15 Temmuz Darbe Girişimi

TMSF’nin OHAL bilançosu: 700 şirket devredildi, çalışan sayısı 40 bine dayandı, toplam değer 60 milyar lira!

TMSF'nin bilançosu kötü olan şirketleri tasfiye edeceği söyleniyor

16 Aralık 2016 11:54

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) 5. ayına girerken, 'FETÖ’ye finansal destek sağladığı iddiasıyla TMSF’ye devredilen şirketlerin sayısı da her geçen gün artıyor. En son devredilen Kaynak Holding şirketleri ile birlikte Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndaki (TMSF) şirket sayısı 700’e yaklaştı. Fon bünyesindeki şirketlerin toplam değeri 60 milyar liraya, çalışan sayısı ise 40 bine dayanırken, bu şirketlerin kaç tanesinin faaliyetine devam edeceği veya tasfiye edileceği ise piyasalarda tam manasıyla bir kaos yaratıyor.

Cumhuriyet'ten Ayfer Arslan'ın haberine göre, soruşturma kapsamında bugüne kadar aralarında Boydak Holding, Koza İpek Holding, Naksan Holding, Dumankaya Grubu, Fi Yapı, Akfa Holding, Yavaşçalar ve Kadıoğlu Grubu’na bağlı kurumların da bulunduğu Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren 691 şirket Fon’a devredildi.

TMSF denetimine geçen 691 şirket ve kooperatif arasında bir de avukatlık bürosu var. Yüksel - Karkın Avukatlık Ortaklığı, geçen 22 Temmuz’da İstanbul Mali Polisi’nin yaptığı baskın ile gündeme gelmişti. Anılan süreçte, büronun iki ortağı Cüneyt Yüksel ve Murat Karkın’ın yurtdışında olduğu anlaşılmıştı.

 

İki seçenek var

 

TMSF’ye devredilen şirketler için hem Fon Başkanı Şakir Ercan Gül, hem de hükümet yetkilileri tarafından iki seçenek dillendiriliyor. Faal olan şirketler satışa hazırlanacak, faaliyette olmayan ya da bilançosu kötü olanlar ise tasfiye edilecek. TMSF Başkanı Gül, ekim ayında yaptığı açıklamada TMSF yönetimine geçen şirketlerde yapılacak değerlemeler sonucunda bir ihale sürecine gireceklerini söylemişti. Gül, o dönemde yönetimine kayyım atanan 255 şirket olduğunu ve bunların envanterinin sürdüğünü, işletmelerin bir kısmının faal, ekonominin içinde önemli rollere sahip, bir kısmının ise tabela şirketi olduğunu dolayısıyla ne kadarının tasfiye olacağının bilinmeyeceğini söylemişti.

 

Sanayi devleri

 

Fon’a devredilen ilk şirket yaklaşık 6 milyar liralık cirosuyla 13 bin kişiye istihdam sağlayan Kayseri’nin köklü şirketlerinden Boydak Holding oldu. 1957 yılında Kayseri’de temelleri atılan holding, mobilyadan tekstile, kimyadan pazarlamaya, demir-çelikten lojistiğe, enerjiden bilişime kadar 7 ayrı sektörde 34 şirkete sahip. İstikbal, Bellona, Mondi, Boyteks ve Form Sünger gibi firmalar da holdingin en önemli markaları arasında. Ayrıca Merkez Çelik, Boytaş gibi kuruluşları bünyesinde barındıran Holding, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde 6, ikinci en büyük sanayi kuruluşu listesinde ise 1 şirketi ile yer alıyor. Boydak’ın ardından ikinci sırada yer alan Naksan, en fazla şirkete sahip grup oldu. 6.8 milyar lira aktif büyüklüğü, 1.2 milyar lira cirosu, 1.3 milyar lira öz kaynağı ve yaklaşık 3 bin 800 çalışanı bulunan Naksan Grubu’nun 51 şirketi Fon’a devredildi.

10 milyar dolar değerindeki 18 şirketi ile Koza İpek Holding de Fon bünyesine geçen gruplar arasında. 1948 yılında işadamı ve matbaacı Ali İpek tarafından Koza Davetiye ile temelleri atılan Holding’in Koza Altın İşletmeleri AŞ, İpek Doğal Enerji Kaynakları Araştırma ve Üretim AŞ, Koza Prodüksiyon ve Ticaret AŞ, Rek-tsur Reklam ve Pazarlama Ticaret Şirketi ve İpek Online Bilişim Hizmetleri gibi şirketleri bulunuyor.

Son olarak Fon’a devredilen Kaynak Holding de 16 farklı sektörde faaliyet gösteren 31 şirkete sahip. Holding, Fem ve Güvender dershaneleri ile eğitim alanında faaliyet gösterirken, kitap, kırtasiye malzemesi gibi eğitim metaryalleri üreten şirketleri de bulunuyor. NT Mağazaları, Zambar Yayınları bunlardan sadece ikisi. Ayrıca Sürat Kargo da grubun en bilenen markalarından birisi. Yaklaşık 10 bini aşkın çalışanı olan Kaynak Holding’in koplam cirosu ise yıllık 1.5 milyar TL civarında.

Piyasalarda belirsizlik arttı

Yaklaşık 700 şirketin Fon’a devredilmesi çalışanların yanı sıra piyasalar açısından da belirsizlik yaratıyor. Fona geçen şirketlerin iş ortakları ve tedarikçileri Fon yönetiminde bu şirketlerin faaliyetlerine hangi düzeyde devam edeceğini merak ediyor. Özellikle kredi kullandıran bankalar açısından durum daha sıkıntılı bir noktada görünüyor. TMSF’ye devir nedeniyle piyasalarda belirsizliğin arttığını belirten bankacılar, “Bankaların çalıştığı kurumların bu örgütle bağlantısı olup olmadığını tespit etmeleri çok kolay değil. Çünkü elle tutulur bir şey değil. Dolayısıyla bu nedenle ne bizler, ne de aynı saikle hareket eden çalışanları, müşterileri, tedarikçileri bir zarara uğramamalı. Aslında ilk günlerde ciddi bir bilinmezlik vardı, şimdi biraz daha netleşmeye, “kimlerle muhatap olunacağı” konusu belirginleşmeye başladı. Ama hâlâ ortaya çıkan durumdan ne kadar etkileneceğimizi bilmiyoruz. Bu şirketler TMSF’ye devredildi ancak faaliyetleri eski seviyelere gelebilir mi, borçlar ödenebilir mi? Bütün bu konular belirsiz. Bu nedenle bilançolarımıza ne kadar yansıyacağını tam manasıyla kestirebilmiş değiliz” görüşünü dile getirdi.

Şirketlerin satılması çok zor

Ekonomist Uğur Civelek’e göre fon yönetimindeki şirketlerin satış sürecinde bazı açmazlar söz konusu. Özellikle hukuki süreç tamamlanmadan bu şirketlerni nasıl muhafaza edileceğinin bir soru işareti olduğunu belirten Civelek, şöyle devam etti: “Fona geçince yönetim ve ortaklık yapısını eski halinde bırakmıyorlar. Kayyım atandıktan sonra mevcut yapının ne kadar korunacağına ilişkin sorular var. Hukuki açıdan bakarsak ekonomik kayıpların olması kaçınılmaz görünüyor. Şu anda Türkiye’nin kendine özgü sorunlarının yanı sıra küresel koşulların da olumsuz olduğunu düşünürsek; böyle bir dönemde bunların yaşanması handikap tabii. Tasfiye edilecek şirketler itibarıyla işini kaybedenler artacak. Bu da zaten uzun zamandır yükselen işsizlik oranını biraz daha yukarı çekecek ister istemez. Ayrıca bu şirketler uygun bedelle elden çıkarılabilir mi? Çoğu bugüne kadar hep devlet desteği ile pazar bulmuş kurumlar. Dolayısıyla elden çıkarılmaları da çok kolay olmayacak.”

TMSF, üç şirkete danışacak

TMSF, 674 sayılı ve 15 Ağustos 2016 tarihli Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca; terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle satışa konu varlıklarda kayyım olarak görevlendirilmişti. Fon da, geçen hafta satışa konu bu varlıkların satış işleminde üç şirketi yatırım danışmanı olarak görevlendirdi. Buna göre I No’lu varlık paketi için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), II No’lu varlık paketi için Vera Varlık, III No’lu varlık paketi için Garanti Yatırım görevlendirildi. Garanti Yatırım’ın görevlendirildiği varlık paketinde Boydak Grubu’nun da dahil olduğu 211 şirketin bulunduğunu açıkladı.

Konut alanlar mağdur

Dumankaya ve Fi Yapı da FETÖ soruşturması kapsamında yönetimi Fon’a devredilen şirketler arasında. Dumankaya, 2014 yılında Capital 500 Türkiye listesinde, cirosunu en çok artıran 25 firma arasında 3. sırada yer almıştı. 23 Eylül 2016 tarihli mahkeme kararıyla TMSF şirkete kayyım olarak atanırken, grubun faaliyetlerinin yönetimini Fon devralmış oldu. 2006 yılında Fikret İnan tarafından kurulan şirket, Fi-Tower, Fi-Life markarıyla çeşitli lokasyonlarda 6 bin adete yakın konut üretti. Şirketin teslim etmesi gereken 5 bin kadar da konut bulunuyor. Bu arada Dumankaya ve Fi Yapı’nın Fona geçmesi her iki şirketten konut alan yurttaşlar açısından da mağduriyet yarattı. Ödemelerini peşin veya taksitle yapıp henüz konutlarını teslim alamayanlar inşaatların durması nedeniyle sıkıntı yaşarken, projelerin ne zaman tekrar başlayacağı ve teslim edileceğine ilişkin belirsizlik ise sürüyor.