07 Ağustos 2015 12:21
Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, IŞİD’e karşı kurulan koalisyonun üyesi olan bir batı ülkesinin üst düzey bürokratına dayandırdığı haberinde Türkiye’nin geniş operasyonlarla IŞİD’i vurmamasının Batı’nın istediğini iddia etti.
Çevikcan, batılı diplomatın şunları söylediğini yazdı:
“Suriye’de operasyon yapılan bölge dar bir koridor. Suriye ve Irak üzerinde uçacak herkesin, yüksek hızlı hava araçlarının hareket ettiği, sınırlı bir hava sahasında bunu güvenli bir şekilde nasıl yapacağı bu görüşmelerde ele alınmaktadır. Bu nedenle Türkiye’den bağımsız, müstakil hava operasyonları yapmamasını biz istedik. Yakın gelecekte TSK’nın IŞİD’e karşı geniş operasyonlarda bulunmasını bekliyoruz.”
Batılı diplomat “Koalisyon ile PYD müttefik mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“PYD’yi stratejik bir müttefik olarak değerlendiren hiçbir yetkiliyi duymadım. Stratejik müttefiklik çok farklı anlamlar içerir. Yerel unsurların taktiksel olarak desteklenmesi bağlamında bakıldığında ikisinin anlamı çok farklıdır. IŞİD’e karşı operasyonlarda Suriyeli muhaliflerle de çalışıyoruz. Amaç birleşik Suriye.”
Serpil Çevikcan'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (7 Ağustos 2015) nüshasında yayımlanan, "Sürece dönmek için ilk adımı PKK atmalı" başlıklı yazısı şöyle:
Ankara, birbiriyle iç içe geçmiş çok kritik öneme sahip iki süreci birlikte yürütüyor.
Birincisi çözüm sürecinin geleceği ve terörle mücadele. İkincisi ise Türkiye’nin Suriye sınırının koalisyon güçleri ortaklığıyla terör örgütlerinden arındırılması.
Türkiye için IŞİD’le mücadele ne kadar önemliyse Fırat’ın batısında PYD’nin bir oldu bittisine izin vermemek de o kadar önemli.
Kuzey Suriye’de ABD desteğiyle meşru bir güce dönüşen PYD’nin pompaladığı motivasyonun Türkiye içinde çözüm sürecini getirdiği nokta ortada.
Ankara’da hem diplomatik, hem siyasi hem de askeri koridorlar bu günlerde çok hareketli.
Bu sıcak atmosferde, dün, IŞİD’e karşı kurulan koalisyonun üyesi de olan etkili bir ülkenin Ankara’daki üst düzey bir bürokratıyla bir araya geldik. Batılı diplomatın mesajları Türkiye’nin IŞİD’le mücadele konusunda ABD ve diğer koalisyon ortaklarına vereceği desteğin hem zaman hem de imkan açısından ucunun açık olduğunu gösteriyor.
Batılı kaynağın, Suriye ve PKK’ya yönelik operasyonlar konusundaki açıklamalarının satır başları şöyle:
IŞİD-PKK bağlantısız
Türkiye’nin koalisyon ülkeleri ile işbirliği IŞİD’in üzerinde ek bir baskı yaratacak ve bölgesel sorunların çözülmesinde ABD ve koalisyona çok yardımcı olacak. Türkiye’nin sınır boyunca sahip olduğu askeri tesisler, IŞİD’e karşı askeri baskı yapılmasına nicel anlamda boyut kazandıracak. Sadece hava operasyonları değil, IŞİD’İn Türkiye ve diğer ülkelere yönelik olası tehditlerine karşı birlikte çalışma söz konusu olacak. IŞİD’le mücadele bir günlük değil, uzun dönemli bir mücadele olacak.
İşbirliğimizde yeni bir aşamaya geçiyoruz. Perspektifimiz IŞİD’e karşı uzun dönemli bir mücadelede çerçevesinin oluşması. IŞİD bir gecede doğmadı, geriletmek ve en sonunda yenilgiye uğratmak fazla zaman alacak bir konu.
Şarta bağlanamaz
Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadelede ciddi olmadığı ve üslere erişim sağlama görüntüsü altında sadece PKK’ya operasyon düzenlediği iddiaları Türkiye’nin göstermiş olduğu çabalar karşısında çok dar görüşlü bir bakış. IŞİD’le mücadele için üslerin açılması, aynı zamanda Türkiye’nin PKK’ya operasyon yapmasına ilişkin bir anlaşmayı içermiyor. Mutabakatın, PKK’ya operasyon düzenleme şartına bağlı olması söz konusu değil.
Dar bir koridor var
Türkiye’nin IŞİD’e karşı kaç operasyon yaptığı, kaç bomba attığını hesap ederek, işbirliğini uçuş sayısı ile değerlendirmek doğru olmaz. Mutabakatın üzerinden sadece 10 gün geçtiği göz önüne alındığında, bu doğru bir yaklaşım değil. Ülkelerin, operasyonlara katılmaya karar vermeleriyle, fiilen katılmaları arasında bir zaman geçmesi normal. Türkiye’nin IŞİD’e karşı daha etkin olması için birlikte çalışıyoruz. Detaylar üzerinde görüşmeler sürüyor. Suriye’de operasyon yapılan bölge dar bir koridor. Suriye ve Irak üzerinde uçacak herkesin, yüksek hızlı hava araçlarının hareket ettiği, sınırlı bir hava sahasında bunu güvenli bir şekilde nasıl yapacağı bu görüşmelerde ele alınmaktadır. Bu nedenle Türkiye’den bağımsız, müstakil hava operasyonları yapmamasını biz istedik. Yakın gelecekte TSK’nın IŞİD’e karşı geniş operasyonlarda bulunmasını bekliyoruz.
Türkler de katılacak
İncirlik Üssü’nden silahlı insansız hava araçları operasyonlara başladı. İkinci olarak insanlı hava araçları ve buna destek olacak diğer hava araçları gelecek. Üçüncü olarak Azez ve Cerablus arasında IŞİD’İn kontrol ettiği bölgeden çıkartılması için birlikte çalışacağız. Amaç bölgenin IŞİD’den arındırılması, yakın bölgeleri kontrol etmesinin önüne geçmek. Hem Türkiye hem koalisyon güçleri arasında, emniyet güçlerinin IŞİD’in kaçakçılık ağını engellemeye yönelik aktiviteleri de söz konusu. Afrika’dan, ABD’den ve diğer ülkelerden savaşçıların IŞİD’e gelmelerini engellemek de diğer amaç.
(Kaç uçak gelecek?) Az sayıda uçaktan bahsetmiyoruz, gözle görülür ölçüde varlıktan söz ediyoruz, zaman içinde daha da artacak ve büyüyecek.
Türkiye teklif etti
(İncirlik dışındaki diğer üsler kullanılacak mı?) Askeri yetkililerin üzerinde çalıştığı bir konu. Birden fazla üssün açılması konusunda Türkiye’nin teklifi oldu.
Hangi hükümet olursa çalışırız
Türkiye’de ve etrafında görülen şiddet olayları, 7 Haziran’dan sonra koalisyon kurma çabalarını yakından izliyoruz. Bu süreç sonunda hangi hükümet çıkarsa çıksın, biz bu hükümetle çalışacağız. Önemli olan, Türklerin ne düşündüğü. Bizim beklentimiz devam etmekte olan süreçte, vatandaşların, seçmenlerin göstermiş olduğu iradeyi ortaya koyan sonuçların Apple-tab-span" style="white-space:pre"> ortaya çıkması.
Demografik yapının değişmesine izin vermeyiz
(PYD ile mücadele mutabakatın neresinde?) Koalisyon ortaklarının ve Türkiye’nin yapacağı, IŞİD’e karşı bir harekat. Bu harekatın ana unsuru IŞİD’İn elinde tuttuğu alanı kısıtlamak ve çeşitli kaynaklara erişimini engellemek, zayıflatmak ve yenilgiye uğratmak. Yerel güçlerin IŞİD’den toprakları geri alabilmesini sağlayabilmek. Bu bağlamda 4 adresten yapılan ve Türkiye’den yapılmaya başlanan yerel güçlerin desteklenmesi. Birleşik Suriye’yi destekliyoruz ve etnik ve dini kökenlere bakılmaksızın, tüm unsurların temsil edileceği bir hükümet olmalı Suriye’de. Etnik unsurların, yerel güçlerin demografik yapıyı değiştirme çabalarına asla destek vermiyoruz, tasvip etmiyoruz. Amaç, insanların kendi ülkelerine ve vatanlarına dönebilmeleri.
PYD’ye şunu çok açıklıkla ifade ettik ki Suriyeli Araplar, Türkmenler, kimi yerlerde Kürtler, güvenli olduğunu hissettiklerinde bu yerlere geri dönebilmeliler. Kuzey Suriye’de kalıcı çözümün oluşabilmesi için IŞİD’le savaşan yerel unsurların başarılı olması gerekir ancak bunlar demografik yapıya saygılı olmalıdırlar. Demografik yapıyı değiştirmek için IŞİD’le mücadeleyi kullanan bir yapıya asla izin vermeyiz. Kalıcı bir çözüm olması lazım. Bu da yerel unsurların demografinin devam etmesine saygılı olmasıyla mümkün olabilir. IŞİD’e karşı yürütülen savaşı, demografik yapıyı değiştirmeye yönelik kullanan hiçbir unsuru desteklemiyoruz.
PYD stratejik müttefik değil
(PYD stratejik müttefik mi?) PYD’yi stratejik bir müttefik olarak değerlendiren hiçbir yetkiliyi duymadım. Stratejik müttefiklik çok farklı anlamlar içerir. Yerel unsurların taktiksel olarak desteklenmesi bağlamında bakıldığında ikisinin anlamı çok farklıdır. IŞİD’e karşı operasyonlarda Suriyeli muhaliflerle de çalışıyoruz. Amaç birleşik Suriye.
(Cerablus’ta güvenli bölge olacak mı, Türkiye’nin karadan müdahalesi söz konusu mu?) Türk askeri güçlerinin kara operasyonları yapması konusunda herhangi bir görüşmemiz söz konusu değil. Güvenli bölge konusunun uluslararası hukuk açısından önemli karşılığı var. Buradaki amaIŞİD’i sınır bölgesinden geriye itmek, Türk sınırına yakın bölgelerdeki kontrolünü yitirmesini sağlamak. Bunun için bölgedeki yerel Suriyeli güçlerin takviye edilmesi. IŞİD’in püskürtüldükten iki hafta sonra geri gelemeyecek biçimde varlığını sonlandırmak istiyoruz. IŞİD uzaklaştırıldığında, güvenli bir bölge oluşturulduğunda gerek Türkiye ve gerek diğer yerlerdeki Suriyeliler’in bu bölgelere geri dönmesi hedefimiz. (Esad’ın ordusu da dahil mi) Bu bizim destekleyeceğimiz bir konu olmaz.
Türkiye operasyona katılacak
(Türkiye ne zaman muharip unsur olarak katılacak?) Yakın zamanda Türkiye’nin hava operasyonlarının devam ettiğini göreceksiniz ve bu hava operasyonları koalisyonla birlikte olacak. Şu an hava operasyonu yapmaması teknik görüşmelerin sürmesinden kaynaklı.
(Eğit-Donat bir fiyasko mu? Sınırlı sayıda eğitilenler esir düştü, bir kısmı El Nusra’ya katıldı deniliyor) Eğit-donat öncelik olmaya devam ediyor. Ilımlı muhaliflerin IŞİD’e karşı topraklarını koruması, onlara malzeme sağlanması yaklaşımı bizim için devam ediyor. Görüşmelerimiz sürüyor. El Nusra’nın bu grubu hedef alması bu grubun sahada yapabileceklerinin farkına varmış olmalarından kaynaklanıyor bana göre.
Türk endişesi
(IŞİD’le mücadelenin takvimi var mı, ucu açık mı?) Tüm IŞİD’e karşı mücadeleyi bütünüyle içinde barındırıyor. Türkiye’nin endişesi şu anda IŞİD’in kendi sınırında yarattığı tehdit. Bu anlamda hangi coğrafi bölgelerde ne yapmak isteyeceği Türk devletinin vereceği bir karardır. Bazı koalisyon ülkeleri Suriye’ye bazıları Irak’a odaklanmakta. Türkiye’nin vereceği her türlü karara saygılıyız. İşbirliği için birden fazla anlaşma ve üzerinde mutabakata varılmış konu var. Detaylarda işbirliğini sağlayan ayrıntılı, pek çok yazılı mutabakat var.
Mücadeleye devam
(IŞİD’le mücadelenin merkezi Körfez ülkeleri bölgesinden İncirlik’e mi taşınacak?) İncirlik’ten bu operasyonları yapabilmek, IŞİD’e yakınlıktan dolayı daha avantajlı ve efektif davranma imkanı sağlayacak. Sonuç elde edene kadar işbirliğinin devam etmesi konusunda mutabakata vardık. Süreç; sabır, işbirliği ve odaklanma gerektirecek.
PKK son vermeli
(PKK’ya yönelik operasyonlar, sivil kayıp iddiaları) Türkiye’nin kendini savunma hakkına saygı duyuyoruz. Operasyonların PKK tarafından başlatılan saldırılara bir cevap olarak yapıldığını ifade ettik. En arzu ettiğimiz şey şiddetin yaşanmaması. Çözüm süreci bir iç meseledir ve öyle de sürmelidir. Türkiye’nin 35 yıl süren bir probleminin, Türk vatandaşlarının barışçıl ve demokratik çözüme olan özlemi doğrultusunda çözülmesi son derece önemli. Bu sürece geri dönülmesi için atılacak ilk adım elbette şu anki şiddet sarmalının kırılmasıdır. Bu yönde atılacak ilk adım da PKK’nın saldırılarına, terör faaliyetlerine son vermesidir. Operasyonların sivil kayıp iddialarını en aza indirerek yapılması gerekir. Ne yazık ki zaman zaman bu olabiliyor. Kuzey Irak’taki sivil kayıp iddiaları gördük. Türk hükümetinin bu konuda bir inceleme başlatılacağını söylemesinin önemli bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Gerçeklerin ortaya çıkması açısından bu en önemli yol.
PKK ile arabuluculuk
(KCK yöneticisi Zübeyir Aydar’ın, PKK ile Türkiye’nin masaya oturması için ABD’nin aracı olması çağrısı) PKK, Türkiye için olduğu kadar bizim için de bir yabancı terör örgütüdür. Pozisyonumuz devam ediyor, bu bir iç meseledir. Türkiye’nin çözmesi gereken bir konudur. Düşüncemiz, tartışma ortamına imkan sağlayan, demokratik ve barışçıl bir çözüm getirilmesidir ki biz buna her zaman hazırız. Böyle siyasi süreçlerde bütün vatandaşların seslerini duyurabildiği, fikirlerini paylaştığı ortamlar olabilir.
© Tüm hakları saklıdır.