Ülker Bisküvi’ye ait 102.6 milyon adet hissenin, Yıldız Holding bünyesindeki İngiltere merkezli Pladis Foods Limited şirketine satışıyla ilgili açıklama yapan Yıldız Holding CEO’su Murat Ülker, gerçekleştirilen satışın ‘atıştırmalık kategorisindeki varlıkların aynı çatı altında toplanması stratejisinin devamı’ olduğunu söyledi.
"Mal, vergi kaçırma değil büyüyen işler, artan kazanç, istihdam ve ihracat demektir"
Şirketin internet sitesi ve Instagram’daki kişisel hesabında bir duyuru yayınlayan Ülker, "Yerli şirketimiz Yıldız Holding, yani Ülker Ailesi, Ülker şirketindeki hak ve sorumluluklarına, niye yine % 100 kendi iştiraki olan Pladis vasıtasıyla sahip oldu? Bu değişikliğin sebebi nedir?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Sektör bazında odaklanılmış, farklı ülkelerde de artan kazanç ile büyüyen işler; istihdam, ihracat ve daha fazla vergi, katma değer üretmektir. Bizler bu hedefimize, uluslararası düzenleme ve rekabete göre yönetim becerisine sahip olarak ulaşacağız. Bu mal, vergi kaçırma değil büyüyen işler, artan kazanç, istihdam ve ihracat demektir. Biz buna kısaca global olmak dedik. Bu, bizim ailemizin ve işlerimizin milli oluşuna engel değildir. Aksine bu duruşu kuvvetlendirmektedir.”
Gelecekte Pladis’in hem İngiltere’de halka açılacağını, hem de Türkiye’e borsaya kote olacağını kaydeden Ülker, hisselerin satışının ardından ortaya atılan ‘mal, vergi kaçırma’ iddialarıyla ilgili olarak da, "Mal kaçırma” vergi cennetlerinde olur. Bir başkası adına yapılır. Hisse devrinde bu ikisi de söz konusu değilken, bu tür iddialar kötü niyetin ve husumetin ispatıdır” ifadelerini kullandı. Ülker’in açıklamasının tamamı şöyle:
1944’te merhum amcam ve babam Asım ve Sabri Beyler tarafından kurulan Ülker, bugün dünya çapında bir şirket haline gelmiştir. Türkiye’den dünya markası çıkarma hedefimize yönelik kurduğumuz pladis, kendi alanında dünyada üçüncüdür. Ayrıca merkezi İstanbul’da bulunan aile şirketimiz Yıldız Holding de, Türkiye’deki tüm sınai ve ticari yatırımları ile bugün 40 milyar TL’ye ulaşmış cirosuyla, sahip bulunduğu 80’den fazla fabrika ve binlerce işyerinde, 60 bin kişiyi istihdam etmektedir.
"Tüm dünyaya sermayesi % 100 Türk olan bir grubun başarısını gösterebilmeyi istiyoruz"
Başlıca Ülker, McVities ve Godiva markaları altında toplanmış olan atıştırmalık işimiz pladis, tüm işimizin % 40’ını temsil etmektedir ve Yıldız Holding’in faaliyetlerinin sadece dörtte birini oluşturmaktadır. Pladis, Türkiye dışında Japonya’dan Amerika kıtasına, Güney Afrika’dan Rusya’ya ve kuzeyde İskandinav ülkelerine ulaşan ticari ve sınai endüstriyel faaliyetlerde bulunmaktadır.
Biz tüm bu imkanları bize tanıyan devletimize, milletimize müteşekkiriz. Bu bilinçle ülkemizi dünyada temsil ederken hem iftihar ediyor, hem de bunun sorumluluğunu bilerek davranıyoruz. Tüm dünyaya sermayesi % 100 Türk olan bir grubun başarısını gösterebilmeyi istiyoruz; bunun için devlet ve milletimizin desteğinin ve güveninin hep yanımızda olduğunu biliyoruz.
İnanıyoruz ki ancak bu şekilde vazifemizi yerine getirebiliriz; haklılığımızı tüm dünyaya duyurmuş ve ispat etmiş oluruz. Bu, bizim iç ve dış tehditlere vereceğimiz en güzel cevaptır. Şimdi size güncel durumu izah edeceğim.
Holdingimiz, Ülker Bisküvi’de sermayenin % 30’una denk gelen 102.6 milyon adet hisseyi 2 milyar Türk Lirası karşılığında, kendi gıda firması Pladis Foods Limited’e sattı. Yerli şirketimiz Yıldız Holding yani Ülker Ailesi, Ülker şirketindeki hak ve sorumluluklarına, niye yine % 100 kendi iştiraki olan pladis vasıtasıyla sahip oldu? Bu değişikliğin sebebi nedir?
Yanıtı şu: sektör bazında odaklanılmış, farklı ülkelerde de artan kazanç ile büyüyen işler; istihdam, ihracat ve daha fazla vergi, katma değer üretmektir. Bizler bu hedefimize, uluslararası düzenleme ve rekabete göre yönetim becerisine sahip olarak ulaşacağız. Bu mal, vergi kaçırma değil büyüyen işler, artan kazanç, istihdam ve ihracat demektir. Biz buna kısaca global olmak dedik. Bu, bizim ailemizin ve işlerimizin milli oluşuna engel değildir. Aksine bu duruşu kuvvetlendirmektedir.
Bir kısmı ticari sır niteliğinde olan bu nedenleri aşağıda sıralıyorum.
- Bu devir kararı tamamen gelecek başarıya dönük bir organizasyondur. Aksi takdirde pladis’te Türk ağırlığı ve etkisi hissedilmeyecek, sahibi Türk bir İngiliz şirketi olarak kalacaktı. Bu iş idaresi bakımından önemlidir.
- Gelecekte pladis şirketi hem İngiltere’de halka açılacak, hem de Türkiye’de borsaya kote olacaktır.
- pladis şirketinin en karlı ve hızlı büyüyen parçası Ülker’dir. Şirketin gelecekteki toplam değeri için mühimdir.
- İçinde Türkiye, Ortadoğu ve Afrika (MENAT) yatırımı ve gelecek potansiyeli olmayan, global bir halka açık şirket düşünülemez.
- İşveren markamızı daha da güçlendirmek istiyoruz. Türkiye’deki bilgi birikimi, tecrübe ve teknolojiden istifade, inovasyon yeteneklerinin kullanılabilmesi ve sinerji için bu birliktelik şarttır. Ayrıca tüm Ülker çalışanlarının uzmanlıklarından global istifade bu şekilde olabiliyor. Mesela halen Türk üretim mühendislerinin uzmanlıklarından, Amerika’daki üretimlerimizde yararlanıyoruz.
- Bu birliktelik sayesinde tüm dünyadaki pladis fabrikalarına üretim ve ihracat yapabiliyoruz. Bunun için ülkemizde yeni kapasite yatırımları yapıyoruz. İstihdam ve Türkiye’den ihracat için bu çok gerekli ve faydalıdır.
- İngiltere-Türkiye arasında çifte vergilendirme yasası var. Yani vergi kaçakçılığı iddiasında bulunanların, yasalardan da habersiz olduğu görülmektedir.
- Yıldız Holding olarak sadece 2017’de 850 milyon Türk Lirasını aşkın vergi ödedik veya yerine geçen bağışta bulunduk.
- GOYAlıyorum. Her ay birçok ülkeye gidiyorum: operasyonlarımızı yerinde ziyaret ediyorum. Ama İngiltere’de ya da Türkiye dışında bir başka ülkede çalışma ofisim yok. İhtiyacım da…
- “Mal kaçırma” vergi cennetlerinde olur. Bir başkası adına yapılır. Hisse devrinde bu ikisi de söz konusu değilken, bu tür iddialar kötü niyetin ve husumetin ispatıdır.
- Yıldız Holding gibi tüm iştirakleri de T.C. Kanunları’na ve Yargısı’na tabidir.
