TBMM Çevre Komisyonu!nda, Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu Teklifi"nin görüşmelerine başlandı.
Komisyon, AKP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu başkanlığında toplandı.
Türkiye'nin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını belirten Ensarioğlu, bu nedenle iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum kapasitesinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne 2004 yılında, Paris Anlaşması'na 2021'de taraf olduğunu hatırlatan Ensarioğlu, "2053 Net Sıfır Emisyon" hedefi bağlamında küresel iklim değişikliği ve ozon tabakasının incelmesiyle ilgili tedbirlerin alınmasına ve yeşil kalkınmaya yönelik plan ve politikaların belirlenmesine ilişkin ulusal ve uluslararası çalışmaların birer birer gerçekleştirildiğini söyledi.
Ensarioğlu, bu kapsamda görüşülmekte olan kanun teklifinin önemine işaret etti.
"Asıl hedef, '2053 Net Sıfır Emisyon' hedefini ortaya koymaktır"
Teklifin ilk imza sahiplerinden AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, kanun teklifinin başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İklim Değişikliği Başkanlığı olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve ilgili üreticilerle yapılmış çalışmalar neticesinde TBMM'ye sunulduğunu söyledi.
Komisyon, AKP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu başkanlığında toplandı." />
Kanun teklifi hakkında bilgi veren Demir, "Biz bu kanunu eğer çıkarmazsak, varsayalım çıkarmadığımızı, ihracatımızın neredeyse yüzde 70'ini Avrupa'ya, Batı'ya yapan bir ülke olarak sınırda karbon düzenlemesine tabi tutulacağız zaten. 2026'nın başında yapılan tüm ihracatlarda, ihracat ürünlerinin hammaddesinden işlenmesine, ürün haline dönüşmesinden transferine kadar bu süreç içerisinde, karbon emisyonlarının hesaplanarak, salındığı karbon oranında sınırda karbon düzenlemesine tabi tutulacak." diye konuştu.
Demir, teklifin önemini vurgulayarak, "Asıl hedef, '2053 Net Sıfır Emisyon' hedefini ortaya koymaktır." dedi.
TBMM'de buna uygun bir kanun hazırlığı yaptıklarını anlatan Demir, "Coğrafi alan ya da sektör gibi herhangi bir ayrım gözetmeksizin karşı karşıya kaldığımız iklim değişikliği konusunda, kanunda tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin işbirliği içerisinde sorumlulukları ve yükümlülükleri yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
"Temel kanun niteliğinde bir düzenleme"
Teklifin, "iklim değişikliği alanında sıfırdan düzenleme yapan, temel kanun niteliğinde bir düzenleme" olduğunu belirten Demir, kanun teklifinin içeriği hakkında bilgi verdi.
Kanun teklifine göre yereldeki sorunların çözüme kavuşturulması amacıyla yerel iklim değişikliği eylem planlarının hazırlanacağını dile getiren Demir, "İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik finansman, teknoloji gelişimleri, transfer, kapasite geliştirilmesi faaliyetlerini de içeren uygulama araçlarına yer verilmektedir. Bu yatırımların, gerçekten çevreci ve iklim değişikliğine etki etmeyen yatırım olup olmadığını belirleyen ve bu sayede uluslararası finans akışını hızlandıracak Türkiye Yeşil Taksonomisi'nin de kurulacağı öngörülmektedir." diye konuştu.
Demir, "Kanun teklifiyle yeşil büyüme ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda, iklim değişikliğiyle mücadelenin küresel ölçekte işbirliği ve azimle gerçekleşeceği bilinci ve uluslararası yükümlülüklerimizin de yerine getirilmesi amacıyla, ülkemizin hukuki altyapısının geliştirilmesine yönelik sera gazı emisyonlarının azaltım ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin, planlama ve uygulama araçlarının ve kurumsal çerçevenin yasal dayanağının oluşturulması hedeflenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Komisyonda, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar, teklife ilişkin bilgilendirme yapıyor. (AA)
