Kartalkaya’da Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 78 kişinin yaşamını yitirmesi, sömestr tatili için bölgeye rezervasyon yaptıran pek çok kişinin planlarını değiştirmesine yol açtı. Bölgedeki oteller, iptal talepleriyle karşı karşıya kaldı. Ancak “kaygı” tek başına sözleşme iptali için yeterli sayılmadığı için hukukçular ve eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel konuyu farklı açılardan ele aldı.
“Kartalkaya’ya bu yıl gidilmez” uyarısı
Duvar'da yer alan habere göre, eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Kartalkaya’da yaşanan trajedinin ardından bölgedeki otellerin bu yıl büyük kayıp yaşayacağını belirtti. “Bakanlık, otellerin ücret iadesi taleplerini kabul etmeleri gerektiğine yönelik bir genelge yayınlamalı” diyen Yücel, konaklama tesislerinin müşterilerde oluşan güvenlik endişesini gidermekle yükümlü olduğunu ifade etti. Yücel ayrıca, işletmelerin sigorta yaptırmamış olmalarını eleştirerek, “Bu yıl Kartalkaya’ya gidilmez. Yurt dışında da bölgedeki trajedi geniş yankı buldu” diye konuştu.
Valiliğe ve bakanlığa eleştiri
Yangınla ilgili “Sorumlu kim?” tartışmalarında Bolu Valiliği’ni işaret eden Yücel, “Bu bölgede 8-10 bin kişilik bir nüfus var ancak yeterli itfaiye, sağlık ekibi ve güvenlik önlemi yok. Valinin görevi neydi?” sorusunu yöneltti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı da denetim yetersizliği sebebiyle eleştiren Yücel, “İktidar, işletmenin ihmallerinden ve bakanlığın denetim eksikliğinden hiç söz etmiyor. Oysa bu otel turizm işletme ruhsatına sahip” dedi.
Rezervasyon iptallerinde “kaygı” yeterli mi?
Eski Tüketici Hakem Heyeti üyesi ve İstanbul Barosu Tüketici Hakları Merkezi üyesi Avukat İsmail Tarhan, yaşanan felaketin ardından oluşan endişenin tek başına sözleşme iptali için yeterli olmadığını vurguladı. Ancak güncel ve makul bir kaygının giderilememesi halinde iptal hakkının doğabileceğini aktaran Tarhan, “Oteller, tüketicilerin güvenlik endişesini gidermek için aldıkları önlemleri, varsa denetim raporlarını paylaşmalı” dedi. Bu raporların ticari sır kapsamına girmeyeceğini belirten Tarhan, gerekli bilgilendirme yapılmazsa tüketicilerin haklı fesih hakkı olacağını ifade etti.
Hukuki süreç nasıl işliyor?
Gerekli güvenceyi elde edemeyen tüketiciler, önce tüketici hakem heyetine başvuruyor. Oradan sonuç alınamazsa arabuluculuk süreci devreye giriyor. Burada da uzlaşma sağlanamazsa dava açılabiliyor. Tarhan, “Her kaygı haklı fesih sebebi değildir ancak işletmelerin de müşteri mağduriyetini önlemek üzere şeffaf olması gerekiyor” diyerek, bu süreçte tüketicilerin bilgilendirilme ve güvenlik hakkının öncelikli olduğunu dile getirdi.
Bölgedeki tesislerde yoğun tartışma
Yangın felaketinin ardından Kartalkaya’daki diğer otellerde konaklayan tatilcilerin kayak yapmaya devam etmesi sosyal medyada tepki çekerken, rezervasyon iptali konusunda yaşanan belirsizliğin bölgedeki turizm işletmelerini zor duruma soktuğu belirtiliyor. Uzmanlar, bu krizin aşılabilmesi için Turizm Bakanlığı’nın devreye girerek hem işletmelere hem de tüketicilere yol gösterici düzenlemeler yapması gerektiğini söylüyor. (Duvar)