02 Mart 2025 19:58
Güncelleme: 02 Mart 2025 20:47
T24 Kültür Sanat
Türkiye'nin müzik tarihine sesi ve yorumuyla damga vuran müzisyen Edip Akbayram, 75 yaşında hayatını kaybetti. Nâzım Hikmet ve Sabahattin Ali gibi Türkçenin en büyük seslerinin bestelenmiş şiirlerine yaptığı özgün icralarla büyük bir yankı yaratan Akbayram, geçirdiği zatürre hastalığı sonrasında götürüldüğü Haydarpaşa Numune Eğtim ve Araştırma Hastanesi'nde iç kanama sonucu yoğun bakıma alındı. 4 Ocak’tan bu yana tedavi gören sanatçı çoklu organ yetmezliğinden bugün (2 Mart 2025 Pazar) saat 19.30.’da hayatını kaybetti.
Geçirdiği zatürre hastanlığı nedeniyle bir süre hastanede tedavi gören sanatçı Edip Akbayram, taburcu edildikten sonra evinde düşmesi sonucu 9 Ocak'ta yeniden hastaneye kaldırıldı. İç kanama geçirdiği belirlenen sanatçı, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım servisine alınarak tedavisine başlandı. 52 gündür yoğun bakımda tedavisi süren Edip Akbayram, doktorların tüm müdahalelerine rağmen bugün saat 19.30'da çoklu organ yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti.
Sanatçı Akbayram için 4 Mart Salı günü saat 11.00'de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda tören düzenlenecek. Törenin ardından Teşvikiye Camii’ndeki öğle namazı sonrasında kılınacak cenaze namazının ardından sanatçının cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek.
Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm, Gidenlerin Türküsü, Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar, Şu Metris'in Önü, Merdo, Aldırma Gönül ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz gibi unutulmaz eserlere sesiyle hayat vermiş, Anadolu Rock müziğin öncülerinden olan Edip Akbayram, müziği yoksul halk kitlelerine ulaşmak için araç olarak gördüğünü ifade etmişti.
Akbayram, dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in 56. ölüm yıldönümünde ‘Dostluk Ödülü’nü aldığında T24'ten Hakan Aksay’a verdiği röportajda, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “sanatçı müsveddesi” ifadelerine karşılık şu sözleri söylemişti:
“Bizlere müsvedde diyorlar. Evde oturdum bilanço yaptım; 50 yıllık sanat yaşamımdan 10-12 cumhurbaşkanı, 8- 10 başbakan ve sayısız bakan gelmiş geçmiş. Sanatçı müsveddeleri ise eğilmeyen, doğruların peşinde koşan insanlar. Ben bunu bir onur olarak kabul ediyorum.”
Edip Akbayram kimdir?250'ye yakın ödülEdip Akbayram, 29 Aralık 1950'de Gaziantep'te doğdu. Henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalandı ve bir ayağı sakat kaldı. Lisede kurdukları orkestra ile müziğe ilk adımını attı. 1968 yılında liseyi bitirip İstanbul'a gitti. Diş hekimliğini kazanmasına rağmen kendini müziğe verdi. İstanbul'a geldikten sonra 1971'de Altın Mikrofon Yarışması'na katıldı. Aşık Veysel'in bir şiirinden esinlenerek gerçekleştirdiği ilk bestesi olan "Kükredi Çimenler" ile birinci oldu. 1974'te Dostlar Orkestrası'nı kurdu ve Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu. Daha sonra 'Kara Kuzu', 'Deniz Üstü Köpürür' ve 'Garip' adlı 45'liklerle ödüller aldı ve ünü yurt çapında duyulan bir sanatçı oldu. 'Aldırma Gönül' ve 'Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz' adlı parçalarıyla satış rekorları kıran ve Altın Plak kazanan sanatçının çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 250 kadar ödülü mevcut. TRT'de yasaklandıNâzım Hikmet ve Sabahattin Ali gibi Türkçenin en büyük seslerinin bestelenmiş şiirlerine yaptığı özgün icralarla büyük bir yankı yarattı. 80'ler Edip Akbayram ve benzeri müzik yapanlar için zor yıllardı. 1981-88 arasında bestelerinin TRT'de çalınması yasaklandı. Ama 90'ların ortasından itibaren, özellikle Türküler Yanmaz albümüyle yeni bir çıkış yaptı ve kendi çizgisinde sapmadan yürümeye devam ettiğini gösterdi. Akbayram bu albümü Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirenlere ithaf etmiştir. Bu albümde Can Yücel'in, Oktay Rifat'ın, Ahmed Arif'in, Vedat Türkali'nin yapıtlarından bestelediği şarkılar vardı. "Politikamdan taviz vermeden yoksul, geniş halk kitlelerine ulaşmak istiyordum"Edip Akbayram başlangıçtan itibaren ne yapmak istediğini şöyle açıklıyordu: "Kalıcı bir şeyler yapmak istiyordum. Fikret Kızılok ve Cem Karaca'nın Anadolu ezgilerini pop çizgisinde söylemelerini örnek olarak aldım. Renk ve çizgide tamamen bir Edip Akbayram olarak geliştirdim. Toplumcu müzik yapmak istedim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamı, sorunları olmalıydı. Ancak sivri, ucuz kahramanlıklardan da uzak durmaya çalıştım. İnançlarımdan, düşüncelerimden, politikamdan taviz vermeden, müzik tekniğinden yararlanarak, sorunlu, yoksul, geniş halk kitlelerine ulaşmak, daha çağdaş bir şeyler yapmak istiyordum." Usta sanatçının, Ayten Hanım ile evliliğinden Türkü ve Ozan adlarında bir kızı ve bir oğlu vardı. |
© Tüm hakları saklıdır.