Politika

Vatan Partisi'nde istifa

18 Ocak 2021 19:36

'Ergenekon ve Balyoz' yargılamaları sırasında Silivri Cezaevi önündeki 'Nöbet Çadırı'nın öne çıkan isimlerinden Hıdır Hokka, "Vatan Partisi Beylikdüzü İlçe Başkanı Erol Öztürk'ün, kendisine ve eşine ettiği küfürlere sessiz kalındığını" belirterek, partisinden istifa etti. Hokka, "Birbirinin yüzüne bakamayacak insanların bir arada olması zulümdür. Bu zulme son veriyorum." dedi. 

Vatan Partisi'nde dikkat çekici bir istifa yaşandı. Vatan Partisi'nin kamuoyunda tanınan isimlerinden Hıdır Hokka, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla partisiyle yollarının ayrıldığını duyurdu.

"42 yıllık partimden istifa ediyorum"

Hokka, Vatan Partisi Beylikdüzü İlçe Başkanı Erol Öztürk'ün, kendisine ve eşine 'ağza alınmayacak küfürler ettiğini', aylardır tüm girişimlerine rağmen Öztürk’ün partiden ihraç edilmediğini belirtti.

Vatan Partisi'nin kendisine yönelik tutumuna tepki gösteren Hokka, istifasını "42 yıllık partimden istifa ediyorum sizlerin yolu açık olsun" sözleriyle duyurdu.

Hokka'nın istifa açıklaması şöyle: 

Hokka istifasına ilişkin şu açıklamayı yaptı:

"Değerli Vatan Partili arkadaşlar. Oğlum Bora partili değil. Partiye de bize de dost değil. Bora ile Beylikdüzü İlçe Başkanı Sayın Erol Öztürk, sosyal medya üzerinden takışmışlar.

Ben öğrenince kendisini hiç tanımadığım Erol Beyin telefonunu il merkezinden aldım. Sayın Erol Beyi aradım. ‘Erol ben Hıdır Hokka’ dedim. ‘Aranızda benim oğlumla bir problem olmuş. Oğlum partili değil partiye de dost değil ona göre tutum alın’ dedim.

Bana, ‘Hıdır Bey biz konuştuk bir problem yok, Bağcılar ilçe başkanı da araya girdi biz o meseleyi çözdük’ dedi. Ben de ‘teşekkür ederim size de bu yakışır’ dedim. Telefonu kapattık.

Üç gün geçti Erol Bey, akşam 19.00 gibi beni aradı. ‘Hıdır Bey şimdi Beylikdüzü’nde sizin eski belediye başkan adayı ile oğlum da yanımda oturuyoruz. Seni de çok seviyorlar’ dedi. ‘Teşekkür ederim’ dedim. Ve ‘Hıdır Bey adam gibi bir evlat geliştirememişsin’ dedi Erol. ‘Tamam ben sana söylemiştim’ dedim. Telefonu kapattı.

Bir dakika geçmeden eşimin telefonunu aradı. Açtık, ilk sözü ‘Pepe sen misin’ der demez. ‘Senin a…k. En kıymetlilerine yüzlerce düz giderim, senin kocan orada sana kocalık yapamıyor. Oraya gelip seni de onu da d... s…’ Bu ilçe başkanı bu küfürleri yağdırdı. Ben de ‘kapat şu iti’ dedim.

Telefonu kapattık. Barbaros doktoru aradım, ‘Bu ne rezillik Barbaros, adam bize ağzına geleni söyledi. Bu adamı nereden buldunuz niye bu adam bizi seçti, partiye temizlik mi yaptınız’ dedim. İl Başkanını aradım. ‘Uyaracağız’ dediler. Büyük ihtimal uyardılar. Bu olay böyle 45 gün kaldı. Ve adamı ile çağırmadılar. Ayağına gittiler. Kuruma çağırmadılar. Sayın il başkanı bir nasihat mektubu yazdı. Ben diyorum ki ‘42 yıllık partiliyim. İçeri düştüm 12 Eylüllerde 1 Mayıslarda. Afişte pankartta ne polisten ne askerden böyle alçakça küfür hakaret görmedim’ diyorum. İl başkanı senin 42 yıllık olmamla senin ilçe başkanı Erol beyin yeni partili olmasının bizim için hiçbir kıyası olamaz. Benim tam tersini söylüyor.

Ve bunun üzerine senin Erol Beyi il disiplin kuruluna verdim eşimle birlikte. Ancak 18.10.2020 verilen dilekçe ilin oy çokluğuyla reddettiler. Biz 7 aydır bu onursuzu içimizde taşıyoruz, uykularımız kaçıyor. 6 aydır stresten uyuyamıyorum. Bize bu küfür hakareti reva gören insanlarla nasıl bir arada kalacağız. Nasıl bu küfürleri yiyen insan olarak birbirimizin yüzüne bakacağız.

Biz kendi onursuzluğumuzla hasiyetsizce aranızda dolaşmaktansa intihar etmeye karar verdim. 42 yıllık partimden istifa ediyorum sizlerin yolu açık olsun. Birbirinin yüzüne bakamayacak insanların bir arada olması zulümdür. Bu zulme son veriyorum. Saygılarımla.”