Politika

'Tarihin siyasallaşması zorluk doğurabiliyor'

AB Genişleme ve Komşuluk Politikası'ndan sorumlu üyesi Stefan Füle, Dışişlier Bakanı Ahmet Davutoğlu'yla görüştü.

15 Mart 2010 02:00

T24 - AB Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk Politikası'ndan sorumlu üyesi Stefan Füle, Ankara'da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesi sonrası düzenlenen basın toplantısında 1915 olaylarının İsveç Parlamentosu'nda "soykırım" olarak kabul edilmesiyle ilgili konuştu. AB ülkelerinin iç kararlarıyla ilgili yorumda bulunmasının mümkün olmadığını belirten Füle, "Tarihin siyasallaştırılması bazen zor durumlara neden oluyor" dedi. Kıbrıs konusunda Ankara için "Rum gemi ve uçaklarına limanları açmasını öngören ek protokol"ün uygulanmasını isteyen Füle, "yasa dışı göç"le ilgili çalışmaların olumlu sonuç vermesi halinde AB'ye girişte Türk vatandaşlarına vize konusunda kolaylaştırıcı çalışmalar olabileceğini söyledi. Davutoğlu da Füle'yi Türkiye'deki siyasi gelişmeler hakkında bilgilendirdiğini belirterek, bu çerçevede özellikle geri kabul anlaşmasına paralel olarak Türkiye'nin AB'den geçmiş hukuki taahhütleri de göz önünde tutarak, mutlak vize muafiyeti talep ettiğini bir kez daha ilettiğini söyledi.

AB Komisyonu Genişlemeden ve Komşuluk Politikası'ndan sorumlu üyesi Stefan Füle Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda Bakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. İki yetkili yaptıkları görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi.

'Rumlara limanlar açılması protokolü uygulanmalı'

Stefan Füle'nin Kıbrıs konusunda verdiği mesajlar Türkiye'nin beklediği çerçevede değildi.

AB yetkilisi Füle, Ankara'nın Rum gemi ve uçaklarına limanlarını açmasını öngören ek protokolü uygulamasını istedi, "Bu önem taşıyor " diye konuştu.

'Vizede kolaylaştıcı çalışmaya geçilebilir'

AB Komiseri Füle, Türkiye ile ilgili  yasadışı göç çalışmalarının olduğunu hatırlattı, "Bu olanlarla ilgili ilerleme kaydedilirse vize konusunda kolaylaştırmayla ilgili de çalışmalara geçilebilir" dedi.

Füle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uygulanan vizelerin kaldırılması ile ilgili tüm Avrupa Birliği'ne (AB) üye devletlerin hemfikir olması gerektiğini söyledi.

'Tarihi siyasallaştırmak bazen zorluk doğurabiliyor'

Bir gazetecinin İsveç Parlamentosu'nun kabul ettiği son Ermeni tasarısına ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Füle, AB Komisyonu'nun üye ülkelerin iç kararlarına ilişkin yorum yapmadığını belirtti.

Füle, "Eskiden Çekoslovakya olarak bilinen Çek Cumhuriyeti'nden gelen biri olarak tarihi siyasallaştırmanın bazen zorluklar doğurduğunu söyleyebilirim. Komisyon, Türkiye ile Ermenistan arasındaki mevcut yakınlaşmaya ve anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmeye yardımcı olmaya hazırdır" dedi.

"Ermeni soykırımı" tasarısı 11 Mart'ta İsveç Parlamentosu'nda kabul edilmişti.

'Ortak birlik, ortak kıta'

"AB bizim ortak birliğimiz, Avrupa da ortak kıtamız" diye konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, dolayısıyla AB'nin küresel dengeler içinde hak ettiği yeri alması yönünde çaba sarf edilmesi gerektiğini, bunun için de AB'nin jeopolitik olarak etkili, ekonomik olarak dinamik ve kültürel olarak da içselleştirici bir yapıya kavuşması gerektiğini düşündüklerini bildirdi.

Davutoğlu, bu çerçevede Türkiye'nin AB üyeliğinin bir fırsat olduğunu belirterek, "Türkiye için de AB, modernleşme çabasının doğal sonucu olan son derece önemli stratejik temel hedeftir" dedi.

Mutlak vize muafiyeti

Kıbrıs konusunu kapsamlı şekilde ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, müzakerelere ivme katılması ve kapsamlı ve kalıcı bir barışa ilişkin görüşlerini paylaştıklarını ifade etti. Füle'ye Türkiye'de yapılan ve yapılmakta olan siyasal reformlar hakkında bilgi verdiğini belirten Davutoğlu, bu çerçevede özellikle geri kabul anlaşmasına paralel olarak Türkiye'nin AB'den geçmiş hukuki taahhütleri de göz önünde tutarak, mutlak vize muafiyeti talep ettiğini bir kez daha ilettiğini söyledi.

Davutoğlu, "Gerek Ankara Protokolü, gerek Katma Protokol, gerekse Gümrük Birliği ve bu hukuki zemin üzerindeki çalışmalar, Türkiye'ye de aynı Batı Balkanlar'daki gibi, onlardan daha öncelikli olarak bir vize muafiyeti yaklaşımı benimsenmesini gerekli kılıyor. Bu konudaki siyasi kararlılığımızı kendileriyle paylaştım" diye konuştu.

'Türkiye-AB arasında yeni stratejik diyalog mekanizması'

Davutoğlu, görüştükleri üçüncü konunun komşu bölgelerle ilgili yürüttükleri politikaların koordinasyonu olduğunu, özellikle Batı Balkanlar'daki gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldıklarını, Kafkaslar, Doğu Akdeniz, komşu bölgeler ve enerji güvenliği konularını gözden geçirdiklerini kaydetti.

Davutoğlu, Lizbon Anlaşması sonrası AB'nin Türkiye ile yeni bir stratejik diyalog mekanizması kurması gerektiği konusunda fikir birliğine vardıklarını belirtti.