Magazin

Tuğçe Kazaz Akit'e konuştu: İslam'la ilgili açıklamalarım sonrası lince uğradım

'Mini etek giymek kızlar için değersizliktir'

26 Ocak 2015 15:02

Hıristiyan olduğu dönemde, çevresinden olumsuz hiçbir söz işitmediğini söyleyen manken Tuğçe Kazaz, tekrar İslâm’ı seçtiğinde ise bazı insanların bunu "AKP yalakalığı" olarak gördüğünü kaydetti. "CHP zihniyetine sahip bir çevrede büyüdüğünü" ifade eden Kazaz, bu zihniyetin, tamamen İslâm karşıtı olduğunu öne sürdü. Kazaz, "Hürriyet gazetesi beni her haber yaptığında direkt lince tabi tutuyor" diyen Kazaz, "O kesim, namazla ilgili yaptığım açıklamanın sadece bir kısmını yayınladı ve beni linç ettirmeye kalkıştı. Ahlâksızlığın, edepsizliğin, hakaretin, her şeyin bini bir para" ifadelerini kullandı.

Yeni Akit gazetesinden Hüseyin Kulaoğlu'nun sorularını yanıtlayan (26 Ocak 2015) Kazaz'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

 


Öncelikle kendinizden bahsetmenizi istiyorum. Nasıl bir ailede büyüdünüz, çevreniz nasıldı?

- Çocukluğum Edremit, Ayvalık ve İzmir arasında geçti. Kasabada büyüyen sıradan bir insanım. Ezberci eğitim sisteminden geldiğimiz için bazı kalıp düşünceler bizim içimize işlenmiş. Bu bizden bir önceki jenerasyona daha farkında olmadıkları bir dayatmayla beraber işlenmiş. Yani ailem çok fazla okuyan, çok fazla araştıran ve sonra da kendi gerçekliğini bulan bir aile değildi. Normal bir Türk ailesiydi. Ailem CHP’ye oy veriyordu. Benim de bir zamana kadar durduğum taraf Cumhuriyet Halk Partisi’ydi.

Hıristiyan oldunuz ve Yunanistan’a gittiniz. Daha sonra ise tekrar Müslüman oldunuz. Hıristiyan olmanız bir hata mıydı?

- Kesinlikle hataydı. Ben hâlâ bu hatanın bedelini ödüyorum. İnsanlar benim söylediğim fikirlere, benim geçirdiğim dönüşümlere, benim anlattıklarıma bakmak yerine; beni oradan vurabiliyor. Bir genç olarak o dönemde böyle bir şey yaptım. Tabiî ki pişmanım.


‘Mini etek giymek kızlar için değersizliktir’



Sizin düştüğünüz hataya gençlerin düşmemesi için neler tavsiye edersiniz?

- Geçmişte hayatımın bir döneminde yaşadığım, kadınlık erdeminden, insanlıktan uzak, daha çok o sistemin içerisinde hayvani dürtülere hizmet eden ya da cinsel bedeni ile ön planda olup oradan prim yapmaya çalışan, bunu da insanların zihnini hastalandırmaya kadar götürebilecek bir sistemin esiri olmaktan kaçınmalarını tavsiye ediyorum.
Kendi değerlerinin farkına varmalarını, aslında kendi gerçekliklerinin bir kudret olduğunu, kimseden etkilenmemeleri gerektiğini söylüyorum. Kalkıp dekolte giymenin, mini etek giymenin kızlar için bir değer olmadığını, aslında çok değersiz bir şey olduğunu söylemek isterim.

 

‘Benim İslâm’ı seçmemi tamamen AK Parti yalakalığı olarak gördüler’

 

Çevrenizde CHP zihniyetine mensup insanların bulunduğunu söylediniz. Hıristiyan olduğunuzdaki tepki ile tekrar Müslüman olduğunuzda gösterdikleri tepki aynı mı?..

- Hayır, değil. Hıristiyan olduğum zaman kimse bana bir şey söylemedi. O camiadayken, “Kızım bak gel, sen burada yanlış yapıyorsun, aslında İslâmiyet böyledir” diyen bir Allah’ın kulu olmadı.

Peki Müslüman olduğunuzda ne dediler?

- Benim İslâm’ı seçmemi tamamen AK Parti yalakalığı olarak gördüler. İşte bu kadar saçmasapan bir zihniyet! Allah ile kul arasında olan bir durumu AK Parti yalakalığına kadar vardırıp ahlaksızça hakaretler, küfürler, edepsizlikler ettiler...

Yani Hıristiyan olduğunuzda sorun yoktu, tekrar Müslüman olduğunuzda ise sorun çıktı...

- Evet, kesinlikle. Çünkü gerçek bir Müslümanlık o kesimin, o zihniyetin işine gelen bir şey değil.

Neden?

- Çünkü gerçek Müslümanlığa, gerçek İslâmiyet’e çok uzak yaşıyorlar.

Bu zihniyeti nasıl tanımlıyorsunuz?..

- Batı zihniyeti, Haçlı zihniyeti... Bu, CHP’nin de bağlı olduğu bir zihniyettir. Sadece CHP zihniyeti diyemeyiz ama, CHP uzun bir zamandır bu zihniyete hizmet eden bir partidir.

CHP veya Haçlı zihniyetinden bahsederken, bu zihniyet İslâm karşıtı bir zihniyet midir?

- Tabii ki tamamen İslam karşıtı.

 

‘Atatürk tabulaştırılmamalı’



CHP Milletvekili Veli Ağbaba’nın size yönelik, “Din değiştirip, ne meslekle uğraştığı belli olmayan birisinin sözlerini ciddiye almıyorum” şeklindeki açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?

- Bir kere benim muhatabım beyefendinin kendisi değil, Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Şimdi muhatabı olmadığı bir konuda kalkıp, kirli bir ağızla küfrederek, hakaret ederek neden cevap veriyor? AK Parti geldi, Cumhuriyet Halk Partisi’ni sarstı. Şimdi CHP kendi genel merkezlerine mescid açıyor. CHP, insanların nabzına göre şerbet vermek yerine, insanların hem maddi, hem manevi, hem de toplumsal hayatını tatmin eden bir fikirle gelsin.

Artık Atatürk öldü, bunu kabul etsinler. İnsanların zihninde Atatürk’ü tabulaştırıp, ona tapmayalım. Peygamber Efendimiz cahiliye döneminde bütün putların hepsini yıktı. Bunlar gelip tekrar yeni putlar oluşturmaya çalışıyor.

Başörtüsü hakkındaki ne düşünüyorsunuz?

- Tamamen inanç özgürlüğü. İnsanlar inançta şeklini nasıl ifade etmek istiyorlarsa edebilmeli. Bunca senedir, mini etekleri ile ahlâksız şekilde dolaşan insanlara kalkıp da bir şey denmedi. İslâmî kesim tarafından baktığım zaman, kendi şekli, kendi arzusu, kendisinin Allah ile arasında olan, kendini nasıl algılamışsa onu yaşayan insanlar var...



‘Umre’ye gitmek istiyorum’



Umre’ye gitmeyi düşünüyor musunuz?

- Tabii ki düşünüyorum, tabii ki istiyorum, tabii ki arzu ediyorum ama kısmet. Yani şu anda bunun için bir programım yok.

Şu an internette ‘Tuğçe Kazaz’ diye arama yapıldığında eski uygunsuz fotoğraflarınız çıkıyor. Bu fotoğraflarınızın kaldırılması konusunda başvurunuz var mı?

- Maalesef. Düşünüyorum, kesinlikle çalışmalara da başladım. Hukuki olarak elimden ne geliyorsa onu yapacağım. İnsanların bana buradan vurmaya çalışması, kendilerinin yerlerde sürünmesinden öteye geçmez.

 

‘Ahlâksızlığın edepsizliğin bini bir para’



İslamiyetle ilgili yaptığınız açıklamaların ardından o kesim tarafından lince tabi tutuldunuz mu?

- Hürriyet gazetesi beni her haber yaptığında direkt lince tabi tutuyor. O kesim, namazla ilgili yaptığım açıklamanın sadece bir kısmını yayınladı ve beni linç ettirmeye kalkıştı. Ahlâksızlığın, edepsizliğin, hakaretin, her şeyin bini bir para.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da sizi sürekli köşesine taşıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Beni tanımıyor ki; nereden biliyor benim samimi olup olmadığımı? Ben onun geçtiği yoldan çoktan geçtim. Onun olduğu yerin pişmanlığını ve yalnızlığını biliyorum. Gündeme gelemedikleri için ya da muhatap alınmadıkları için bizler tarafından gündeme gelmeye çalışıyor. Hepsinin yaptığı bu...


Fethullah Gülen ile hiç görüştünüz mü?

- Yok görüşmedim. İstemezdim de zaten.

Size yönelik bir davet söz konusu oldu mu, Pensilvanya’ya davet ettiler mi?

- Oldu tabiî. Birebir, oraya giden birileri, “Biz gidiyoruz, aslında senin de gelip NetanFetu ile bir tanışman iyi olur” dediler. Ben de “Benim o adamla konuşacak bir şeyim yok” dedim. Bu olay daha bu Paralel mevzuları patlamadan önce olmuştu. Yaklaşık 2 sene önceydi...

 

‘Bu ülkeye Erdoğan gibi lider gelmedi’

 

Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

- Vallahi bu ülkede Erdoğan gibi bir lider olmadı. Kimse kalkıp bugüne kadar İsrail’e kafa tutamamıştı. Davos’ta ‘One minute’ ile statükoya meydan okudu.

Bu noktada Erdoğan’ı nasıl buluyorsunuz?

- Çok doğru bir siyasi bir lider ve Cumhurbaşkanı olduğunu düşünüyorum. Şu anda onun yerine geçebilecek bir başka kimse yok.