Yavuz Oğhan: SETA raporunu yazan İsmail Çağlar’ı programa davet ettim, 'Katılamam' dedi

RS FM’de Bi De Bunu Dinle programını sunan gazeteci Yavuz Oğhan, yabancı kuruluşlarda çalışan gazetecileri fişleyen Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) raporunda imzası bulunan İsmail Çağlar’ı programına davet ettiğini ancak SETA koordinatörünün 4 farklı gün için de mazeret bildirdiğini söyledi. Oğhan, “Bizim platform bu kadar açık, aleyhimize yazılan bir raporu bile tartışacak kadar demokratik. Muhataplar da keşke yazdıklarının arkasında duracak, sorulara cevap verecek kadar demokrat olabilselerdi” dedi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen SETA, “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlığıyla yayımladığı ‘rapor’da gazetecileri fişleme niteliği taşıyan izleme paylaşımlarını bir araya getirerek yayımladı. Raporda, BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye ve CRI Türk (Çin Uluslararası Radyosu) çalışanlarının özgeçmişleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar listelenirken, gazeteciler mesleki kriterlerle ilgisi olmayan ölçütlerle yargılandı, “basın/ifade özgürlüğü”ne vurgu yapan sosyal medya paylaşımları üzerinde bile kuşku yaratmaya yönelik ifadeler kullanıldı. Pek çok gazeteci ve siyasetçi rapora tepki gösterirken ‘internet andıcı’ benzetmesi yaptı.

Raporun içerisinde yer alan Sputnik Türkiye bünyesinde yayın yapan RS FM’de Bi De Bunu Dinle programını hazırlayıp sunan Yavuz Oğhan da tartışmalar üzerine Çağlar’ı programına çağırdı.

İsmi raporda geçen Oğhan, Çağlar’ın kendisine 4 farklı gün için de mazeret bildirdiğini söyledi.

Oğhan, sosyal medya hesabında şu mesajı paylaştı:

"SETA raporunu yazan İsmail Çağlar'ı radyo programına davet ettim, dün işi olduğunu söyledi, Salı'yı teklif ettim, programım var dedi, Çarşamba olsun dedim, toplantım var dedi, Perşembeyi önerdim. prensipte anlaşmıştık ancak bugün ‘Sakarya'da olacağımdan katılamam’ diyerek mesaj gönderdi.  Bizim platform bu kadar açık, aleyhimize yazılan bir raporu bile tartışacak kadar demokratik, muhataplar da keşke yazdıklarının arkasında duracak, sorulara cevap verecek kadar demokrat olabilselerdi.”