TTB Başkanı Sinan Adıyaman “Türkiye'de 2019 yılında nüfusun yüzde 15.8 i GSS kapsamı dışında kaldı. Sağlık sigortası prim borcu olanlar hizmetten yararlanamıyor. Çocuk ölümleri de artıyor. 2018 yılında 11 bin 629 bebek ile 14 bin 240 beş yaş altında çocuk yaşamını kaybetti. Her bin canlı doğuma karşılık 9.3 bebeğimiz birinci doğum gününü göremeden, 11.4 beş yaş altı çocuğumuz da beş yaşından önce ölüyor. Nüfusun sadece 70 milyon 196 bin 504'ü GSS kapsamındadır. Yüzde 14.4'ü yani, 11 milyon 807 bin 378 yurttaşımız kapsam dışıdır” dedi.
"Müdahale edilmeyen bir kızamık salgını var”
Sözcü'den Yavuz Alatan'ın haberine göre, “Pek çok bebek beş yaşını göremeden hayatını kaybediyor” diyen Adıyaman, bulaşıcı hastalıklar konusunda da şunları söyledi:
“Türkiye'de 2017 yılı itibariyle toplam kızamık vaka sayısı 69 iken, 2018 yılında 510'a, 2019 yılının ilk 9 ayında da 2 bin 666 vakaya ulaştı. Türkiye'de herhangi bir müdahalede bulunulmadığında daha da büyüyebilecek olan bir kızamık salgını mevcuttur. Grip aşısı yapılması gereken yaklaşık 8 milyon kişi de zamanında ve yeterince aşı temin edilmediği için aşı olamadı. Bu durum grip salgını riskini artıracak bir faktördür.”
İşte "Türkiye'nin sağlığı" raporu
"Türkiye'nin sağlığı" başlıklı raporda şu bilgilere yer verildi:
* 2019 yılında 1047 hekim, başka bir ifadeyle, yaklaşık 9 tıp fakültesinin birinci sınıf öğrencisi sayısı kadar hekim, başka bir ülkede çalışabilmek için Türkiye’den göç etmiştir.
* Türkiye’de sağlık hizmetlerinin finansmanında AKP’den önce hâkim olan model genel bütçe ve kamu sağlık sigortası modeliyken, 2008 yılından itibaren, genel sağlık sigortası (GSS) adı altında “Neoliberal Kamu Sağlık Sigortacılığı” modeline geçilmiştir. Bu model başlatıldığından beri, her bir yurttaş, kamu sağlık sigortası kapsamında olabilmek için ödediği vergiler dışında bir de düzenli olarak “sağlık sigortası primi” ödemek zorundadır.
* Türkiye’de, 2019 yılında aylık geliri 3bin 411 TL olan 4 kişilik bir aile, GSS kapsamında olabilmek için, asgari ücretin yüzde 3’üne denk gelen, ayda 76,75 TL olmak üzere, yılda 921,48 TL sağlık sigortası primi ödedi.
* Üniversite mezunu olup 25 yaşından gün alanlar, lise mezunu olup 20 yaşından gün alanlarla, bunlar dışında 18 yaşından gün almış her bir aile ferdi için ayrı ayrı sağlık sigortası primi (yılda 921,48 TL) ödediler.
Sağlık güvencesi kapsamı ve sağlık sigortası primi
* Türkiye nüfusu, 2018 yılında 82 milyon 3bin 882 olarak hesaplanmıştır. Ancak, bu nüfusun sadece 70 milyon 196 bin 504’ü GSS kapsamında olabilmiştir. Bir başka ifadeyle, nüfusun %14.4’ü yani, 11 milyon 807 bin 378 yurttaşımız GSS kapsamı dışında kalmıştır.
* 2019 yılında 83 milyon 209 bin 339 olacağı tahmin edilen Türkiye nüfusundan, Eylül 2019 verilerine göre, 70 milyon 49 bin 236 kişi GSS kapsamında olabildi. Yurttaşlarımızdan 13 milyon 160 bin 103 kişi diğer bir ifadeyle, %15.8’i GSS kapsamı dışında kalmıştır.
* Türkiye’de, 2019 yılında aylık geliri 3 bin 411 TL olan 4 kişilik bir aile, GSS kapsamında olabilmek için, asgari ücretin yüzde 3’üne denk gelen, ayda 76,75 TL olmak üzere, yılda 921,48 TL sağlık sigortası primi ödedi.
* SGK, kamu sağlık finans kurumu olarak, topladığı sağlık sigortası primlerini özel hastanelere aktarmaya devam ediyor: 2018 yılında, her bir başvuru başına 2. Basamak Devlet Hastanesine ortalama 52,26 TL, 2. Basamak Özel Hastaneye ise ortalama 115,18 TL ödedi. Aradaki fark yüzde iki yüzün üzerinde, 2.20 kat.
Sağlık hizmetlerinin finansmanı
* SGK, bir sağlık finans kurumu olmasına karşın, 2018 yılında sağlık yatırımları için yaptığı harcamayı bir önceki yıla göre %612 (6.12 kat) artırarak 249 milyon TL’den 1 milyar 523 milyon TL’ye yükseltmiştir. Bir başka ifadeyle, SGK, yurttaşlardan genel olarak sağlık hizmetleri ve ilaç giderleri için topladığı prim gelirlerini hizmet satın alma dışındaki alanlara harcamaktadır. Bu durum, yurttaşa sağlık sigorta primine zam olarak yansımaktadır.
* 2018 yılında kişi başına düşen ortalama sağlık harcaması 2030 TL’dir ve bunun 1411 TL’si kişiler tarafından harcanırken devlet, kişi başına sadece ortalama 619 TL sağlık harcaması yapmıştır.
Bulaşıcı hastalıklar
* Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, ülkemizde bulaşıcı hastalık konusunda herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Ne var ki hekimlerin ve sağlık emekçilerinin gözlemleri bu verilerle uyumlu değildir. Örneğin, yüz bebek ve çocuktan 96-98’inin tüm aşılarının yapıldığı belirtilmesine karşın, DSÖ’nün kızamık hastalığı ile ilgili Türkiye verileri bunu doğrulamamaktadır. DSÖ verilerine göre, Türkiye’de 2017 yılı itibariyle toplam kızamık vaka sayısı 69’ken, 2018 yılında 510’a, 2019 yılının ilk 9 ayında da önceki yılın aynı dönemine göre, maalesef 5.2 kat artarak, 2bin 666 vakaya ulaşmıştır. Örneğin, yüz bebek ve çocuktan 96-98’inin tüm aşılarının yapıldığı belirtilmesine karşın, DSÖ’nün kızamık hastalığı ile ilgili Türkiye verileri bunu doğrulamamaktadır. DSÖ verilerine göre, Türkiye’de 2017 yılı itibariyle toplam kızamık vaka sayısı 69’ken, 2018 yılında 510’a, 2019 yılının ilk 9 ayında da önceki yılın aynı dönemine göre, maalesef 5.2 kat artarak, 2bin 666 vakaya ulaşmıştır.
* Benzer biçimde grip aşısı yapılması gereken yaklaşık 8milyon kişiyi bulan risk altındaki gruplarla, sağlık emekçilerine Sağlık Bakanlığı tarafından zamanında ve yeterince aşı temin edilmediği için önemli bir bölümünün aşısı halen yapılamamıştır. Bu durum, ülkemizde kış mevsiminin olağan biçimiyle seyretmesiyle birlikte, grip salgını riskini artıracak bir faktör haline gelmiştir. Yetkili ve sorumlu olan makamları bir defa daha kamuoyu önünde görevlerini yapmaya davet ediyoruz.,
Şehir hastaneleri
* Şehir Hastaneleri’nin en görünür özelliklerinden birisi şehir merkezlerine çok uzak alanlara kurulmalarıdır. Ankara Şehir Hastanesine ortalama ulaşım süresi 60 dakika, ulaşım için taksiye ödenecek ücret 110 liradır. Görece şehir merkezine en yakın hastanelerden olan Eskişehir’de hastaneye ulaşım yaklaşık 30 dakika, taksi ile ulaşım ücreti 60 liradır. Bu süre ve ücretler sağlık hizmetine olan ulaşımın ne kadar zorlaştığını göstermektedir.
Şehir hastanelerinde çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının emek sömürüsü geçmiş dönemlerin çok üzerindedir. Çok ağır işler çok daha az sayıda sağlık çalışanına yaptırılmakta, şirket adına çalıştırılan sağlık çalışanları deneyimsiz gruplardan seçilmekte ve çalışanların iş akitleri kısa sürede sonlandırılmaktadır.
Sağlıkta Şiddet:
* Bir başvuru üzerine, TBMM Dilekçe Komisyonu’na SB tarafından 9 Eylül 2019 tarihinde gönderilen “Şiddet Vakaları Raporu” başlığındaki verilere göre, ülke genelinde sağlık emekçilerine yönelik olarak; 2018 yılında 12bin 179 sözel, 661 fiziksel, 3bin 1 fiziksel ve sözel olmak üzere toplam 15bin 841 şiddet vakası yaşanmış, bunlardan yalnızca 11bin 204 olgu yargıya taşınmıştır.
* 1 Ocak-31 Temmuz 2019 tarihleri arasında da 8bin 498 sözel, 211 fiziksel, 2bin 22 fiziksel ve sözel olmak üzere toplam 10bin 731 sağlık emekçisine yönelik şiddet vakası gerçekleşmiştir. Aynı tarihler içinde bunlardan sadece 6bin 726 olgu yargıya taşınmıştır