NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Türkiye'de

Türkiye’ye artan baskının işaretlerinden biri de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Erdoğan ile ikili görüşme yapmak için sürpriz şekilde Türkiye’yi ziyaret etmesi oldu. Stoltenberg, önce Erdoğan’ın göreve başlama törenine katıldı, 4 Haziran’da da İstanbul’da ikili bir ziyaret gerçekleştirdi.

Stoltenberg’in temel mesajı NATO’nun liderler zirvesinde tam bir bütünlük mesajı vermesi ve bu kapsamda İsveç ile sürecin 11-12 Temmuz Vilnius Zirvesi öncesi tamamlanması gerekliliği oldu. Ancak Erdoğan görüşmesinden çıkan tek somut sonuç, Türkiye-İsveç ve Finlandiya’nın Haziran 2022'de kurulması kararı aldıkları ortak daimi mekanizma toplantısının geciktirilmeden Haziran ayında yapılması oldu. Bu toplantıdan çıkacak sonuç önemli bir işaret olacak.

Ankara nasıl bir başlangıç yapmak istiyor?

Hem İsveç’in ittifaka katılımı sürecini hem de Türkiye’de seçimler sonrası başlayan yeni siyasi ortamı yakından takip eden diplomatik kaynaklara göre, Ankara’nın İsveç ile kararı yeni başlayan dönemde Batı ile nasıl bir başlangıç yapmak isteyeceğini göstermesi açısından da önemli olacak.

ABD’nin hem yönetim hem de Kongre açısından dış politika gündeminin en üst sırasında devam eden Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi olduğu biliniyor. Bu kapsamda, İsveç’in Finlandiya’nın ardından ittifaka katılarak NATO’nun güvenlik ve caydırıcılık kapasitesinin artırılmasına yaşamsal önemde öncelik verdiği de kaydediliyor.

Kaynaklara göre, Vilnius Zirvesi öncesi Türkiye’nin İsveç konusunda atacağı olumlu bir adım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni döneminde Batı liderleri ile ilişkisinde kayda değer bir farklılık yaratabilir.

Türkiye, F-16 satışı ve Suriye'ye odaklanıyor

Finlandiya’nın tam üyelik başvurusunu Meclis’te onaylayan Ankara, İsveç için de benzer bir süreci öngörüyor. Ancak İsveç’te yerleşik "PKK ile bağlantılı grupların faaliyetlerinin sürmesi, finansal ve propaganda araçlarının tam olarak engellenmemiş olmasına" dikkat çekiliyor.

Bu konunun dışında Türkiye’nin ABD’den iki temel beklentisi, F-16 savaş uçağı satışının bir an önce onaylanması ve Suriye’de Türkiye’nin terör örgütü olarak tanımladığı Halk Savunma Birlikleri'ne (YPG) verilen desteğin sonlanması.

ABD, Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Irak–Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadele etmesi için YPG’ye yıllardır siyasi ve askeri destek veriyor. Türkiye, YPG’nin PKK’nın Suriye ayağını oluşturduğunu ve amacının Suriye’nin kuzeydoğusunda bir devlet kurmak olduğunu kaydediyor. Hatta eski Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, son açıklamalarından birinde, ABD’nin de amacının Suriye’yi bölmek olduğunu, YPG’ye desteğinin altında bu amacın yattığını iddia etmişti. ABD, bu iddiaları yalanlıyor ve YPG ile ilişkisinin sınırlı ve taktiksel olduğunu vurguluyor.

Fidan’ın ABD’li muhataplarıyla görüşmelerinde YPG konusunu daha da güçlü şekilde masaya getirmesi beklenen bir durum olacak. Fidan’ın liderliğinde MİT, özellikle son yıllarda Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG’ye karşı birçok operasyon gerçekleştirmiş ve örgütün ABD ile temasta olan yöneticilerini de hedef almıştı.

ABD açısından da Suriye konusu Türkiye ile ilişkilerde öncelikli başlıklar arasında. Washington, Ankara’nın Moskova ve Tahran aracılığıyla Şam yönetimi ile ilişkisini normalleştirme sürecinden kaygılı. Bu kaygının temel nedenlerinden biri ülkedeki Amerikan ve diğer Batılı askerleri güvenlik açısından zafiyete sokacak gelişmelere yol açabilecek olması.

ABD Kongresi F-16 satışına onay verir mi?

Her ne kadar her iki başkentte resmi yöneticiler, Türkiye’nin F-16 satın alması ile İsveç’in üyeliği arasında doğrudan bir bağ olmadığını ifade etseler de süreçlerin yönetimi iki konu arasında bir bağ yaratmış durumda.

Biden, geçen hafta Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini basına anlatırken, Türk Cumhurbaşkanı’nın F-16'ları gündeme getirdiğini kendisinin de İsveç onayı hakkında konuştuğunu dile getirdi. Kaynaklara göre, Amerikan Kongresi’nde Türk hükümetine karşı hava etkisini sürdürüyor ancak hükümetin destek verdiği F-16 satışı konusunda esneklik sağlanabilir.

Türkiye’ye en muhalif senatörlerden Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez, İsveç onayı sağlansa dahi başta Yunanistan olmak üzere Türkiye’nin NATO üyelerine “saldırgan” tavrını sona erdirmesi koşuluyla bu satışa onay verebileceğini kaydetti.

Menendez’in bu açıklamaları daha önceki tavrını yumuşattığına ilişkin yorumlara neden oldu. Ancak kaynaklar, ABD’nin F-16 satışı konusunda Vilnius Zirvesi öncesi adım atmasının beklenmediğini de vurguladı.