T24 Spor
TFF, yasaklı hakemler nedeniyle büyük bir krizle karşı karşıya. Tahkim Kurulu’nun itirazlarını reddettiği yasaklı 19 hakem ve gözlemcinin açtığı dava Türk futbolunu yeni bir kaosa sokabilir.
Mehmet Büyükekşi’yi geride bırakarak TFF Başkanlığı koltuğuna oturan İbrahim Hacıosmanoğlu, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanlığı’na yeniden Ferhat Gündoğdu’yu getirdi. Daha önce Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus gibi deneyimli hakemlerin görevden alınmasında rol oynayan Gündoğdu, 8 Nisan tarihinde alınan ve Tahkim Kurulu tarafından iptal edilen kararlardan sorumlu isimdi. O dönem hem Gündoğdu hem de dönemin TFF Başkanı Nihat Özdemir görevlerinden istifa etmişti.
Bu sezon başında MHK Başkanlığı’na yeniden getirilen Gündoğdu, hakem listelerinde bir kez daha radikal değişikliklere gitti. 25 Temmuz’da açıklanan listede, geçtiğimiz sezon Süper Kupa maçını yöneten Abdulkadir Bitigen’in yanı sıra Bahattin Şimşek, Burak Şeker, Erdem Bayık, Hakan Ceylan, Kutluhan Bilgiç, Mert Güzenge, Murat Erdoğan, Mustafa Sönmez, Serkan Ok, Serkan Tokat ve Tugay Kaan Numanoğlu yer almadı. Bu karar, bu isimlerin hakemlik kariyerlerinin sona erdiği anlamına geliyordu. Ayrıca, VAR Koordinatörü Mete Kalkavan ile de yollar ayrıldı.
28 Ağustos’ta açıklanan gözlemci listesinde ise Alpaslan Dedeş, Emre Altun, İsmail Şencan, Mesut Çarık, Orkun Aktaş, Süleyman Abay ve Taner Gizlenci’nin isimlerine yer verilmedi.
Görevlerine dönmek isteyen hakem ve gözlemciler, Tahkim Kurulu’na başvurdu. Ancak, başvurular iki ay sonunda oy çokluğuyla reddedildi ve bu isimlerin TFF organizasyonlarında görev almasının önü kapatılmış oldu. Anayasa’ya göre Tahkim Kurulu kararlarına itiraz hakkı bulunmuyor. Ancak hukuki mücadeleye devam eden hakem ve gözlemciler, farklı bir yola başvurdu.
Tahkim Kurulu’nun hukuka aykırı oluşturulduğu gerekçesiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde TFF aleyhine dava açıldı.
Dilekçedeki iddialar
Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre hakem ve gözlemcilerin mahkemeye sunduğu dilekçede, Tahkim Kurulu’nun oluşturulma usulünün yasalara aykırı olduğu öne sürüldü. Dilekçeye göre, Tahkim Kurulu’nda oluşan boşlukların mevzuat gereği yedek üyeler arasından doldurulması gerekirken, dışarıdan atamalar yapıldı. Örneğin, ilk kurulda yer alan Ali Günay, Cevat Okutan ve Ali Savok’un ayrılmasının ardından, yedek üyeler yerine Burhan Karaloğlu ve Ahmet Tüfekçi dışarıdan atanarak mevzuata aykırı bir durum yaratıldı.
Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Talimatı’nın 3. Maddesi’ne atıfta bulunan dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Talimatı 3. Maddesi’ne göre; ‘Tahkim Kurulu üyeleri görevlerini tam bir tarafsızlık ve bağımsızlık içinde, TFF Statüsü ve talimatta belirtilen kurallara uygun şekilde yerine getirmekle yükümlüdür. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, Tahkim Kurulu’nun görevine ilişkin emir ve talimat veremez, tavsiye veya telkinde bulunamaz. Üyeler, istifa etmedikçe veya çekilmiş sayılmadıkça, yerlerine yeni üye seçilemez. Ölüm, istifa ve başka nedenlerle oluşan boşalmalarda, boşalan görev için yönetim kurulu yedek üyeler arasından seçim yapar. Bu fıkra uyarınca seçilen yedek üyeler, kalan süre kadar görev yapar’ denilmektedir. Bu açık hüküm gereğince atamaların boşalan üye sayısı kadar yedek üyeler arasından yapılması gerekirken Tahkim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ne yazık ki dışarıdan ve yedek üyeler arasında olmamalarına rağmen atanmışlardır. Başkan ve başkanvekilinin dışarıdan atanması açıkça kanuna aykırıdır. Tahkim Kurulu kararlarının göreve başladıkları tarihten itibaren yok hükmünde sayılması gerekir.”
Hakem ve gözlemciler, Tahkim Kurulu’nun atanma usulündeki yanlışlar nedeniyle tüm kararlarının geçersiz sayılmasını ve kurulun iptal edilmesini talep ediyor.
Mahkeme kararı ne anlama gelecek?
Avukatlara göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı kabul etmesi durumunda, mevcut Tahkim Kurulu’nun göreve başladığı tarihten itibaren aldığı tüm kararlar geçersiz sayılabilir. Bu, yalnızca hakem ve gözlemcilerle ilgili cezaların değil, Tahkim Kurulu’nun bugüne kadar verdiği tüm kararların hükümsüz hale gelmesi anlamına geliyor. Zaten hakem krizi yaşayan TFF’nin, bu kez de Tahkim Kurulu’na ilişkin kaosla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
Türk futbolunu ciddi şekilde etkileme potansiyeline sahip olan bu dava, sektörün tüm paydaşları tarafından yakından takip ediliyor.