'ın (Yokoluş İsyanı) Londra ve İngiltere'nin diğer kentlerindeki ana arterleri tıkama girişimleri iklim değişikliğini İngiltere'de tekrardan gündemin ilk sıralarına yerleştirdi. Oturma eylemleri ve gözaltılar haberlerde sıklıkla yer alırken grubun artan sıcaklıklarla mücadele konusundaki önerileri ikinci planda kaldı.
Yokoluş İsyanı "varlığımızı tehdit eden iklim felaketi ve ekolojik çöküşe karşı" üç adımlı bir plan öneriyor:
- Hükümet dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim krizi hakkında doğruları söylemeli,
- İngiltere karbon salımını 2025'e kadar sıfırlamak için bağlayıcılığı bulunan yasal düzenlemeler yapmalı,
- Bu hedefe ulaşmak için atılacak adımları denetleyecek bir "Yurttaşlar Meclisi" kurulmalı.
2025'e kadar sıfır emisyon hedefi gerçekçi mi?
İngiliz hükümetinin 2050'ye kadar karbon salımını sıfırlama planı hakkında tartışmalar yürüttüğü dikkate alınırsa 2025'te bu aşamaya ulaşmak son derece zor bir hedef.
Bunun gerçekleşmesi için İngiltere'deki bütün doğalgazlı kombilerin elektrikli kombilerle değiştirilmesi, bunun yaratacağı ekstra elektrik talebinin de eşi benzeri görülmemiş bir yenilenebilir enerji üretimi artışıyla karşılanması gerekiyor.
Zero Carbon Britain'a (Sıfır Karbon Britanya) göre İngiltere'nin 2030 yılında sıfır emisyon hedefine ulaşması için çoğu denize kurulacak 130 bin ekstra rüzgar türbinine ihtiyacı var. Bu türbinler Galler'in iki katı büyüklükte bir alanı kaplar.
Bir diğer değişikliğin de beslenme alışkanlıklarında olması; insanların et ve süt ürünlerini azaltması gerekiyor.
Uçakla yolculukların da önemli ölçüde azaltılması gerekiyor.
Sıfır Karbon Britanya'nın araştırma projesini koordine eden Paul Allen'a göre sıfır emisyon için yalnızca "birkaç yılda bir" uçmasına izin var:
"İnsanların birkaç haftada bir New York'ta bekarlığa veda partisine uçmasına izin veremeyiz. Sayılar bunu açıkça gösteriyor, kendimizi kandırmayalım."
Karbon salımı altı yılda nasıl sıfırlanır?
2025'te karbon emisyonunun sıfırlanması için savaş dönemindekine benzer önlemler alınması gerekiyor. Bu, sert bir siyasi adanmışlık olmadan imkansız.
İklim değişikliğine karşı dünyayı 12 yılda dönüştürebilecek çözümler öneren Rapid Transition Alliance'tan (Hızlı Dönüşüm İttifakı) Andrew Simms "2025 yılında sıfır emisyona ulaşmanın mümkün olup olmadığı sorusuna verilecek en dürüst cevap, denemeden göremeyeceğimiz" diyor ve ekliyor:
"Bütün iktidar ve bütün endüstriler istediğinde çok kısa zamanlarda nelerin başarılabileceğini genellikle unutuyoruz.
"2008'deki finansal krize verdiğimiz tepkiler kadar hızlı hareket etmek mümkün.
"Biyosferimizin sağlığıyla, bankacılık sistemimizin sağlığı ile ilgilendiğimiz kadar ciddi ve bütüncül bir şekilde ilgilenirsek bu tür hedeflere ulaşmak için gereken kaynak ve planlamanın nasıl sağlanabileceğini de görürüz."
Yokoluş İsyanı'na dahil olanlar iklim krizinin boyutunun, büyük çaplı emisyon kesintileriyle mücadele edilebilecek seviyeyi aştığını söylüyor.
Örgütün kurucularından Dr. Gail Bradbrook "Artık gerçekçi olma zamanı değil. Şimdi insanlığın tamamen yön değiştirme zamanı" diyor ve ekliyor:
"Bu sorun birkaç basit önlemle veya birkaç çatıya güneş paneli eklemeyle çözülebilecek bir noktada değil.
"Sorunu çözmek için o kadar geç kaldık ki mucizevi bir şeyler yapmamız lazım."
Emisyon kesintilerine dair zor kararları kim alacak?
Yokoluş İsyanı, İngiltere'nin karbon salımını sıfırlama planının ana öğelerine Yurttaşlar Meclisi'nin karar vermesini istiyor. Bu yapının ülke çapındaki nüfusu yansıtan bir temsiliyete sahip olması öneriliyor.
Dr. Bradbrook "İnsanlar için neyin önemli olduğuna onların karar vermesini sağlayalım" diyor ve ekliyor:
"Çocuklarının sağlığı, güvenliği ve gelecekteki beslenebilme imkanı mı, yoksa tatillere gidip et yemeye devam etmeleri mi daha önemli?
"Bir otobüs şoförü ile bir kuaförün birlikte bunu anlamaya çalışması lazım."
Bu fikri destekleyenler, İrlanda'nın zor toplumsal konularda oluşturduğu Yurttaşlar Meclislerini örnek veriyor.
Bu meclis son olarak İrlanda'daki kürtaj yasağını ele almış ve bir referandum düzenlenmesi gerektiğine karar vermişti. Referandumda yasağın kaldırılması, Yurttaşlar Meclisi'nin halkın nabzını doğru bir şekilde tuttuğuna işaret ediyor.
İrlanda'daki Yurttaşlar Meclisi iklim değişikliği konusunda da yüksek karbon salımına yol açan faaliyetlere yüksek vergi uygulanması gibi sert önlemler alınmasını savunuyor.
Bu da, parlamentoda iklim değişikliği üzerine bir komite kurulmasına yol açtı.
İrlandalı çevre yazarı ve yorumcusu John Gibbons, bu komitenin iklim değişikliği konusunda en güçlü partiler arası bildirinin imzalanmasını sağladığını belirtiyor.
Fakat yine de İrlanda'nın karbon salımı hedeflenenin çok üstünde:
"2020'den itibaren karbon salımına büyük yaptırımlar gelecek ve İrlanda bir yandan bunun utancını yaşarken diğer yandan da büyük bir fatura ödeyecek."
Emisyon kesintileri için siyasi destek var mı?
İngiltere hükümeti mevcut yasalar uyarınca karbon salımında belli kesintiler yapmak zorunda.
Yokoluş İsyanı ise çoğu siyasetçinin mevcut yasaların öngördüğünden çok daha fazla kesintiden yana olduğunu savunuyor, siyasi güçlerin trafik akışını ve toplu taşımayı kesintiye uğratan protestoculardan mutlu olduğunu söylüyor.
Örgüte göre yaptıkları şey siyasetçilerin bugüne kadar olmadığı şekilde bir araya gelerek bu konu üzerine adım atması için alan açmak.
Gail Bradbrook "Sağ-sol kavgasını bir kenara bırakmamız lazım, bu onun çok daha ötesinde bir şey" diyor ve ekliyor:
"İnsanların bir odada oturarak çözümler üretmesini ve bu durumdan nasıl kurtulacağımızı tartışmasını istiyorum.
"Sahip olduğumuz potansiyel, böyle bir süreçle açığa çıkar."