Politika

Yeni Yol TBMM grup toplantısı | Ahmet Davutoğlu: Kültür ve Turizm Bakanı’nın rant ve Bolu Belediye Başkanı’nın şov siyaseti, 78 cana mal oldu!

"Şimdi ana muhalefet liderlerine sesleniyorum, çürüme tek taraflı değil, arkadaşlar!"

29 Ocak 2025 12:08

Güncelleme: 29 Ocak 2025 12:19

DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol’un TBMM’deki grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kartalkaya'daki otel yangını faciasına ilişkin, "Burada suçlu olan rant siyasetidir. Şov siyasetidir. Kültür ve Turizm Bakanı’nın rant siyaseti, Bolu Belediye Başkanı’nın şov siyaseti. 78 cana mal oldu. Bize soruyorlar, ‘Siz olsaydınız ne yapardınız?’ diye. Aynı gün yetkililerin hepsini hesaba çekerdim. Dört bakanı Yüce Divan’a göndermediler ama bunların hepsini Yüce Divan’a gönderirdim. Turizm Bakanı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü, İl Kültür ve Turizm Müdürü, Belediye Başkanı, İl Özel İdaresi, Vali, İtfaiye Müdürü, Şirket Sorumlusu, AFAD...Hepsi birden sorumlu. Hepsi, ortak bir cinayete eşlik ettiler" dedi.

DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, TBMM’de grup toplantısını yaptı. Toplantıda konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, Kartalkaya’da yaşanan yangında 76 kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin konuştu.

Yangında komşuları Kürşad Yıldız ve Nergis Yıldız’ın yaşamını yitirdiğini ve çocuklarının yetim kaldığını anlatan Davutoğlu, “Bu çocukların, bu yetişkinlerin her birinin bir hikayesi var. Ben sadece birine şahit oldum dün. O hatıra ile yüzleşmekten gece boyu gözüme uyku girmedi” dedi. Davutoğlu, konuşmasında ekrana Kürşad Yıldız’ın yangın esnasında kardeşi ile yaptığı konuşmaları yansıttı.

AKP'nin otelin yandığı gün il kongresi yapmasını da eleştiren Davutoğlu, “Saat 13.00 civarında 48 cenaze vardı. O sırada iktidar partisinin Ankara’da kongresi vardı. Rozetler takılıyordu, büyük bir facia olduğu haberi olmasın diye hala 8 ila 10 arasında cenazeden bahsediliyordu. Böyle vicdansızlık olur mu? Bir rozet uğruna halktan bu gerçekleri nasıl saklarsınız?” ifadelerini kullandı. Bu esnada grup sıralarından bir kişi “yazıklar olsun” diye seslendi.

Konuşmasında The National Fire Protection Association’ın (Ulusal Yangından Koruma Kurumu) raporuna yer veren Davutoğlu, kurumun yangının olduğu gün, yangınla ilgili görgü şahitlerine dayandırarak bir rapor yayınladığını hatırlattı. Davutoğlu, “Yabancıların dediği şey şu, siz bizden yüzyıl geridesiniz” dedi.

“Türkiye devri, çağından bahsedenler siz bize bir yüzyıl gerideki acıyı yaşattınız.“

Davutoğlu,  “Türkiye asrından, Türkiye devri, çağından bahsedenler siz bize bir yüzyıl gerideki acıyı yaşattınız. Yazıklar olsun size. Sebepler açık. Yangın alarmı, yangın merdiveni, sensörler, itfaiye yok. En önemlisi ne biliyor musunuz? Vicdan yok. Yürek yok. Yürekleri yanmıyor. Yanmayan yürekten fikir, düşünce, tedbir çıkmaz” diye konuştu.

''Dört bakanı Yüce Divan’a göndermediler ama bunların hepsini...''

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a yönelik eleştirileri sıralayan Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıkları şöyle:

“Burada suçlu olan rant siyasetidir. Şov siyasetidir. Kültür ve Turizm Bakanı’nın rant siyaseti, Bolu Belediye Başkanı’nın şov siyaseti. 78 cana mal oldu. Bunu söylüyorsam, boşa söylemiyorum. Şimdi size rant ticareti nedir onu anlatacağım Kültür ve Turizm Bakanı’nın, bakalım utanacak mı? Kim sorumlu? Merkezi yönetim itibarıyla söylüyorum. Bize soruyorlar, ‘Siz olsaydınız ne yapardınız?’ diye. Aynı gün yetkililerin hepsini hesaba çekerdim. Dört bakanı Yüce Divan’a göndermediler ama bunların hepsini Yüce Divan’a gönderirdim. Turizm Bakanı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü, İl Kültür ve Turizm Müdürü, Belediye Başkanı, İl Özel İdaresi, Vali, İtfaiye Müdürü, Şirket Sorumlusu, AFAD...Hepsi birden sorumlu. Hepsi, ortak bir cinayete eşlik ettiler.

''Kültür ve Turizm Bakanı, Ege’de talan ettiği sahillerle uğraşacağına, bakanlık yapsaydı...”

Mehmet Nuri Ersoy imzalı bir yazı. Tarih, 2018. Otele gidiyor, bu otele. Sertifika veriliyor o imza ile ETS firması tarafından. ‘Mutlu Misafir Sertifikası’ yani Kartalkaya’daki otelin sahibine, Mehmet Nuri Ersoy imza ile ‘Mutlu Misafir Sertifikası’ veriyor. Şimdi ne vereceksiniz işletmeye Sayın Bakan? Cinayete teşebbüs sertifikası mı? Böyle ucuz kurtuluş yok, hesap soracağız. Kültür ve Turizm Bakanı, Ege’de talan ettiği sahillerle uğraşacağına, bakanlık yapsaydı bu olmazdı. Bu şovmen belediye başkanı da mazlum mültecilerin suyunu keseceğine Kerbela’da gibi... İtfaiye ile uğraşsaydı bu olmazdı.

Biz siyasi ahlak yasası teklif etmiştik. Bu yasa yürürlükte olsaydı, bir turizm şirketi sahibi, Kültür ve Turizm Bakanı olamazdı. Hastane sahibi, Sağlık Bakanı olamazdı. Ticaretle uğraşan birisi, Ekonomi Bakanı olup da, kendi şirketine dezenfektan satamazdı.

''Devleti çadır devletine çevirdiler bunlar''

Kültür ve Turizm Bakanı’nın marifetleri... Bakan, Hazine’nin otel yapımına uygun gördüğü tüm konumları, öncelikle bütünleşik kıyı alanları planı doğrultusunda şekillendiriyor. Akabinde, kendi bakanlığından kendi imzası ile kendi şirketlerine tahsis yapıyor. Aynı kendi şirketine dezenfektan alan bakan gibi. Sadece bununla sınırlı kalmıyor. Satın aldığı alanlarda, kendi bakanlığı yetkisiyle turizm imar planı yapıyor. İmar planı ile çözüm üretemediği yerlerde, mesela Adalı Yalı arazisi gibi. Kendi sahibi olduğu şirketlerin arazilere lüks çadır yönetmeliği çıkarıyor. İmar çıkaramayınca, çadır çıkarıyor. Devleti çadır devletine çevirdiler bunlar. Yazıklar olsun. Bu yönetmelik öyle hazırlanmış ki tüm onaylar bakanlık imzasına ait olduğu için başak kimse faydalanamıyor. Bakan sadece kendi projelerine imza atıyor. Bakan’ın Muğla Cennet Koyu’nda yer alan çok tartışılmış otelin bitişiğinde bir yer var. 25 dönüm orman arazisi, Bakan’ın oteline bitişik. Bakan’a tahsis ediliyor. Bakan, önce bu ormanlık alanı kendi imzasıyla, kendi şirketine tahsis ediyor. Sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte ormanlık alana 0,30 emsalli turizm imar planı hazırlıyor ve imzaya açıyor. Bu hususta muhalefetin de dikkat etmesi gereken bir şey var. Bütün bu işlemlere, Muğla Büyükşehir Belediyesi itiraz ediyor ama Bodrum Belediyesi itiraz etmiyor. Kimin eli, kimin cebinde Allah aşkına?

21 Ocak’ta Kartalkaya’da yürekler yanarken, 22 Ocak’ta bir ilana çıkılıyor. İlan üç alanı tanımlıyor ve bu alanlarda kiralama yapılacak. Birisi Ankara Gölbaşı’nda bir alan. İkincisi de Gölbaşı’nda. Üçüncüsü Muğla Dalaman. Bahsedilen yer, 10 milyon 115 bin Türk Lirası. İlana çıkmanın minimum süresi 30 gün. Pazarlık usulü diyerek kanun arkasından dolaşıyorlar. 3 Şubat’ta ihaleye çıkacaklar. Burayı bakanın uygun gördüğü kimse oraya verecekler. Bu nasıl bir bakanlık? Devlet mi şirketleşti? Şirket mi devletleşti? Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bir şirket gibi yönetiyorlar. Ortağı 85 milyon olan değil, ortağı çetelerden oluşan, bürokrasiye sızmış çıkar çetelerinden oluşan şirket gibi yönetiyorlar.

''Bir tarafta genel müdür kimliğiyle yatırım belgeleri veriyor. ETS kimliğiyle de o belgeyi kullanıyor''

Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, bakanlıkta belge değerlendirme ve onaylama ile sorumlu. Başında Neşe Çıldık var. Sayın Bakan, bakan olunca Neşe Çıldık’ı bu genel müdürlüğün yardımcısı yapıyor. Son seçimden sonra da müdür yapıyor. Kim Neşe Çıldık? ETS’de, bakanın şirketinde çalışan birisi. Arkadaşlar nasıl olur bu? Bütün buraları denetlemekle sorumlu olan genel müdür, ETS firmasının yetkisiyken, oradan oraya atanıyor. Bir tarafta genel müdür kimliğiyle yatırım belgeleri veriyor. ETS kimliğiyle de o belgeyi kullanıyor. Böyle bir devlet, böyle bir rezalet mi olur? Sonra da televizyon televizyon gezip, ‘bizim sorumluluğumuzda değil’ diyeceksiniz. Ne oldu bu Neşe Çıldık’a? Siz oradaki aşçıyı, elektrikçiyi alıyorsunuz. Emekçiyi alıyorsunuz. Niye bu işlerden sorumlu genel müdür orada görev yapıyor? Çünkü ETS yetkilisi.

Şimdi ana muhalefet liderlerine sesleniyorum. Onlara sesleniyorum. Çürüme tek taraflı değil, arkadaşlar. Eğer gerçekten siyasi ahlaka önem veriyorsanız, kendi disiplin kurulunuzu işletirsiniz ve Belediye Başkanı'nı önce siz görevden alırsınız. O Belediye Başkanı orada durdukça ana muhalefet partisi kimseye siyasi ahlak dersi veremez. Bunların hepsinin derhal görevden el çektirilmesi gerekiyor.'' (ANKA)

 


Anadolu insanının Osmanlı İmparatorluğu zamanında tanıştığı bale nedir?

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir