Politika

Tuğluk: Sarılırken barış ve kardeşlik adına sarıldım, barışı kucakladım

Tuğluk, BDP'li milletvekillerinin 'kucaklaşma' görüntülerinden sonra gündeme gelen 'dokunulmazlıkların kaldırılması' yönündeki sorulara cevap verdi

10 Eylül 2012 16:41

Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, PKK’nın bile eleştirdiği milletvekillerinin 'kucaklaşma' görüntülerinden sonra gündeme gelen 'dokunulmazlıkların kaldırılması'na ilişkin, “Dünyanın hiçbir yerinde sarılmak hangi suç kapsamına girer bilemiyorum ama Türkiye'de yeni bir suç ihdas edilecek galiba. Ayrıca ben sarılırken barış ve kardeşlik adına sarıldım, barışı kucakladım" diye konuştu.

KCK'nın “basın komitesi"ne yönelik açılan davanın ilk duruşması öncesi bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk da adliye önünde açıklama yaptı. Davaya ilişkin, “Türkiye'nin çok büyük bir ayıbı. Ben bu davayı utanç davası olarak değerlendiriyorum" yorumunu yapan Tuğluk, BDP'li milletvekillerinin 'kucaklaşma' görüntülerinden sonra gündeme gelen 'dokunulmazlıkların kaldırılması' yönündeki sorulara cevap verdi.


'Barışı kucakladım'


“Dünyanın hiçbir yerinde sarılmak hangi suç kapsamına girer bilemiyorum ama Türkiye'de yeni bir suç ihdas edilecek galiba" diyen Tuğluk şöyle konuştu:

"Ayrıca ben sarılırken barış ve kardeşlik adına sarıldım, barışı kucakladım. Ülke bunlarla uğraşacağına bu insanların neden silah aldıkları üzerine neden dağa çıktıkları üzerine tartışma yürütmeli."

Barış ve çözüm mesajı verdiklerini ileri süren Tuğluk, “Gerilla da bu mesajı verdi. Biz orada savaşı övmedik barışçıl mesajlar verdik düşmanca mesajlar vermedik. Mesele siyaseten susturmak olduğu için bizim yaptığımız her meşru demokratik eylem ya da düşünce bu iktidar tarafından suç kapsamına alınabiliyor. BDP'nin meclis dışına atılması siyasete olan umudu kıracak ve Kürtler açısından daha radikal yöne doğru bir kayış olacaktır. ve bu da Türkiye'nin çok hayrına bir durum değildir" ifadelerini kullandı.


'Bir suç işlediğimizi düşünmüyorum'


Meselenin dokunulmazlığın kalkıp kalkmaması olmadığını ifade eden Tuğluk, “Mesele bu zihniyettir, bu anlayıştır. Bu anlayış, Kürt sorununa bir çözüm getiremez. Siyaseten biz iktidar gibi düşünmek zorunda bırakılacaksak o zaman kendimiz olmaktan çıkarız. İktidarın baktığı gibi gerillaya düşmanca bakmak durumunda değilim. O gençler bu toprakların gençleri buradaki bu halkın çocukları. Asıl mesele onları dağa götüren nedenlerin üzerinde yoğunlaşmak gerekir diye düşünüyorum. Bir suç işlediğimizi düşünmüyorum" diyerek sözlerini bitirdi.


'100'ü aşkın gazetecinin tutuklu olması skandaldır'


Eski Almanya Milletvekillerinden Prof. Dr. Norman Paech de yaptığı açıklamada, Türkiye'deki olumsuz gelişmelerden kaygı duyduklarını belirtti. Paech sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye'de 2011 den beri 100'ü aşkın gazetecinin hapiste tutuluyor olması Avrupa'da bir ilktir ve bu bizce büyük bir skandaldır. Basın ve fikir özgürlüğünün baskı altına alınması konusunda herkes sözünü söylemelidir. Türk yargısının bağımsızlığına kaybetmesine karşı olduğumuzu göstermek için de buradayız. Ve bunu Avrupaya da aktarabilmek için buradayız"