Yaşam

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'ndan tepki çeken paylaşım: LGBT gibi hayasızlıklar insan fıtratını yok etme girişimidir

Prof. Orhan Çeker'in sözleri sosyal medyada tepki çekti

30 Nisan 2019 01:47

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), "Vakit Aile Vakti" sloganıyla "Uluslararası Ailenin Korunması Hakkı Sempozyumu" düzenledi. Etkinliğin ilk gününde Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Orhan Çeker, LGBTİ'leri hedef alan bir konuşma yaptı. Çeker "LGBT vb hayasızlıklar insan fıtratını, neslini ve aileyi yok etmeye yönelik girişimlerdir. Kilise ve havranın da karşı olacağını düşündüğüm bu hayasızlıklarla, gerekirse birlikte mücadele edilmelidir" ifadelerini kullandı. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun Twitter hesabından da paylaşılan ifadeler sosyal medyada tepki çekti. 

’Dekolte giyinen kadının tecavüzle karşılaşmasının sürpriz olmayacağı’ yönündeki sözleriyle gündeme gelmişti

Prof. Dr. Orhan Çeker daha önce  ’dekolte giyinen kadının tecavüzle karşılaşmasının sürpriz olmayacağı’ yönündeki sözleriyle gündeme gelmişti. Orhan Çeker, 2011'de TBMM’ye sunulan ve kamuoyunda ’Hadım Yasası’ olarak nitelendirilen ’cinsel saldırı suçu ile çocuklara ve reşit olmayana tecavüzden yargılananların hadım edilmesini’ öngören tasarıyı değerlendirirken şunları söylemişti:

"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir. Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabi ki erkek suçludur ama kadının da suçu gözardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasi otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir."

YÖK, konuya ilişkin başlattığı incelemede söz konusu ifadelerin 'akademik özgürlük' kapsamında olduğuna hükmetmişti.