Gündem

Türkiye'den Güney Kıbrıs'a 'doğal gaz' uyarısı

Güney Kıbrıs'ın Rusya'dan almak istediği krediye karşılık doğal gaz arama izni vermesi üzerine Türkiye Güney Kıbrıs yönetimini uyardı

24 Mart 2013 11:33

Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin adanın ortak doğal kaynaklarını, içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle oluşturulacak dayanışma yatırım fonu veya bir başka borçlanma modelinde teminat olarak gösterme düşüncesinin ve Kıbrıs’ın tek sahibi olduğu yanılsamasının bölgede yeni bir krize yol açabileceği uyarısında bulundu

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, "Güney Kıbrıs Rum  yönetiminin adanın ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkının doğal kaynaklar  üzerindeki asli haklarını göz ardı ederek, içinde bulunduğu ekonomik kriz  nedeniyle oluşturulacak dayanışma yatırım fonu veya bir başka borçlanma modelinde  adanın ortak doğal kaynaklarını teminat olarak gösterme düşüncesi, adanın tek  sahibi olduğu yanılsamasının bölgede yeni bir krize yol açabilecek tehlikeli bir  tezahürüdür" denildi.

Açıklamada, Türkiye’nin gerek kendi kıta sahanlığındaki hak ve  menfaatlerini korumakta, gerek Kıbrıs Türk tarafına verdiği desteği sürdürmekte  kararlı olduğu vurgulandı.
        
Kıbrıs Türk tarafının 24 Eylül 2011 ve 29 Eylül 2012’de iki kez ortak  doğal kaynakların hakça paylaşımı için işbirliği çağrısı yaptığına işaret edilen  açıklamada ancak bu çağrılara olumlu karşılık vermeyen Rum tarafının, bugün karşı  karşıya bulunduğu ekonomik krizi yeni oldu bittiler yaratmak için bir vesile  olarak kullanmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
        
Açıklamada, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının, adada müzakere edilmiş bir  çözüm istediği ifade edilerek, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve ada için ortak refah,  istikrar ve güvenliği hedeflediğine, siyasi ihtilaflar gibi ekonomik sorunların  da adada barış, uzlaşı ve işbirliği ortamı yaratılarak aşılabileceğini dile  getirildi.
        
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
        
"Adadaki iki kurucu halk nasıl bir gelecek istediklerine birlikte karar  vermeli ve anavatanların da iştirakiyle yeni bir düzen inşa etmelidir. Bunun için  artık kaybedecek vakit yoktur. Türk tarafı bir an önce ortak refah ve güvenlik  anlayışıyla derhal müzakerelere başlanmasını beklemektedir.
        
Karşı karşıya bulunulan sorunun bir krize yol açması tercihimiz değildir.  Bunun barış ve kalıcı çözüm için yeni bir fırsat ve başlangıç teşkil etmesi  gerektiğine samimiyetle inanıyoruz.
        
Kıbrıslı Türkler, adada hiçbir zaman bir Rum devletinde azınlık  olmayacaklardır. Buna Türkiye hiçbir şekilde izin vermeyecektir. Ancak Türkiye  adadaki iki halkın tercihlerine de saygı gösterecektir. Bu tercih, yeni bir  ortaklık inşa edilmesi yönünde olabileceği gibi ki bunun parametreleri bellidir,  şayet Kıbrıslı Rumlar adanın güneyindeki doğal kaynaklar üzerinde tek yanlı  tasarrufta bulunacaklarsa ve Kıbrıslı Türklerle ortaklığı arzu etmiyorlarsa, iki  devletli bir çözümün müzakeresi doğrultusunda da olabilir.
        
Çözümden önce adanın doğal kaynakları üzerinde tasarrufta bulunmanın tek  yolu ise Kıbrıs Türk tarafının 2011 ve 2012’deki önerileri doğrultusunda, BM  Genel Sekreteri’nin gözetimi altında bir anlaşma yapılması ve böylece doğal  kaynakların paylaşımı konusunda Kıbrıslı Türklerin rızalarının açık olarak  alınmasından geçmektedir. Türkiye ve Kıbrıslı Türkler bu anlayışla Yunanistan ve  Kıbrıslı Rumlarla birlikte çalışmaya hazırdır."

İlgili Haberler