Politika

Yeni Türkiye’nin yeni teamülleri nedir?

Mehmet Altan: Anayasal darbe yapıp, suç işlemenin adı 'yeni teamül' oldu

18 Ağustos 2014 16:10

Mehmet Altan*

15 yıl önce, Kocaeli’nin Gölcük İlçesi’nde saat 03.02’de, 7.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Resmi rakamlara göre Marmara Depremi’nde 18 bin kişi yaşamını yitirdi, 33 bin kişi yaralandı. 285 bin konut ve 42 bin işyeri hasar gördü. Yüz binlerce kişi evsiz kaldı.

Dün, Türkiye’nin büyük bir felaket yaşadığı  17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 15 yıl dönümüydü.
15 yıl sonra neredeyiz peki?

***

Uzmanlar  geldiğimiz noktanın, örneğin  İstanbul’da, 1999 yılından daha iç açıcı olmadığını vurguluyor.

Muhtemel bir İstanbul depreminin yol açacağı can kaybına ait öngörüleri tekrarlamak bile istemiyorum.

Aslında şaşırtıcı bir durum da yok…

Baksanıza muhtemel İstanbul depreminde “toplanma alanı” olarak belirlenen 470 yerin 300’üne gökdelen ya da AVM dikilmiş.

Böylece, Marmara’yı vuran 7.4’lük depremin 15. Yıldönümünde, İstanbul’da muhtemel bir depremde  sığınabileceğimiz boş alan kalmadığını da öğrenmiş olduk…

Son zamanlarda biliyorsunuz  ağızlardan düşmeyen bir “yeni teamül” lafı var, onlardan biri de  depremde sığınılacak alanları  imara açıp AVM yapmak anlaşılan.

Şöyle de sorabiliriz, “Yeni Türkiye’nin yeni teamülleri nedir?”

Soruya da şöyle cevap verebiliriz:

“Deprem sığınma alanlarına AVM yapmak.”

***

17-25 Aralık “hukuksal deprem” sürecinden sıyrılmak için Çankaya Köşkünü sığınak haline getirmeye kalkışmak da bir başka yeni teamül …

“Yeni teamül” diyorum çünkü  Tayyip Erdoğan, 2007 yılında Hürriyet'e verdiği bir röportajda "Başbakan olarak kaldığınız zaman bir siyasi kimliğiniz var. AK Parti'den ayrılıp Çankaya’ya gittiğiniz zaman siyasi kimliğiniz geride kalmıştır. Siz artık devletin başı durumundasınız. Bunu korumak zorundasınız ki milletin birliği ve bütünlüğünü koruyabilesiniz" demekteydi….
Gene aynı röportajda “Özal ve Demirel’den sonra partilerinde sıkıntı yaşandı, Ak Parti’de de yaşanır mı?” sorusuna ise:

“ Lider öldü, desinler. Yerine gelenin partiyi sahiplenip yerine götürmesi lazım," diye cevap vermiş.
Şimdi ne diyor:

“ ‘Teamüller böyle’ diyorlar. Ne teamülü?

İlk kez Cumhurbaşkanı’nı halk seçti, yeni bir teamül oldu.
Yeni Türkiye’nin yeni teamülleri olacak, yeni teamülleri de biz oluşturacağız, bu teamüllerle yola devam edeceğiz.
2023 hedefimize de bu şekilde varacağız.”
Cumhurbaşkanını halk seçti ama halk anayasayı değiştirmedi…
Anayasa 2007 yılındaki aynı anayasa… Ama gel gör ki, “yeni teamüller”  var…

Başbakan Erdoğan 7  yıldan sonra  anayasayı  alenen, göstere göstere ve devlete de, topluma da posta koyarak çiğnemeye “yeni teamül” diyor.

Özetle, anayasal darbe yapıp, suç işlemenin  adı “yeni teamül.”

***

Anayasa`nın 101. Maddesinin son paragrafı ne diyor:

“Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.”
Seçilmişlik anı nedir?

“YSK tarafından seçim işleminin kesinleştirilmesi, Anayasa’nın 101 ve 102, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 20. maddesine göre adayın seçilmişlik anının saptanmasıdır...Bunun da sonucu, başbakanlık görevinin sona ermesi, partisiyle ilişkisinin kesilmesidir.... 

Bu tarih de Yüksek Seçim Kurulu’nun resmen seçim sonucunu açıkladığı  15 Ağustos’tur.”

***

Bugün 18 Ağustos, Erdoğan istifa etti mi?

Anayasal suç işleyerek etmedi.

Bu ihlalin adı ne? Yeni teamül.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Erdoğan’ın başbakanlığı bırakmaması durumunda Anayasa’yı ihlal etmiş olacağını belirtiyor, “Bu, bir tür anayasal darbe, Anayasa’nın askıya alınması, ülkenin 28 Ağustos’a kadar ara rejime girmesi anlamına gelir,” uyarısında bulunuyor.

Ağustos’un 15’i ile 28’i arasında Erdoğan’ın başbakanlık yapmasının hukuka aykırı olduğunu belirten  Prof. Dr. Ergun Özbudun da, “Erdoğan’ın bu süre içerisinde başbakan sıfatıyla ibraz ettiği kararnameler daha sonra dava konusu olabilir ve iptalleri de mümkün. İmza atılan kararnamelerin dava konusu olması, iptal edilmesi durumunda yapılabilecek bir şey yoktur,” diyor.

***

Anayasal darbe yapan Erdoğan, sade anayasayı değil, Siyasal Parti Yasası’ndan AKP tüzüğüne kadar tüm kuralları da freni patlamış bir kamyon gibi ezip geçiyor.

AKP Genel Başkanlığı prosedürünün ne şekilde tamamlanacağı, Siyasi Partiler Yasası'nın 15. ve AKP Tüzüğü'nün 78. maddesinde düzenlenmiş bulunuyor.

Buna  göre AKP, MKYK organının üyesi bir kişiyi  10 gün içinde Genel Başkan vekili seçmek zorunda.

Bu ilkeler de “yeni teamül” kurbanı.

***

AKP Genel Başkanlığı seçim süreci, Siyasi Partiler Yasası  ve AKP Tüzüğü'ne uygun mu?

Maalesef, yeni teamülün maktulü durumundalar…

Hatırlayın, Erdoğan’ın geçen gün yapılan toplantıda, MKYK üyelerinden kendi isimlerini yazmadan, herkesin gönlünden geçen Başbakan adayını yazıp kapalı bir zarfa koyarak kendisine vermesini istediği yazıldı….

Gene, Erdoğan'ın hafta başına kadar, başbakan adayını yetkili kurullarına açıklamasının beklendiği söylendi.

Halbuki, Siyasi Partiler Yasası’nın  15.maddesi, “Parti genel başkanı, büyük kongrece gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile seçilir” emrini veriyor.

AKP Tüzüğü de, Büyük Kongreyi “partinin en üst karar ve denetim organı” olarak niteliyor, Tayyip Erdoğan’ın oyuncağı diye tarif etmiyor.

Gene tüzüğün 76. Maddesi,   “Genel Başkan, büyük kongre tarafından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile seçilir” diyor…

“Tayyip Erdoğan’ın kendi ikbal hesaplarına göre seçtiğini onaylar“ demiyor.

Başbakanın anayasal ve suç işlemesi halinde ortaya çıkacak  karanlık durumda  “yeni teamül  uygulanır” da demiyor.

***

Zavallı AKP, yasa da, tüzük de dinlemeyen bir adamın oyuncağı haline geldi.

Bu dönemin bitiş sürecine girmesi, oyların donması, bundan böyle aşağı doğru  eriyecek olması, durup dururken olmuyor.
Partiye yapılan bu baskıdan  güven oylaması  sırasında bir isyan çıkar mı, onu da daha sonra göreceğiz.

Bir rahatsızlık olmasa, TBMM’yi bakkal dükkanı kapatır gibi alelacele tatile sokarlar mıydı, bu da başka bir soru.

***

Siyaseten neler olur, şimdiden öngörmek çok da kolay değil…
Ama ben başka bir şeyi merak ettim, ”yeni teamül” oluşturarak “anayasanın öngördüğü düzenin ortadan kaldırılmasının” cezasına baktım.

Bu suçun cezası, Türk ceza kanunun 309 maddesine göre müebbet….

Deprem sığınma alanlarına AVM’lerin yapıldığı  Yeni Türkiye’de “müebbetlik” yeni teamüller dönemindeyiz.

Demek ki sivil darbeleri  cezalandırma  dönemi yaklaşmakta….
Hiçbir iktidar bu kadar ağır suçları açıkça işleyip, hukuktan paçasını kurtaramaz çünkü...

Türkiye’de bile mümkün olmaz bu.

Bu yazı gazete360.com'da yayımlanmıştır