15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle 3,5 yıldır hapiste olan erlerle ilgili ilk tahliye kararı çıktı

15 Temmuz darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle dört yıla yakın süredir hapiste olan erlerle ilgili ilk tahliye kararı çıktı.

Medyascope'tan Caner Polat'ın haberine göre, İstanbul’un Harbiye semtindeki TRT Radyo binasının basılmasıyla ilgili açılan davada yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 14 erle ilgili ilk derece mahkemesinin ve istinafın kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 14 ere verilen cezaya yönelik bozma kararı vererek tahliyelerine hükmetti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 14 erle ilgili “Anayasayı ihlal”, “kasten öldürme” ve “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin bozulmasına, bozmanın “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “haberleşmenin engellenmesi” suçlarına da sirayet etmesine hükmetti. Yargıtay bu çerçevede sanıkların tutuklu bulundukları süreyi ve mevcut delil durumunu dikkate alarak tahliyelerine karar verdi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi sanıklarla ilgili müebbet hapis cezası kararı vermiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi ise 15 Şubat 2019’da kararı onamıştı.

Dosyada TRT, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılan sıfatıyla yer alıyordu.

Kararı değerlendiren avukat Meliha Mutlu, “Bu kararın benzer dosyalarda emsal olmasını diliyorum. Erlerden hiçbir farkı olmayan askeri öğrenciler içinde bu karar verilmeli” dedi. Mutlu, kararın tebliğnamesinde belirtilen “erlerin Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşisinde en alt statüde olması” gerekçesiyle tahliyelerinin yerinde olduğunu vurguladı. 

Ne olmuştu? 

TRT baskını sırasında Fahrettin Yavuz, Murat Demirci ve Jaouand Meroune isimli üç kişi hayatını kaybetmiş 50 kişi de yaralanmıştı. Baskın, Hasdal kışlasında akşam saat 20.00’da içtimaya çağrılan askerlere “terör saldırısı var” denilerek radyo binası önüne getirilmesiyle başladı.

Erlere emir verenlerin baskın ve çatışmalar sırasında erlerin telefonlarını topladıkları ve “dışardakiler halk değil, onlar DAEŞ’li, PKK’lı. Halk biziz, halk sizsiniz” sözleriyle erleri motive ettikleri mahkeme kayıtlarına girmişti.