Gündem

Tutuklu akademisyen ve avukata tecrit gerekçesi: Kamu görevlisi olmak!

Esra Mungan 15 Mart’ta, avukat Ayşe Gösterişlioğlu da 23 Mart’ta tutuklandı

28 Mart 2016 19:17

Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden, tutuklu avukat Ayşe Gösterişlioğlu ile tutuklu akademisyen Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Bakırköy Cezaevinde 6 metrekarelik hücrede, ağırlaştırılmış müebbet hapis koşullarında tutuluyor. Mungan'a uygulanan tecrit bugün sona ererken Gösterişlioğlu'nun devam ediyor. Tutuklu avukat ve akademisyenin, disiplin cezası için düzenlenmiş hücrede tecritte kalmasına, hapishane idaresi gerekçe olarak “kamu görevlisi sayılmalarını” gösterdi. Oysa bu kural sadece polis ve jandarma için geçerli.

Gösterişlioğlu ve Mungan, disiplin cezası verilenlerin belli bir süreyle konulduğu tek kişilik hücrede, aynı ranzada kalıyor. Günde sadece bir saat havalandırmaya çıkıyorlar, başka kimseyle görüştürülmüyorlar. Koğuşa geçme talepleri reddedildi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, dün Bakırköy Cezaevinde iki kadın tutukluyla görüşerek Bianet’ten Ayça Söylemez'e bu bilgileri verdi.

 

“Kamu görevlisi” tecridi

 

ÇHD’den Güçlü Sevimli, cezaevi idaresinin, Gösterişlioğlu ve Mungan’ın diğer kadınlarla birlikte koğuşa konulmamasına gerekçe olarak “kamu görevlisi sayılmalarını” gösterdiğini belirtti.

"Cezaevi idaresi yazılı olarak tebliğ etmiş, Mungan’a verilen kararda ‘Koğuştakiler Terörle Mücadele Kanunundan tutuklular, kamu görevlisi olduğunuz için koğuşa geçemezsiniz’ yazıyor. Avukat Gösterişlioğlu’na verilen kararda ise ‘avukat, kamu personeli sayılır’ diyerek aynı gerekçeyle koğuşa geçme talebini reddetmişler.”

 

Polis ve jandarma kuralı

 

“Avukatların kamu görevlisi sayılabileceğini yıllardır kabul etmeyen devletin, şimdi Başar için uygulamayı değiştirdiğini” söyleyen avukat Sevimli bu karara itiraz edileceğini ifade etti. 

Cezaevi idaresi, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 69/d maddesine dayanarak bu kararı aldığını belirterek şöyle devam etti: “Genel kolluk hizmetlerinde veya diğer kamu görevlerinde çalışmış hükümlüler, kurumların ayrı bir bölümünde barındırılır.”

Ancak avukat Sevimli bu maddenin, polis ve jandarma gibi kolluk güçleriyle ilgili düzenlendiğini ve şimdiye dek sadece kolluk güçleri için uygulandığını söyledi. Sevimli, “Tüzüğün o maddesinde kamu görevlisinden kasıt, kolluk gücü. Polisin Terörle Mücadele Kanunu’ndan yargılananlarla aynı yere konulmamasıyla ilgili düzenlenmiş. Ancak Bakırköy Cezaevi İdaresi maddedeki kelimeyi farklı yorumlayarak kadın tutukluların tecritte kalmasını sağlıyor" diye konuştu. 

Avukat Sevimli bu uygulamanın hem hukuka hem kanuna aykırı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “İki kadın tutukluya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası infazını uyguluyorlar. Oysa bırakın hükmü, davaları bile açılmış değil. Bu haksızlığın giderilmesi için hukuk yollarının takipçisi olacağız.”

 

ÇHD açıklamasında da “Bakırköy Kadın Hapishanesi müdürlüğü görevine Ağustos 2015’te atanan Nedim Elbistan ve hapishane idaresinin mevcut düşmanca yaklaşımları kabul edilemez” dendi.

İlgili Haberler