5 - Para mesele değil

Dizinin yaratıcısı ve yazarı reddetse de, The Crown’un bir bölümünün 10 milyon sterline mal olduğuna inanılıyor. 

Bu sezonda ise harcanan paranın bir mesele olmadığı görünüyor.

Hong Kong’un Çin’e devredildiği törenin canlandırılmasından, kraliyet evlerine ve saraylarına kadar önümüze seriliyor.

Yaşlanan Kraliyet yatı Britannia ile Kraliçe 2. Elizabeth arasında da metaforik bir bağlantı kuruluyor ve Kraliçe’nin kendisinin de eski döneme biri olduğu izlenimi veriliyor.

Yazarların bu anlatıma neden başvurduğunu anlayabiliyorum ama kurulan paralellikler abartı hissi veriyor. Özellikle de Kraliçe’nin devamındaki uzun ve alkışlanan hükümdarlığı göz önüne alındığında…

6 - Dizi insanın kendi karmaşıklığımızı yansıtıyor

İnsanlar karmaşık canlılar ve The Crown’daki karakterler de bundan bağımsız değil.

The Crown son sezonlarında en fazla tartışılan şeylerden biri, ele alınan dönemde prens olan Kral 3. Charles’ın, Diana ile evliliği bağlamında adil bir senaryo yazımıyla ele alınıp alınmayacağıydı.

Beşince serinin sonunda, yazar Peter Morgan’ın yeteneğinin insan doğasının karmaşıklığını göstermek olduğu görüşündeyim.

O karakterlerine aşık oluyor ve onları gerçekten derin duygularla doldurmadan yapamıyor.