Sağlık

Uzun süren burun tıkanıklığına dikkat; kalp sorunu olabilir!

"Burun tıkanıklığı, uyku bozukluğu, baş ağrısı, kalp rahatsızlığı, hipertansiyon ve tat-koku bozukluklarına sebep oluyor"

26 Ekim 2021 11:23

Uzun süren burun tıkanıklığı zamanında tedavi edilmediği takdirde ciddi hastalıklara hatta kalpte önemli sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Şahin Ulu yaptıkları araştırmada, burun tıkanıklığı olan hastalarda ortalama akciğerleri besleyen ana arter basıncının arttığını ve kalpte sağ odacığın fonksiyonunun kötüleştiğini gözlemlediklerini söyledi.

Prof. Dr. Ulu, kendisinin de araştırmacısı olduğu çalışmanın araştırmanın 2016 yılında 60 kişiyle yapıldığını belirtti. Çalışmada burun içi eğriliği veya diğer nedenlerle burun tıkanıklığı olan hastalarda ortalama pulmoner arter (akciğerleri besleyen ana arter) basıncının arttığını ve kalpte sağ odacığın (sağ ventrikül) fonksiyonunun kötüleştiğini gözlemlediklerini ifade etti.

İyileşmeyen burun tıkanıklığı nedeniyle burun ameliyatı (septoplasti) yapılan hastalarda ortalama pulmoner arter basıncının azaldığı ve sağ yentrikül fonksiyonunun, ameliyat sonrasında iyileşme eğilimine girdiğini Prof. Dr. Şahin Ulu, “Yani ameliyat sonrası hastalarımızın hem kalp sağlığı hem de akciğerleri gözle görülür şekilde düzeldi. Burun içlerinde de gözle görülür genişlemeler ve düzelmeler tespit edildi” dedi.

"Burun tıkanıklığı olan kişilerin uykuları bozuluyor"

Ulu şu ifadeleri kullandı: 

Burun tıkanıklığı uzun süren kişilerde rahat ve derin uyku uyuyamama, uykuda horlama, nefesin durması, aşırı terleme, boğazda kuruma buna bağlı farenjit ve sık uyanma gibi sorunlar görülmeye başlıyor. Uykunun yeterli ve kaliteli olmaması nedeniyle gün içinde kişi oturduğu yerde, kitap okurken veya araba kullanırken uyuyor, bu da çok ciddi hayati tehlikelere neden olabilir."

"Hipertansiyon ve tat-koku bozukluklarına neden oluyor"

Uyku bozukluğu ve horlama, şiddetli baş ağrısı, kalp rahatsızlığı, hipertansiyon ve tat-koku bozukluklarının burun tıkanıklığının sebep olduğu rahatsızlıklardan sadece bazıları olduğunu işaret eden Ulu, burun tıkanıklığının başka birçok tehlikeli hastalığın da tetikleyicisi olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.

Burun tıkanıklıklarının bazen basit kemik, kıkırdak eğriliği, burun eti şişmesi sonucunda oluşabileceğini belirten Ulu, bazen de sorunun arkasında çok ciddi nedenlerin (burun içi kitleler) yatabileceğini dikkat çekerek “Burun içinde olmaması gereken kitlesel oluşumlar, bazen farkında olmadığımız kötü huylu bir kanser ya da (polip) dediğimiz burun etlerine neden olabilir. Tabii alerji de burun etlerini büyütebilir” dedi.

"Burun estetiği öncesinde KBB muayenesi yaptırın"

Estetik burun ameliyatı yaptıracak kişilerin burun içinin mutlaka bir Kulak Burun Boğaz (KBB) hekimi tarafından endoskopik olarak muayene edilmesinin şart olduğunu dile getiren Ulu, “Arka bölgelerde yani alın ışığıyla görülemeyen bölgelerde sürpriz patolojiler eşlik edebilir. Hatta birçok hastada tomografi ile ayrıntılı olarak sinüslerinin de değerlendirmesi yapılabilir” diye konuştu.

"Burun içi ve dışı birlikte düzeltilmeli"

Bazı hastalarımızda hem burun içi hem de burun dışı eğrilikleri olabilir. Biz hastalarımıza nefes probleminin giderilmesi için hem burun içi hem de dışının birlikte düzeltilmesini öneriyoruz. Bu sadece estetik amaçlar için yapılmaz, burun bütünlüğü ve uyumu için şarttır. Burun etlerinin küçültülmesi de yapılabilir.

"Burun etleri kemik ve yumuşak dokulardan oluşur, cerrahi olarak hem kemik hem de yumuşak dokulara işlem yapılabilir veya radyofrekans teknolojisi ile küçültülebilir. Tecrübeli bir Kulak Burun Boğaz doktoru endoskopik olarak tüm problemleri (polip, burun eti, iyi veya kötü huylu kitleler vs.) ayrıntılı olarak değerlendirip gözle görülmeyen sıkıntıları giderebilir.”

Burun tıkanıklığına karşı neler yapılmalı?

Alerjik hastalarda burun etlerini küçültmek, birçok şikâyeti burun tıkanıklığı ile birlikte giderebilir. Ancak sadece bu şekilde hastaların nefesleri açılmaz, aynı zamanda alerji testi yaptırıp temel alerjenlerden de uzak kalmalılardır.”  (DHA)