YKS’de elde edilecek başarının, yüzde 50’sinin çalışmayla yüzde 50’sinin ise sınav anını ve öncesini iyi yönetmekle elde edileceğini söyleyen Rehberlik Uzmanı Elif Aluç Gülşen, “Sınava giriş yerlerinin açıklanmasıyla daha somut bir hal alacak olan sınav düşüncesi ile heyecanlı bekleyiş yerini kaygıya bırakabilir. Bu nedenle öğrencilerin bu süreci iyi yönetmesi çok önemli” dedi.
İki buçuk milyondan fazla öğrencinin gireceği Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) sayılı günler kaldı. Sınava girecek öğrenciler kadar ailelerin de heyecan ve stres içerisinde beklediği YKS, 26 – 27 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek. Üç oturum şeklinde gerçekleşecek sınavın ilk oturumu Temel Yeterlilik Testi (TYT) 26 Haziran Cumartesi günü 10.15’te, ikinci oturumu Alan Yeterlilik Testi (AYT) 27 Haziran Pazar günü 10.15’te, üçüncü oturumu Yabancı Dil Testi (YDT) 27 Haziran Pazar günü 15.45’te yapılacak.
"Deneme sınavı çözmeye devam edin"
Konu çalışmalarının tamamlandığı bu süreçte öğrencilerin deneme sınavları çözmeye devam etmesi gerektiğini ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Rehberlik Uzmanı Elif Aluç Gülşen, “Yapılacak deneme sınavlarının sınavın gerçekleşeceği saatte başlatılması ve gerçek sınav süresinde sonlandırılması hem biyolojik saati ayarlamak açısından hem de sınav düşüncesinin yerleşmesi açısından önemlidir. Deneme sınavlarında çıkan soru hatalarından dolayı endişeye kapılmamakta fayda var çünkü henüz gerçek sınav gerçekleşmediği için öğrencilerin henüz eksiklerini tamamlamaya vakitlerinin olduğu göz önünde bulundurulmalıdır” diye konuştu.
"Olumsuz düşüncelere izin vermeyin"
Zaman zaman sınavla ilgili ya da sonrasına yönelik endişelerin oluşabileceğini belirten Gülşen, şu ifadeleri kullandı:
“Bunları düşünmek yerine başlangıçtan bu zamana kadar kat ettiğiniz mesafeyi aklınızda tutun. Nereden nereye vardığınızı, ne kadar çaba sarf ettiğinizi düşünün. Sınav hakkında olumsuz fikirlerin üretildiği tartışmalardan uzak durun, bu tarz konuşmaların sizlere faydası olmayacağı gibi kaygı düzeyinizi de arttırma ihtimali yüksektir. Odaklanmanız gereken sınav bittikten sonra uzun zamandır sürdürdüğünüz çalışmaların karşılığını alacağınız bir maratonun güzel bir şekilde sona erdiği olmalıdır. Bu rahatlama hissi sizleri motive edecektir.”
"Rutin oluşturun"
Sınav günü yapılacaklarla ilgili rutin oluşturmanın önemli olduğuna vurgu yapan Gülşen, “Belirli bir saatte uyuyup belirli bir saatte uyanmak, kahvaltınızı belirli bir saatte yapmak ve gerçek sınav saatinde deneme çözmeye başlamak sınav gününü prova etmek açısından önemli” ifadelerini kullandı.
"Sınava iki gün kala yoğun çalışmalardan uzak durun"
Yoğun çalışmayı sürdürmenin sınava yorgun girmeye sebebiyet vereceğini söyleyen Gülşen, “Çalışmalarınızı bitiremediğiniz endişesiyle kaygı düzeyinizin artmasına da sebep olacaktır. Bu nedenle son iki günü kendinizi dinlendirmeye, motive olmaya ayırmalısınız. Bu dönemde bünyeniz hassas olacağından dolayı gıda zehirlenmelerine sebebiyet vermemek adına son iki gün yemeklerinizi evinizde yemeye özen gösterin. Herhangi bir sakatlanma ve yaralanma motivasyonunuzu düşüreceğinden yoğun spordan ve el şakalarından uzak durun” dedi.
"Kaygınızı kontrol edin"
Sınav başladığında heyecan yaşamanın normal olduğunu söyleyen Gülşen, “İlk soruları okuduğunuz halde anlamayabilirsiniz. Hemen kâğıt-kalemi bırakın, gözlerinizi kapayıp derin nefes alın. Başaracağınıza dair kendinizi telkin edin. Sınav heyecanınız sınav sonuna kadar devam etmeyecektir. Bunun bilincinde olarak sınavın ilk dakikalarını en iyi olduğunuz testten başlayarak geçiriniz. Bu size vakit kazandırmanın yanı sıra kısa sürede daha çok puan almanızı sağlayacaktır. Soru köklerinin tamamını dikkatlice okuyun ezbere davranmayın. Uzun sorular öğrencilerin önyargılı olduğu sorulardır. Uzun sorulardan korkmayın genellikle bu sorular iyi açıklanmış sorulardır. Dikkatiniz dağıldığında 10-15 saniye gözlerinizi kapatarak zihninizi dinlendirin” diye konuştu. (DHA)
