Yusuf Özkan/Lahey
İngiliz moda markası Burberry'nin satılmayan milyonlarca euro değerindeki kıyafet, aksesuar ve parfümü ateşe vererek imha ettiğinin ortaya çıkması, moda endüstrisini yine tartışmaların odağına taşıdı.
Ucuz giyim markalarının satılmayan ürünleri yaktığı biliniyordu. Ama Burberry ile tanınmış moda markalarının da aynı yöntemi izlediği ortaya çıktı.
Ünlü markanın yıllık bilançosuna göre piyasa değeri 31 milyon Euro olan çok sayıda ürün yakılarak imha edildi. Burberry'nin son 5 yılda 100 milyon Euro tutarında ürünü bu yolla imha ettiği belirlendi.
Peki bu sadece Burberry ile mi sınırlı? Hollandalı modacılara göre yanıt, hayır!
Moda tasarımcısı Ronald van der Kemp, Hollanda Televizyonu'na (NOS) yaptığı değerlendirmede, "Bu benim için ilginç bir haber değil" diyor. Hollandalı modacıya göre lüks markalar isimlerini korumak istiyor ve bunu onlarca yıldır "korkunç bir şekilde" yapıyor.
'Moda endüstrisinin kirli sırrı'
Van der Kemp, bunu "moda endüstrisinin kirli bir sırrı" diye tanımlıyor. Sektörde bu konuda sadece Burberry'nin bilindiğini belirten Hollandalı tasarımcı, Chanel, Hermes ve Louis Vuitton gibi ünlü markaların da hiçbir zaman indirime gitmediğini söylüyor.
Van der Kemp, "Bu markaların, satılmayan ürünleri ne yaptığını kendilerine sorun. 25 yıldır yüksek moda dünyasındayım. Ne kadar kirli bir sektör olduğunu gördüm" diye konuşuyor.
Hollandalı modacı, bu nedenle 4 yıl önce "sürdürülebilir moda" anlayışına yönelmiş. Van der Kempel, renk farkı ya da yanlış dikiş gibi nedenlerle çok fazla ürünün elde kaldığını belirterek, bunlarla çok şey yapılabileceğini vurguluyor. Van der Kemp, "Burberry'nin vitrin fiyatı 2 bin euro olan bir trençkotu yok etmesi çok acı. Neden geri dönüştürülmüyor?" diye soruyor.
'Gereksiz stoklar üretiliyor'
Ronald van der Kemp'e göre çevre için büyük olumsuzluk barındıran bu yöntem konusunda Burberry, buzdağının sadece görünen yüzü.
Amsterdam Moda Enstitüsü (AMFI) kıdemli öğretim görevlisi ve M - ODE Vakfı müdürü Peter Lefernik, ünlü markaların "imajını korumak için" ucuza satış yapmak istemediğime işaret ediyor.
Bu nedenle Burberry'nin de çalınma ya da ucuza satılmasını önlemek için kalan ürünleri yaktığını vurguluyor. Hem van der Kamp hem de Lefernik, moda endüstrisi tarafından "lüks" kavramının içinin boşaltıldığı görüşünde.
Hollandalı modacılara göre, geçmişte moda evleri yılda iki koleksiyon hazırlarken, günümüzde bu sayı dörde çıktı. Bununla da yetinmeyerek, tatil için "ara koleksiyonlar" üretilmeye başlandı.
Lüks moda evleri son yıllarda daha fazla üretmeye ve daha çok kazanmaya odaklanmış durumda. Moda endüstrisinin hissedarları, büyük ciro uğruna lüks moda evlerinin gereksiz stoklar üretmesinden yana.
'Sebep para'
Öğretim görevlisi Lefernik, geçmişte lüks ürün denince, daha az israf, iyi işçilik ve kalitenin akla geldiğini anlatıyor. Bunların pahalı ama nesiller boyu kullanılabilen ve kullanıldıkça daha da güzelleşen ürünler olduğunun altını çiziyor.
Ama Hollandalı modacı, günümüzde artık bu anlayışın neredeyse tamamen yok olduğunu düşünüyor.
Lefernik, lüks markaların satılmayan ürünlerini geri dönüştürmeme konusundaki gerekçesini, "para" diye açıklıyor.
Hollandalı modacıya göre, çevre için zararı büyük olsa da, moda endüstrisi açısından imha en ucuz çözüm. Ancak her şeye rağmen Lefernik ve van der Kemp, yeni yetişen kuşaktan umutlu olduklarını ve gelecekte moda sektöründe farklı bir anlayışın yerleşeceğine inandıklarını söylüyor.