Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi önündeki olaylara katılan askerlerle ilgili tebliğnamesini Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne sundu. Başsavcılık, 14 kişinin hayatını kaybettiği olaylara katılan 52 kişiye açılan davada beraat eden 11 erin beraatinin onanmasını, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan 30 er, bir asteğmen, iki uzman çavuş ve bir uzman onbaşı hakkında verilen cezanın bozulmasını talep etti.
15 Temmuz'da İstanbul’un Harbiye semtindeki TRT Radyo binasının basılmasıyla ilgili açılan davada yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 14 erle ilgili ilk derece mahkemesinin ve istinafın kararı, Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 14 ere verilen cezaya yönelik bozma kararı vererek tahliyelerine hükmetmişti. Bu kararın ardından Yargıtay'dan bir talep de 'İBB'yi işgal girişimi' davasına ilişkin geldi.
TIKLAYIN - 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle 3,5 yıldır hapiste olan erlerle ilgili ilk tahliye kararı çıktı
5 günlük er de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı
Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan erler arasında, henüz 5 günlük er olan Ahmet Özdemir de yer alıyordu. Özdemir, diğer erler gibi, 14 kişinin ölümünden sorumlu tutularak 14 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Tebliğnamede, Milli Savunma Bakanlığı'nın davaya katılma talebinin suçtan zarar görmediği için reddedilirken, erlerin darbe girişimine ne şekilde katıldığı ve adam öldürme suçuna iştiraklerinin belirlenemediğinin ve emir komuta zinciri içinde erlerin iradelerinin sakatlanıp sakatlanmadığının değerlendirilemediğini altı çizildi.
"Eksik inceleme ve yetersiz değerlendirme"
Ayrıca, tebliğnamede hata ve cebir ve tehdit altında işlenen bir suç olup olmadığı konusunda değerlendirme ve yeterli araştırma yapılmadığı belirtildi. Olay yerindeki kameraların kaydettiği görüntülerin hiçbirinin incelenmemesi ve toplanmaması da bozma talebine gerekçe olarak gösterildi.
Tebliğnamede, ilk derece mahkemesinin verdiği kararda eksik inceleme ve yetersiz değerlendirme yapıldığı da belirtildi.
