Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre yılda yaklaşık 9 milyon kişi, ruh ve sinir hastalıkları nedeniyle doktora başvuruyor. Anti-depresan kullanımı son beş yılda yüzde 27’ye yakın artarken, Sağlık Bakanlığı’nın en son açıkladığı verilere göre 2016 yılının ilk 10 ayında 33 milyon 368 bin kutunun üzerinde anti-depresan tüketildi. Türkiye’de yaşanan anti-depresan patlaması psikiyatristleri endişelendirirken, ilaç kullanımındaki artışa, işsizlik, göç, doğal ve insan kaynaklı travmalar, alkol ve madde kullanım bozuklukları, toplumsal çatışmalar ve belirsizlikler gibi psikiyatrik hastalıkların neden olduğu belirtiliyor.
Mert İnan’ın Milliyet’te yer alan haberine göre, Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Böke, “2007 ile 2017 verilerini karşılaştırırsak yıllar içinde düzenli bir artış göstererek 10 yılda anti-depresan satışı 2.25 kat arttı. Anti-depresanlar, ağırlıklı olarak yaygın psikiyatrik hastalıklar olarak adlandırılan anksiyete ve depresif bozuklukların tedavisinde kullanılıyor” bilgisini paylaştı. Böke, “Tüm dünyada tedaviye gereksinimi olma ile tedaviyi alma arasında ciddi bir fark olduğu biliniyor. Gelişmiş, ekonomik sorunu olmayan ülkelerde bile bu oranın yüzde 50 olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de 2011’de 100 bin kişiye, 2.1 psikiyatrist düşerken bu oran günümüzde 3.5 seviyesine çıkmış durumda. Gelişmiş ülkelerde her 100 kişiye 12 psikiyatr düşüyor” diye konuştu.