Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "2-3 yıl kurak olsa bile su sıkıntısı çekilmeyecek. Barajlarımızda su seviyesi iyi. Vatandaşlarımız da rahatlıkla suyu kullansınlar, sadece israf etmesinler" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, NTV canlı yayınında Başbakan Erdoğan'ın da dikkat çektiği Ergene Nehri'ndeki kirlilik, orman yangınları ve barajlardaki su seviyesiyle ilgili konularda soruları yanıtladı.
İki hafta önce siz de gündeme getirdiniz. Özellikle Ergene Nehri'yle ilgili sayın başbakanın sizi aradığını "Nedir bu Ergene'nin durumu" diye sorduğunu söylediniz. Başbakan Erdoğan'ın bu soruyu sormasındaki sebep neydi?
Ergene’de büyük bir kirlilik var. Ergene havzasında çöpler, katı atıklar mevcuttu. Başbakanımız tabii bu manzarayı görünce rahatsız oldu. Bir kasaba, ilçe veya ilin katı atıklarının toplanması ve bertarafından, atık sularının toplanıp arıtılmasından, içme suyunun dağıtımından tamamen belediyeler sorumludur. Ama maalesef Trakya’daki hiçbir Cumhuriyet Halk Partili belediye bu vazifeyi layıkıyla yapamayınca başbakanımız da rahatsız oldu. Trakya gerçekten güzel bir bölgemiz ve Avrupa’ya açılan kapımız. Bu yüzden bu vazifeyi bize yükledi.
Bir de orada sanayimiz var. Tabii, arıtma yapıyor ama yeterli derecede renk gidermesi yapmadığı için kısmi arıtma yapıyor kabul edebiliriz. Hiçbir atık su arıtma tesisi ve katı atık bertaraf tesisi olmayan belediyelerin atık sularını doğrudan derelere, bilhassa Ergene Nehri'ne vermesi sonucunda kirleniyor. Bu konuda başbakanımızın talimatıyla Ergene eylem planı hazırladık. Burayı bütünüyle düşündük. Burada dereler var, yan dereler var, bunların ıslahı gerekli, düzenlemelerinin yapılması gerekli. İkinci husus katı atıkların toplanması ve bertaraf edilmesi. Üçüncüsü, atık su arıtma tesislerinin belediyelere mevzuatta değişiklik yapılarak gerekirse iller bankası tarafından yapma imkanı sağladık. Sanayi bölgelerini, organize sanayi bölgesi içinde olmadığı için bir kanun çıkararak organize sanayi bölgelerine toplamak için gerekli hazırlıkları yaptık. Ağaçlandırma, erozyon kontrolü, aynı zamanda zirai ilaçların denetimi için çiftçilerin eğitimi, gübre kullanımının denetlenmesine varıncaya kadar hatta otomatik izleme sisteminin kurulmasına kadar her şeyi planladık. Ama burada artık belediyelerin kendi mesuliyetleri altında kanunen olmasına rağmen hala gevşek davranmalarını hazmedemiyorum.
DSİ’ye talimat verdik, Ergene Nehri'nin 34 kilometrelik kısmı ıslah edildi. "28 dereyi yan kollarıyla ıslah edeceksiniz" dedik şu anda 20 tanesi tamamlandı veya proje safhasında, 8 tanesi şu anda inşa ediliyor. Bunun dışında orada 53 tane belediye var, hemen hemen hiç birisinin atık su tesisi yok çoğu da Cumhuriyet Halk Partili belediyeler. Nüfusu 10 binden büyük olan 13 belediyenin 12 tanesinin atık su arıtma tesisini biz yaptık. Dolayısıyla, 13 tane büyük belediyenin atık suları arıtılacak. DSİ Genel Müdürlüğü şu anda proje yapıyor bizzat ben takip ediyorum. İnşallah birçoğuna bu sene temel atacağız. Islah organize sanayi bölgeleri kanunu çıktı biliyorsunuz şu anda kuruluş çalışmaları başladı. Aynı zamanda sanayiler içinde konuştuk onlara takvim verdik. Ergene’de gerekli su kalitesi standartlarını sağlayacak şekilde ya arıtma yapacaklar veya bunu biyolojik arıtmadan sonra Marmara Denizi'ne verecekler. Bu şekilde renk problemi hallolacak. Bir de su kullanmanın bir maliyeti var. Kuyular açılmış onlara da sayaç takacağız öyle canı istediği gibi yer altından suyu çekip, dereyi kirletip boşaltamayacak. Sanayicilere dedik ki "Bundan sonra gerekli tedbirleri almanız lazım. Az su tüketen teknolojiler veya geri kazanma ile ilgili çalışmaları yapmanız lazım.". Bazı fabrikalar gerçekten çok başarılı oldu. Bir de Ergene’ye sadece sanayi atık suları değil bir de tabiattan gelen kirlilik var. Bunu önlemek için çok kapsamlı bir çalışma yaptık. Şu anda yaklaşık 9545 hektar arazide çalışma yaptık 7 milyon adet fidanı oraya diktik.
Orman yangınları konusunda alınan tedbirler neler?
Dikkat ederseniz hükümetimiz döneminde orman yangınlarıyla büyük bir mücadele yapıyoruz. Bir kere bunu biz akıllıca yönetmeye başladık. Herhangi bir yerde yangın çıktığı zaman ki bazen 30 tane yangın çıkıyor, bizim dışımızda anız yangını dediğimiz vatandaşın yangınları da çıkıyor onlara da müdahale etmek durumunda kalıyoruz. 49 tane hava söndürme ekipmanımız var. Yarıca, yaklaşık 5 bin tane kara ekibi, 10 bin civarında da mühendis ve işçimiz var. Bu konuda çok iyi mücadele diyoruz. Sistemi ben kendi odamdan dahi bir yangına giden bütün iş makinelerini, helikopteri yangınla mücadele eden uçağın dahi o andaki hızını koordinatlarını görecek bir sistem sahibiz. Yabancı bakanlar geldikleri zaman bunu hayranlıkla izliyor. "Biz de bunu kurar mısınız?" diyorlar. Vatandaşlarımıza da teşekkür ediyorum bir duman gördükleri zaman en kısa zamanda ilgili yerlere bildiriyorlar. Biz de yaklaşık 15 dakika zarfında bütün ekiplerle yangın mahallinde oluyoruz.
-Afrika sıcaklarını yaşıyoruz malum. Su sıkıntısı çekecek miyiz sorusu akla geliyor hemen.
Biz bütün şehirlerde gerekli tedbirleri aldık. Hatta 2-3 yıl kurak olması halinde bile su sıkıntısı çekilmemesi için gerekli tedbirleri alıyoruz. Pek çok büyük şehrimizi birkaç koldan besliyoruz. Biz çok büyük düşündük, barajlarımızın da su seviyesi iyidir. Vatandaşlarımız da rahatlıkla suyu kullansınlar, sadece israf etmesinler. Biz kimseyi susuz bırakmayacağız, bunun için çalışıyoruz.