Gündem

Türkiye'de bira tüketimi ayranı ikiye katlıyor

TÜİK verilerine göre, 2012 yılında 442 bin ton ayran içilirken, 998 bin ton bira tüketildi

27 Nisan 2013 12:32

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Dünya Sağlık Örgütü işbirliğiyle düzenlenen Global Alkol Politikaları Sempozyumu'nun resmi açılışında "Alkollü bir içki olan bira, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, bazı kitaplarda, 'milli bir halk içkisi' olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır" dedi. İki içeceğin iç tüketim rakamlarına baktığımızda bira, yıllık 998 bin tonluk tüketimiyle ayranı ikiye katlıyor görünüyor. Tabi ki Türkiye'de evlerde yapılan ayranlar bu hesaba dahil değil. Özellikle Anadolu'da halen evlerde yoğun olarak yapılıyor.

\

Ayşegül Akyarlı Güven'in Wall Street Journal'daki haberine göre, ayranın 2012 yılı için tüketim miktarı TÜİK ve TEPGE hesaplarına göre 442 bin 570 tonda kalıyor. Buna karşın, ayran son 4 yılda yakaladığı yüksek artışla öne çıktı. Ayran tüketimindeki artış 4 yılda yüzde 67'yye ulaştı. Aynı dönemde bira tüketimindeki artış ise yüzde 0.7'de kaldı. Sektörün önde gelen süt ve süt ürünleri üretici firmasının yetkilisi ayran tüketiminin son dönemde bu kadar hızlı artmasını iki nedene bağlıyor. İlki özellikle sağlık kaygıları nedeniyle Türkiye'de hızla gazlı içeceklerden kaçış olması ve markalı ayranın evlerde yapılan ayranın yerini alması. Aynı yetkili ' Gazlı içeceklerin alternatifi olarak Türkiye'nin geleneksel bir içeceği var ve faydalı bir içecek' diyerek ayranda gözlenen artışı açıklıyor. Geleneksel olarak özellikle Anadolu'da evlerde yapılan ayranın yerini hızla markalı ayranını alması da tüketimdeki hızlı artışın bir nedeni olarak gösteriliyor. Aynı yetkili evlerde yapılan ayranın toplam miktarının markalı ayran rakamı kadar olamayacağını da belirtiyor.

 

Rakı'nın milli onayı var

 

Bira tüketiminin ayranın neredeyse iki katı boyutta olduğu Türkiye'de bu içeceğe sadece Türkler'in değil, turistlerin ilgisinin de yüksek olduğu biliniyor. Tüketimin ne kadarının turistler tarafından gerçekleştirildiğine dair açıklanmış bir veri yok. Ayrıca, rakı ile bira kıyaslandığında alkollü içecekler Türkiye'de 18 yaş altına satılamıyor. Buna karşın alkolsüz bir içecek olan ayran için herhangi bir kısıt bulunmuyor. Bira üreticileri son dönemlerde alkolsüz bira üretimi ile hedef kitlesini genişletmeye çalışıyor.

\Türkiye'de 'milli içki' konusu uzun zamandır tartışma konusu. Başbakan Erdoğan'ın ayran karşılaştırmasında adı geçmemiş olsa da aslında rakı Türkiye'nin Türk Patent Enstitüsü (TPE) onaylı milli içkisi. TPE 2009 yılında rakıyı Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında üretilen 'Milli içki' olarak tescillemişti. Hatta, Geleneksel Alkollü İçki Üreticileri Birliği (GİSDER) uzun zamandır rakının milli oluşuna vurgu yaparak rakıyı viski, votka gibi diğer içeceklere karşı koruma mücadelesi veriyor.

Konuşmasında 93 yıl önce çıkartılan Men-i Müskirat' adlı alkollü içkileri men eden, sarhoşluk verici içkileri yasaklayan bir kanunu çıkarıldığını hatırlatan Erdoğan, bu kanunun uzun süre yürürlükte kalamadığını belirterek, şöyle konuştu: "Tek parti iktidarı döneminde, alkol teşviki o kadar abartılı bir propagandaya dönüştürülmüştür ki, lokantalara afişler asılmış, alkolün ne kadar faydalı olduğu anlatılmıştır. O dönemde, alkollü içkilere adeta 'halis gıda süsü' verilmek istenmiştir."

Erdoğan konuşmasında biradan şöyle söz etti:

"Dahası, alkollü bir içki olan bira, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, yayınlanan bazı kitaplarda, maalesef, 'milli bir halk içkisi' olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır. O kadar ki, bazı aileler, sağlığa faydalı diye lanse edilen birayı, besleyici olduğu gerekçesiyle ilkokul çağındaki çocuklarına, evlatlarına içirmeye başlamışlardır."

 

Elimizde fotoğraflar var

 

Ankara'da, Atatürk Orman Çiftliğinde, çocuklara, adeta süt gibi, meyve suyu gibi alkolü içkiler içirilmeye başlandığını gösteren fotoğrafların ellerinde olduğunu dile getiren Erdoğan şöyle devam etti: " Neyse ki, toplumsal yapı, toplumsal doku, devlet eliyle teşvik edilen alkol tüketimine karşı direnç göstermiş, alkolün çok daha yaygın kullanımının önüne bu sayede geçilebilmiştir."

Başbakan Erdoğan, "Alkole yönelik her düzenlemeyi, çocukları alkolden korumaya yönelik her adımı, Cumhuriyet'e, laikliğe bir tehdit gibi lanse etmek, ta oralara taşımak, 1940'ların zihniyetidir, Soğuk Savaş döneminin refleksidir, dört dörtlük bir cehalettir. Türkiye Cumhuriyeti'nin harcı alkolle değil, şehitlerimizin kanıyla karılmış bir harçtır. Her düzenlemeyi, doğrudan Cumhuriyet'in temelleriyle laiklikle ilişkilendirmek, açıkçası büyük bir çarpıtmadır, Cumhuriyet'in özüne, ruhuna aykırıdır" dedi.

 

Wall Street Journal

İlgili Haberler