10 Ocak 2025 12:06
Güncelleme: 10 Ocak 2025 14:56
Uzun süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve önceki gün hayatını kaybeden yazar, senarist ve eleştirmen Selim İleri (75) için Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) tören düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, Selim İleri'nin yeğeni Ferhat Nutku, İleri'nin yakınları, sevenleri ve edebiyat dünyasının önemli isimleri katıldı.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden yazar, senarist ve eleştirmen Selim İleri, kaldırıldığı hastanede önceki gün hayatını kaybetmişti. Selim İleri için Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) tören düzenlendi. Tören İleri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı. Ardından yazarın fotoğraflarından oluşan kısa film gösterimi yapıldı. Törene yazarın ailesi, dostları, sevenleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende bir konuşma yapan yeğeni Ferhat Nutku, "Dayım kendisiyle ilgili konularda beni tembihlemişti. Benden izin almadan asla bir şey yapma demişti. Maalesef şimdi ondan izin almadan bir konuşma yapacağım. Affet beni " diyerek sözlerine başladı.
Nutku, "Mutsuz çocukluk kırık aşk hikâyeleri yarım kalmış yaşamlar, yaşanmışlıklar Selim İleri'nin hayatıdır. Sanatın sadece her şeyi değiştirebileceğine inandı. Şimdi senin bıraktığın yalnızlıkla kitaplarınla baş etmeye çalışacağız " dedi.
Arkadaşı yazar Ayşe Sarısayın da törende bir konuşma yaptı. Sarısayın, "Çok üzgünüm çok üzgünüz hepimiz. Çok yönlü kültür sanat insanı. Sevgili dostum Selim İleri için birşeyle söylemek çok zor. Varlığına, ardında bıraktığı ve bize emanet ettiği kitaplara, dostluğuna bana öğrettiği ve yaşattığı tüm duygulara şükranla daima" ifadelerini kullandı.
Törene katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, İleri'nin Türk edebiyatındaki önemine işaret ederek, "Osmanlı'nın son günlerini gören, değişime şahit olan ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında edebiyatımıza yön veren büyük bir kuşak vardı. Selim Bey de işte bu büyük edipler dünyasında yetişmiş, onlardan aldığı geleneği, zarafeti, Türkçeyi 21. yüzyıla taşımış büyük bir edebiyat ve kültür insanıydı." dedi.
İleri'nin sadece yazdıklarıyla değil, anlattıklarıyla anlatım biçimi ve kişiliğiyle de geçmişten geleceğe bir köprü görevi üstlendiğine dikkati çeken Çam, şunları kaydetti:
"Türk edebiyatına hem eserleriyle hem de kişiliğiyle emek verdi. Yeşilçam'a az ama öz senaryolar hediye etti. Bir sanatçı olarak görevini yerine getirmenin huzuruyla aramızdan ayrıldı. Edebi birikimini İstanbul aşkıyla süsleyen Selim İleri'nin kurduğu, gördüğü ve anlattığı dünya, bugün İstanbul'un, kültür ve sanat hayatımızın bir parçası olarak varlığını sürdürüyor ve kitaplarıyla sürdürmeye devam edecek."
Serdar Çam, İleri'nin 2012'de Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldüğünü vurgulayarak, usta edebiyatçının nezaketiyle de herkesi etkilediğini söyledi.
İleri'nin ailesi ile dostlarına baş sağlığı temennisinde bulunan Çam, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da taziye dileğini aktardı.
İleri için, öğle vakti Vaniköy Camii'nde cenaze namazı kılındı. Namaza 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile İstanbul Valisi Davut Gül de katıldı. İleri kılınan cenaze namazının ardından Sahrayıcedit Mezarlığı'nda defnedildi.
(DHA, ANKA, AA)
Selim İleri kimdir?Selim İleri 30 Nisan 1949'da İstanbul'da doğdu. Kadıköy'de doğan İleri, adını Yavuz Sultan Selim'den aldı. Babası yüksek makine mühendisi Hasan Hilmi İleri, annesi ise ev hanımı Süheyla İleri'dir. İleri'nin edebiyata duyduğu sevgi, Kafka'yı Türkçeye kazandıran Fransızca öğretmeni, edebiyatçı Vedat Günyol ve edebiyat öğretmeni, yazar Rauf Mutluay ile başladı. Aynı zamanda Yeni Ufuklar dergisinin yönetmeni olan Günyol'un yönlendirmesiyle öykü yazmaya başladı. İleri, Yeni Ufuklar'da Cemil Meriç, Ferit Edgü, Nermi Uygur, Orhan Şaik Gökyay gibi edebiyatçılarla tanıştı. 18 yaşındayken İleri'nin "Savaş Çiçekleri" adlı öyküsü Yeni Ufuklar dergisinde yayımlandı. 1968'da Günyol'un da yardımıyla öykülerinin yer aldığı Cumartesi Yalnızlığı/Güz Notları kitabı yayımlandı. 2 ay sonra "Bi Keman" adındaki başka bir öyküsü dergide yer aldı. İleri, aynı yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne başladı fakat 1972'de fakülteyi yarıda bıraktı. İleri, 1970'lerin başında tanıştığı Halit Refiğ'in etkisiyle senaryo yazmaya başladı. 1971'de "Cennetin Kapısı" adlı ilk senaryosunu ve ikinci öykü kitabı "Pastırma Yazı"nı yazdı. 1973'te "Destan Gönüller" adıyla ilk romanı yayımlandı. "Dostlukların Son Günü" adlı öykü kitabı 1975'te yayımlanmasının ardından 1976'da Sait Faik Hikâye Armağanı kazandı. Attilâ İlhan'ın teşvikiyle "Bu Gece ve Her Gece" adında bir roman yazdı ve İlhan'ın isteğiyle "Her Gece Bodrum" adıyla yayımlandı. 1977'de Türk Dil Kurumu Roman Ödülü kazandı. 1980'de "Bir Denizin Eteklerinde" öykü kitabı yayımlandı. İleri'nin ilk uzun öyküsü "Son Yaz Akşamı" 1983'te yayımlandı. 1983 yılında yayımlanan bir diğer kitabı olan "Annem İçin" adlı anı kitabında, annesinin yazarlık yaşamı üzerindeki büyük etkisini dile getirdi. Annesinin ölümüne kadar 8 yıl süren alzheimer hastalığı, yazarın yazarlık anlayışını değiştirdi. Kırık Bir Aşk Hikayesi'nin başrol oyuncuları Kadir İnanır ve Hümeyra1981'de yazdığı "Kırık Bir Aşk Hikâyesi" senaryonun filme çevrilmesiyle 1982'de Sinema Yazarlar Birliği tarafından yılın en iyi senaryosu ödülüne layık görüldü. Ardından "Seni Kalbime Göndüm" ve "Göl" filmlerinin senaryolarını yazdı. Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu'nun son sözünü romanına isim verdiği "Yaşarken ve Ölürken", Milliyet Sanat tarafından yılın romanı seçildi. Aynı yıl "Aşkı-Memnû ya da Uzun Bir Kışın Siyah Günleri" adında bir inceleme kitabı yayımladı. "Çağdaşlık Sorunları", "Düşünce ve Duyarlık" (1982), "Seni Çok Özledim" (1986), "O Yakamoz Söner" (1987), "Perisi Kaçmış Yazılar" (1996) gibi kitaplarında Türk edebiyatındaki sorunlara eleştirel gözle yaklaştı. 1983'te "Ölünceye Kadar Seninim" ve 1984'te "Yalancı Şafak" romanları yayımlandı fakat yeterli ilgiyi görmedi. 1985'te "Saz Caz Düğün Varyete" kitabını yayımladı. Asker kaçağı olan İleri, bedelli askerlik çıkacağı söylentileri üzerine gerekli parayı toplamak için Hürriyet'te "Hayal ve Istırap" isimli romanını tefrika ettirdi. 1987'de bedelli askerliğin çıkmasıyla 3 ay askere gitti. Askerlik dönüşü senaryosunu yazdığı ve yönettiği "Hiçbir Gece", sinemalarda gösterilmedi ve Antalya Film Festivali'nde ön jüri tarafından geri çevrildi. 1990'larda İleri, tiyatro oyunları yazdı. Cahide Sonku'nun hayatından uyarlama olan "Cahide, Ölüm ve Elmas "yazarın yazdığı ilk oyundur. Sonraki oyunu olan "Allahaısmarladık Cumhuriyet", 1997'de hem Afife Jale hem de Avni Dilligil ödüllerini aldı. İleri, 1998 sahnelenen "Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek" oyunuyla Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü'nü aldığı "Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın"ı 1991'de yayımladı. 1999’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘televizyon’ alanında Kültür-Sanat Ödülü verdi. Radyo çalışmaları dolayısıyla aynı yıl Dialog Medya Ödülü’nü aldı.
|
© Tüm hakları saklıdır.