Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) ve İngiltere merkezli Environmental DNA (eDNA) uzmanları balıkları, kuşları ve amfibileri ve çevresinde yaşayan kara hayvanlarını tanımlamak, Ganj ve Nijer deltası gibi tatlı su nehir sistemlerinden su örnekleri almak için ortaklık başlattı.
The Guardian'a göre, Amazon ve Kongo gibi dünyanın bulanık suları ve biyolojik çeşitliliği, büyük bir gizem olmaktan kurtulabilir. Ancak şimdilik proje, dünyanın dört bir yanındaki büyük tatlı su ekosistemlerindeki yaşam ağını, DNA teknolojisi ile tanımlamayı amaçlıyor.
"Bir milyon tür risk altında"
Bilim insanları, bir milyon türün risk altında olduğu konusunda uyardı. Tatlı su ekosistemleri bu tehlikeden etkilendi, ancak koruma çabaları, nehir sistemlerinde yaşayan organizmalar hakkında veri eksikliği nedeniyle engellendi.
İklim krizi ve nüfus yoğunluğunun dünyaya verdiği tehdidi hedef alan 10,6 milyon Sterlin'lik proje, Tanzanya'daki Tanganika Gölü'ne dökülen Malagarasi Nehri havzasından başlayarak, suların genetik analizleriyle bilgi boşluklarını dolduracak ve biyoçeşitlilik temellerini oluşturacak.
Analizler, organizmaların dışkı ve mukus gibi maddelerin genetik olarak profilini çıkararak çalışacak.
Daha önce, Amazon'da, pembe nehir yunuslarının yanı sıra jaguarlar, maymunlar ve yarasalar da dahil olmak üzere dünyadaki yaşam ağını araştırmak için eDNA profili kullanılmıştı.
Önümüzdeki üç yıl içinde, kamunun, özel sektörün ve bilim adamlarının dünyanın dört bir yanındaki büyük tatlı su ekosistemlerinden yaklaşık 30 bin su örneği alınması planlanıyor.