Politika

TBMM'de sosyal medya teklifine siyah maskeli protesto

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya: ''Hayatı sansürleyenlere inat bu protestoyu yapmak istedim''

21 Haziran 2022 23:32

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, internet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifini, henüz görüşmeleri başlamadan TBMM Genel Kurulu’nda siyah maske takarak protesto etti. Kaya, “Hayatı sansürleyenlere inat bu protestoyu yapmak istedim. Çünkü, basın emekçilerinin yaşayacağı sorun sadece basın emekçilerini değil öğretmenler de yaşayacak, öğrenciler de yaşayacak. Toplumun tüm kesimleri bu sorunu yaşayacak” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda İyi Parti grubunun Meclis Genel Kurulu’na getirdiği “Milli Eğitim Bakanı’nın liyakatsiz atamaları” ile ilgili grup önerisi üzerinde konuştu. Genel Kurul’da yarın gündeme gelmesi beklenen ve internet medyası ile sosyal medyaya yeni, ağır yaptırımlar öngören kanun teklifini bir süre siyah maske takarak protesto eden Kaya, şunları söyledi:

“Sadece basın emekçileri değil öğretmenler ve öğrenciler de yaşayacak”

"Hayatı sansürleyenlere inat bu protestoyu yapmak istedim. Çünkü, basın emekçilerinin yaşayacağı sorun sadece basın emekçilerini değil öğretmenler de yaşayacak, öğrenciler de yaşayacak. Toplumun tüm kesimleri bu sorunu yaşayacak.

İyi Parti’nin vermiş olduğu araştırma önergesinin kabul edilmemesi demek aslında Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı suça ortak olması anlamını taşıyor. İYİ Parti’nin vermiş olduğu bu önergenin tarafımızca destekleneceğini bildirmek isterim. Çok açık Milli Eğitim Bakanı göreve geldikten sonra bakan yardımcısı iken, birlikte çalıştığı arkadaşlarının tamamını değiştirdi. Sayın Mahmut Özer, ya sen yanlışsın ya senden önceki bakan yanlış ya da saraydaki eğitim kurulu yanlış. Ortada bir yanlış var. Bu yanlışın ana noktası saraydaki eğitim kurulu ve saraydaki Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişidir. Mahmut Özer’in bu işleri yapamadığını sadece yandaş kayırma işiyle meşgul olduğunu defalarca anlattık.

''Harf devrimine karşı halifeliği ve medreseyi savunduğunu ilan ediyor''

Bakın Talim Terbiye Kurulu Başkanı’nı değiştirdi. Talim Terbiye Kurulu’na Prof. Dr. Mustafa Gündüz’ü üye olarak getirdi. Mustafa Gündüz’ün çok net açıklamaları var. Harf devrimine karşı, halifeliği ve medreseyi savunduğunu ilan ediyor. Bu bizim çocuklarımızın okuyacağı kitapların belirlenmesinde en etkin rol oynayan kişi. Sayın Mahmut Özer kendisi ile birlikte bakan yardımcılığı görevinde bulunan Ahmet Emre Bilgili ile üç ay çalıştı, üç ay sonra bakan yardımcılığından aldı. 17 yıldır Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nü yapan Nazif Yılmaz’ı bakan yardımcısı olarak atadı. Sen daha önce bakandın, neden o arkadaşın ile çalışmadın? Neden üç ay birlikte çalıştığını kapı dışarı kovdun? Yaptığı, çok açık ve nettir. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde rektörken masa arkadaşını ÖSYM’ye getirdi. Daha sonra, bakan yardımcısı oldu, masa arkadaşlarını bakan yardımcılığından danışman kadrolarına getirdi. Bakan olduktan sonra da, kimini bakan yardımcısı kimini genel müdür, şoförünü de şube müdürü olarak atadı. Daha sonra iki kardeşten birini danışman birini de müdür olarak atadı.

''En kısa sürede takvimi açıklayacağız''

Allah aşkına soruyorum: Adalet ve Kalkınma Partisi kadroları içerisinde liyakatli isim kalmadı mı? Liyakatli isim kalmadığı için, Sayın Mahmut Özer ahbap-çavuş ilişkileri ile Mili Eğitim Bakanlığı görevini yürüttüğünü zannediyor. Çok açık ve net; KPSS’de birinci olmuş ama mülakatta elenen Halil Kaya’yı, Mehmet Köroğlu’nu, Sema Taşkent’in hakkını kim ödeyecek. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) Eğitim-Sen üyesi olduğu için Sibel Bekaroğlu ve Mehmet Mutlu’yu açığa alındı, hakkını kim ödeyecek? 112 gündür öğretmen takviminin açıklanmasını bekliyor. 112 gün önce söz verdi Mahmut Özer. Dedin ki, ‘en kısa sürede takvimi açıklayacağız’; en kısa süreden anladığın nedir senin?”  (ANKA)