Kültür-Sanat

Yeşilçam'ın 4 yapraklı yoncasından biriydi: Ölümünün 3. yılında Fatma Girik'in sinemadan siyasete uzanan hayat hikayesi

23 Ocak 2025 23:10

Güncelleme: 24 Ocak 2025 00:34

Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından Fatma Girik'in vefatının üzerinden 3 yıl geçti.

Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın ile "dört yapraklı yonca"yı oluşturan usta oyuncu, Hayri Girik ve Münevver Ukav'ın çocuğu olarak 12 Aralık 1943'te İstanbul'da Sultanahmet'te dünyaya geldi.

Cağaloğlu Kız Lisesine devam ederken 14 yaşında figüran olarak sinemaya adım atan sanatçı, 15 yaşına geldiği 1957'de Seyfi Havaeri'nin senaryosunu yazıp yönettiği "Leke" filminde ilk başrolünü oynadı.

Sanatçı, verdiği bir röportajda, sinemaya başlangıcına ilişkin bilgi vererek, "Gençliğimde 'Yedi Kardeşe Yedi Gelin' filmi vardı. Dans edip şarkı söylüyor, bu arada da rol yapıyorlardı. İşte ben bu tür şeylerde oynamak isterdim. 12 yaşlarındaydım. Tahta bir evde oturuyorduk. Evin dört odası vardı. Her odasında bir aile otururdu. Biz de en üstte, arka tarafta, bahçeye bakan bir odada otururduk.

Tam karşımızdaki odada da Yeni Sabah gazetesinde işçi olarak çalışan bir adamcağız vardı. Bize her gün Yeni Sabah gazetesi getirirdi. O çalışmadığı günler figüranlık yapıyormuş. Biz fakiriz, annem genç bir kadın. Ben 12–13 yaşındayım ama beni pencereden bakarken görenler, büyük bir kızmışım gibi istemeye geldiler." demişti.

Kartal Tibet'in yönettiği Japon İşi filmi

Girik, daha sonra Memduh Ün'ün "Zeynep'in İntikamı" filminde figüran olmak üzere annesiyle görüşmeye gittiğini aktararak, şunları kaydetmişti:.

"O dönem İstanbul Lisesinin orta bölümüne yeni yazılmıştım. Annem, hep öğretmen olmamı istemişti. Anneme geçen gün 'İyi ki öğretmen olmamışım, sürünecektik.' dedim. Memduh'un filmine bir iki kez figüran gittikten sonra, annem beni göndermemeye başladı. Babam, 'Ne istiyorsa onu yapsın.' dedi. Ondan önce de bir gün masa başında oturuyorduk.

Babam gazete okuyordu. 'Baba ben artist olmak istiyorum.' dedim. Gazete bir müddet öyle durdu, sonra aşağıya indirdi ve dedi ki 'Bana bak her ne halt olmak istiyorsan ol ama adam gibi bir şey ol.' Ardından Memduh'un ve Atıf Yılmaz'ın filmlerinde figüranlık yaptım. Sonra Kemal Film'e gittim. O zamanlar Kemal Film'e figüran gitmek bile ayrıcalıktı.

Feridun Karakaya orada makyözdü. Bütün pudraları yüzüme vuruyor, boyaları yüzüme sürüyor, belki burada istikbali vardır diye beni Osman Seden'e beğendirmeye çalışıyordu. Osman Seden de 'Yok, olmaz böyle' dedi. O panonun arkasında öylece kaldım. Ama kapıdan kovsalar pencereden gireceğim. Sonra Memduh Ün başrolünde Ayhan Işık'ın oynadığı 'Ölüm Peşimizde' (1959) için beni çağırdı."

Yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı Kambur filmi

"Ölüm Peşimizde" filmindeki rolüyle dikkati çekti

Figüran olarak oynadığı filmlerden birinin setinde Memduh Ün ile tanışan usta oyuncu, Ün'ün yönetmenliğini üstlendiği 1960 yapımı "Ölüm Peşimizde" filmindeki rolüyle dikkati çekti.

Kariyeri boyunca 180'in üzerinde filmde ve birçok dizide rol alan sanatçı, 1957'de "Memiş İş Peşinde", "Leke", 1958'de "İstiklal Uğrunda", "Çakır Eminem", 1960'ta "Üsküdar İskelesi", "Vatan ve Namus", 1961'de "İki Damla Gözyaşı", "Duvaksız Gelin", 1962'de "Küçük Beyefendi", "Cengiz Han'ın Hazineleri", 1963'te "Bulunmaz Uşak", "Yaralı Aslan", 1964'te "Köye Giden Gelin", "Keşanlı Ali Destanı", 1965'te "Kartalların Öcü", "Hırsız", 1966'da "Karakolda Ayna Var", "Avare Kız", 1967'de "Yaprak Dökümü", "Sürtüğün Kızı", 1968'de "Köroğlu", 1969'da "Menekşe Gözler", "Boş Beşik", "Şoför Nebahat", 1971'de "Kerem ile Aslı" ve "Mahşere Kadar" adlı unutulmaz filmlerin de aralarında olduğu çok sayıda yapımda başrol oynadı.

Girik, 1972'de "Leyla ile Mecnun", "Ekmekçi Kadın", 1973'te "Rabia", "Ezo Gelin", "Hz. Ömer'in Adaleti", 1974'te "Talihsiz Yavrum", "Önce Vatan", 1975'te"Ağrı Dağı Efsanesi" ve "Ana Kurban Can Kurban", 1976'da "Kadın Hamlet", 1977'de "Ana Ocağı", "Hatasız Kul Olmaz", 1978'de "Gelincik" ve "Yaşam Kavgası", 1980'de "Bağrıyanık", 1981'de "Kanlı Nigar", 1982'de "Gülsüm Ana", 1984'te "Postacı", "1985'te "Yılanların Öcü" filmlerinde başrolü üstlendi.

Yeşilçam'ın birçok ünlü oyuncusu gibi bir dönem plak yaptı

Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 1965 ve 1967'de "En İyi Kadın Oyuncu Ödülü"nü alan sanatçı, 1998'de "Yaşam Boyu Onur Ödülü", 1. ve 3. Adana Altın Koza Film Festivali'nde de yine "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünün sahibi oldu. Fatma Girik, 18. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde ise "Aziz Nesin Emek Ödülü"ne layık görüldü.

Sanatçı, Yeşilçam'ın birçok ünlü oyuncusu gibi bir dönem plak yaptı. Öztürk Serengil'le 1965'te "Aguş/Aşka Şepke" adlı albümü yapan Girik, 1975'te ise "Aşk Düğümü/Su Sızmazdı Aramızdan" adlı 45'liğe imza attı.

Siyasete de adım atan Girik, Sosyaldemokrat Halkçı Partide (SHP) 1989-1994'te Şişli Belediye Başkanlığı görevini üstlendi. Sanatçı, bir dönem, televizyonda "Söz Fato'da" adlı programın sunuculuğunu üstlendi.

Sinemada 1990'lı yıllardan itibaren daha az görünmeye başlayan usta isim, en son 2012 yapımı "Babalar ve Evlatlar" adlı filmde rol aldı.

"Bir 78 yılım daha olsa yine sinemaya verirdim"

Girik, vefatından önce İzdiham dergisinde yer alan söyleşisinde, harika bir hayat geçirdiğini belirterek, "Halk beni çok sevmiş, şükürler olsun hala seviyor da. Ne mutlu bana, yıllarımı verdiğim sinema sanatı, büyük güzellikler getirdi yaşamıma. Bu sebeple çok iyi hissediyorum. Bir 78 yılım daha olsa yine sinemaya verirdim.

Nasıl ki bir anne için çocuk hiçbir zaman pişmanlık, yorgunluk, harcanan yıllar değildir, benim de çocuğum sinema oldu. En güzel duyguları, heyecanları, sevinçleri, endişeleri sinema ile yaşadım. İyi ki de öyle yapmışım." ifadelerini kullanmıştı.

Fatma Girik, tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 24 Ocak 2022'de hayatını kaybetti. Unutulmaz oyuncu, Muğla'nın Bodrum ilçesine defnedildi. (AA)

Televizyonlarda ‘Gassal’ gördük de ne oldu? Ölünce bizi yıkaması için en az 3 çocuk mu yapmalı? | Ekran Aşkına


Günün öne çıkan haberleri...

TIKLAYIN  - Merkez Bankası yılın ilk faiz kararını açıkladı

TIKLAYIN - Ertuğrul Özkök: Yılmaz Özdil’in ameliyat sonrası yayında teşekkür ettiği üç insan

TIKLAYIN - Evinde ölü bulunan kadının cesedi, yavru köpekleri tarafından yendi

TIKLAYIN - Banu Alkan hastaneye kaldırıldı


TIKLAYIN - Selahattin Demirtaş | Sorumlu yok, utanma yok, insanlık yok, bebek de yok artık

TIKLAYIN - Yangın faciasının yaşandığı Grand Kartal Otel mühürlendi

TIKLAYIN - Bakanlık ifşa etmeye devam ediyor; işte son taklit - tağşiş yapılan ve sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar listesi!



 

 

 
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir