Medya

Yeni Şafak, Anayasa Mahkemesi üyelerini "FETÖ ve PKK'ya kapı açtıkları" iddiasıyla hedef gösterdi!

11 Kasım 2023 00:19

T24 Haber Merkezi

İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi; TİP Milletvekili Can Atalay hakkında "hak ihlali" görüşüyle tahliye kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerini, fotoğraflarını yayımlayarak "FETÖ ve PKK'ya kapı açtıkları" iddiasıyla hedef gösterdi. Yeni Şafak'ın metninde, hedef gösterilen AYM üyelerinin "aday olup seçilseler Fethullah Gülen veya Murat Karayılan'a da dokunulmazlık verecekleri" öne sürüldü, ancak milletvekili adaylığının Yüksek Seçim Kurulu'nun onayıyla mümkün olabildiği, Can Atalay'ın bu onayla aday olup milletvekili seçildiği bilgisi verilmedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye işçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını değerlendirirken, tarihe geçecek bir hükme imza attı. 8 Kasım'da Yargıtay, AYM kararına rağmen Atalay’ın tahliyesini reddederken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. TİP’ten milletvekili seçilmesinin ardından Atalay’ın tahliye talebini reddeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu kararını yerinde bulmayan ve Atalay’ın tahliyesinin gerektiğine karar veren AYM’yi tanımadı. Daire, AYM üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Dün akşam üzeri açıklama yapan Yargıtay Başkanlığı ise Anayasa Mahkemesi'ne ağır suçlamalar yönelterek, 3. Ceza Dairesi'ni savundu. Yargıtay Başkanlığı açıklamasında, "Hukuk sistemini kaosa sürükleyecek vahim kararlar alıyor, anayasa koyucunun iradesini yok sayıyor! dedi.

Daire'nin kararı ve suç duyurusu ardından tartışmalar büyürken, iktidara yakın Yeni Şafak gazetesi de Atalay hakkında "hak ihlali" görüşüyle tahliye kararı veren AYM üyelerinin fotoğraflarını yayımlayarak hedef gösterdi.

Yeni Şafak, "AYM üyelerinin Gülen ve Karayılan'a dokunulmazlık vereceğini" iddia etti

"Hak ihlali" görüşüne imza atan AYM üyelerinin fotoğraflarını "FETÖ ve PKK'ya kapı açtıkları" iddiasıyla paylaşan Yeni Şafak, haber metninde ise hedef gösterilen AYM üyelerinin "aday olup seçilseler Fethullah Gülen veya Murat Karayılan'a da dokunulmazlık verecekleri" öne sürdü.

Yeni Şafak haberinde, "Atalay hakkında verilen hak ihlali kararına göre; Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, Erzurum'dan milletvekili adayı olsa ve kazansa, Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz hain darbe girişimini görmezden gelip üstüne terörist başına dokunulmazlık verecek. Ya da terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan, Şanlıurfa'dan milletvekili adayı olsa ve kazansa Anayasa Mahkemesi yine istediği takdirde teröristi Gazi Meclis'e sokup üstüne de dokunulmazlık verecek. Mahkeme, tutuklu bulunan HDP eski Eş Başkanı terör tutuklusu Selahattin Demirtaş için de 'hak ihlali' kararı vermişti" denildi.

Ancak Yeni Şafak, kendi iddiasını aktarırken milletvekili adaylığının Yüksek Seçim Kurulu'nun onayıyla mümkün olabildiği ve Can Atalay'ın da bu onayla aday olup milletvekili seçildiği bilgisini yazmadı.

TIKLAYIN | Türkiye tarihinde bir ilk: AYM kararına uymayan Yargıtay, Can Atalay hakkında 'hak ihlali' kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu!

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, "Gülen, Karayılan, Bayık da Meclis’e girer" demişti

Yeni Şafak'ın Gülen ve Karayılan iddiası ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararına dayanıyor. Daire, 8 Kasım tarihli kararda da, Atalay hakkında daha önce verdiği karara atıf yapılarak, aynı yorumu şu şekilde tekrarlamıştı:

“Anayasa'nın 14. maddesinin yargı organlarının kararları ile belirlilik ve öngörülebilirliği sağlayacak şekilde yorumlamaya elverişli olmadığını söylemenin isabetsiz olduğu ve açık bir şekilde TCK'nın 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320. maddeleri ile 310. maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçların, Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden, pek çok kanlı terör eylemi ile irtibatlandırılan ve haklarında yukarıda sayılan mutlak terör suçlarından soruşturma veya kovuşturma bulunup, henüz yakalanamayan ve kırmızı bültenle aranan Fethullah Gülen, Şerif Ali Tekalan, Recep Uzunallı, Adil Öksüz, Ekrem Dumanlı, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Sabri Ok ve Ali Ekber Doğan ve bunlar gibi şüpheli ya da sanıkların, milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının ve TBMM'ye girmelerinin önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmanın izahı kabil olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu itibarla, esasında Anayasa koyucu, hangi suçların Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında olduğunu tahdidi olarak belirlememişse de yukarıda sayılan ve bu kapsamda kaldığı kabul edilen mutlak terör suçları dışında suç olarak düzenlenen fiiller arasından da kapsamı belirleme görevini, özellikle soruşturma makamı ile derece ve temyiz mahkemelerinin takdirine bırakmıştır.”

TIKLAYIN - Yargıtay'dan Anayasa Mahkemesi'ne ağır suçlama: Hukuk sistemini kaosa sürükleyecek vahim kararlar alıyor, anayasa koyucunun iradesini yok sayıyor!

AYM kararı

Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP'ten milletvekili seçilmişti. Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yaptığı başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce reddedilmişti. Milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazandığı gerekçesiyle yargılamada durma kararı verilmesi talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılmıştı.

Sürecin devam ettiği sırada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. AYM de başvuruyu kabul ederek oy çokluğuyla 25 Ekim'de Can Atalay'ın "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM'nin kısa kararı Gezi davasına bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.