T24- Eğitimde kesintili 12 yıl ya da başka bir deyişle 4+4+4 formülüne yönelik tepkisi nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sert bir dille eleştirilen TÜSİAD açıklama yaptı. TÜSİAD Yönetim Kurulu, bir sivil toplum örgütü olarak görüş bildirmelerinin "saldırı" olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada Başbakan Erdoğan'a, “Eğitim alanındaki her tartışmada, kızların eğitime erişimi, devamı ve tamamlaması konusundaki hassasiyetimizi güçlü şekilde ifade etmeye devam edeceğiz” yanıtı verildi. “Eğitim sisteminde hangi modelin uygulanacağı sadece din eğitimi bağlamında tartışıldığı takdirde sağlıklı bir sonuca ulaşamayız” denilen açıklamada, yasa teklifinin ilk halinde ilk 4 yılın ardından geçilmesine olanak sağlanan "açık öğretim"in ikinci 4 yıldan sonraya çekilmesi yönündeki değişikliğin, TÜSİAD ve diğer sivil toplum kuruluşlarının yaptığı eleştirilerin sağladığı katkıyı gösterdiğinin altı çizildi.
AKP TBMM Grubu'nda Başbakan Erdoğan'ın sert eleştirileri üzerine TÜSİAD Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklama, aynen şöyle:
“Eğitim gibi can alıcı bir konuda TBMM’ye sevk edilmiş bir kanun teklifine, bir sivil toplum örgütü olarak görüş bildirmek demokratik anlayışın gereğidir. Bu görüş bildirimi, katılımcı demokrasi bağlamında, bir “saldırı” olarak değerlendirilmemelidir.
İş dünyası temsil örgütü olarak, eğitimin niteliğinin ve niceliğinin geliştirilmesine büyük önem veren bir kuruluşuz. Yetişkin nüfusunun ortalama eğitim düzeyi “ortaokul terk” olan bir ülkede, sadece kurumlar değil her bir ferdin en önemli meselesinin “eğitim” olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenledir ki, geçmişte eğitimin çeşitli veçheleriyle ilgili çalışmalarımızın üstüne, 2012 çalışma programımızda eğitimin niteliği konusunu birinci gündem maddesi olarak kamuoyuna duyurduk.
Bu çerçevede, TBMM’ye sunulan kademeli eğitim sistemiyle ilgili kanun teklifi hakkındaki görüşlerimizi de kamuoyuna açıkladık ve ilgili TBMM komisyonuna ilettik. Sayın Başbakanın açıklamalarından, görüşümüzün bir kez daha açıklanması ihtiyacı doğmuştur. Şöyle ki;
• Günümüzde ve gelecekte beklenen hızlı teknolojik değişimler, toplumdaki herkesin bu değişime ayak uydurmak için öncelikle “temel eğitimlerinin ve becerilerinin” güçlü olmasını gerektiriyor.
TÜSİAD olarak, yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünme, araştırma, analitik vb. becerilerin temel eğitim sırasında tüm çocuklarımıza güçlü şekilde kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle kanun teklifiyle mesleki yöneltme ve yönlendirmenin çok erken yaşlara çekilmesinin temel eğitimin yetersiz kalmasına ve bilinçsiz meslek seçimlerine yol açacağına işaret ettik.
Temel eğitimi sağlam olmayan gençlerimizin, günümüzün ve geleceğin işgücü piyasasında giderek çeşitlenen ve detaylanan mesleklere uyum sağlaması da mümkün olmayacaktır. Nitekim eğitim konusunda ihtisas sahibi birçok sivil toplum kuruluşunun raporları, birçok gelişmiş ülkede çocukların 16 yaşına gelene kadar temel eğitimin dışında bir öğretim programı ile karşılaşmadığını ve mesleki programlara yönlendirilmediğini, bu anlamda kesintisiz eğitim hizmeti sunulduğunu göstermektedir. Öğrencilerin farklı yetenekleri aynı program içinde, seçmeli dersler ve ders dışı etkinliklerle geliştirilmektedir. Bu bağlamda 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin önemi açıktır.
• Kanun teklifi ile ilgili açıklamamızda din eğitimi konusuna değinmemiş, mesleki eğitime bütünsel bakışla konuyu değerlendirmiştik. Sayın Başbakan gündeme getirdiği için belirtmek isteriz ki, eğitim sisteminde hangi modelin uygulanacağı sadece din eğitimi bağlamında tartışıldığı takdirde sağlıklı bir sonuca ulaşamayız.
• TÜSİAD olarak diğer konularda yaptığımız eleştirilerin de kanun teklifinin olgunlaşmasına yardımcı olduğuna ve olacağına inanıyoruz. Bu kapsamda, okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasını, zorunlu eğitimin süresinin hangi tarih itibariyle uzatılacağının belirsiz bırakılmayıp, bir takvim çerçevesinde belirlenmesini talep ediyoruz.
• İlköğretimde okullaşma oranları artmasına rağmen, kızların eğitimi ülkemiz için hala önemini koruyan bir meseledir. TÜSİAD olarak bu konuda gösterilen çabaları desteklediğimiz gibi, eğitim alanındaki her tartışmada, kızların eğitime erişimi, devamı ve tamamlaması konusundaki hassasiyetimizi güçlü şekilde ifade etmeye de devam edeceğiz. Nitekim kanun teklifinde muğlak bir düzenleme olan açık öğretimin, ikinci kademeden üçüncü kademeye kaydırılacağı yönündeki açıklamalar, aslında TÜSİAD’ın ve diğer eğitim STK’larının eleştirilerinin, konunun daha detaylı düşünülmesine katkı sağladığını teyit etmiştir.
İnsan kaynaklarının niteliğinin ekonomik, sosyal ve demokratik gelişmemiz için önemi ortadayken,bir iş dünyası temsil örgütü ve sivil toplum örgütü olarakbu konularda çalışmaya ve görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.”