“Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” haberiyle hükümet kanadının tepkisini çeken Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında iftira, hakaret ve yargıyı etkileme suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Taraf ayrıca 50 bin liralık manevi tazminat davası da açtı.
“Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” haberinin ardından MİT’in cemaatleri fişlediğini iddia eden gazeteci Mehmet Baransu, hükümetin eleştiri oklarının hedefi oldu.
Başbakanlık, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Baransu ve Taraf hakkında ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu.
Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, 2 Aralık 2013'te yayımlanan haberde, "Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'ya hukuka aykırı fiil isnat etme suretiyle iftira suçunun işlendiğini" belirterek, Türk Ceza Kanunu'na göre Baransu hakkında kamu davası açılması talebinde bulundu.
MGK Genel Sekreterliği ise 28 ve 30 Kasım 2013 tarihli haberler çerçevesinde yapılan suç duyurusunda, "MGK kararlarının gizli kalması kuralının ihlaline ve konuya ilişkin gerçeğe aykırı yayınlar yapıldığına" işaret ederek, gerekli soruşturma ve işlemlerin yapılmasını istedi.
MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan suç duyurusunda, 2 Aralık 2013 tarihli haberde imzası bulunan Baransu ve Taraf gazetesi sorumluları hakkında cezai takibat yapılması talep edildi.
Hukuki sürecin başlatılmasının ardından Başbakan Erdoğan Trakya gezisinde, Taraf ve Baransu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatarak, “"Eğer yargı görevini yapmıyorsa yargı da Anayasa suçu işlemektedir” dedi.
Açık, ağır, haksız ve hukuka aykırı
Başbakan’ın bu sözleri üzerine harekete geçen, Taraf gazetesi ve Mehmet Baransu bugün karşı bir hukuki süreç başlattı.
Taraf gazetesinin avukatı Veysel Ok, suç duyurusunu içeren dilekçeyi savcılığa verdi. Dilekçede, Baransu'nun 28 Kasım'da 2004 yılı MGK kararlarını daha sonra da benzer içerikli haberler yaptığı hatırlatıldı. Başbakanlık, MİT ve MGK'nın Baransu hakkında suç duyurusunda bulunduğu kaydedilen dilekçede, bu belgelerin yayınlanmasının ardından Başbakan Erdoğan'ın müvekkilini vatana ihanet etmekle suçladığı belirtildi.
Başbakan Erdoğan'ın ifadelerinin açık, ağır, haksız ve hukuka aykırı saldırı anlamına geldiği ifade edildi. Erdoğan'ın Taraf'ı vatana ihanetle suçlarken 2010 yılında Vakit gazetesinin MİT'in fişlemeleriyle ilgili haberine hiçbir tepki göstermediği kaydedildi.
Dilekçede, "Vatana ihanet sözleri ile müvekkillerim kamuoyuna vatan haini gibi sunularak bazı kitleler tarafından müvekkillerimin hedeflenmesi sağlanmakta, evrensel hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan bu gerçek dışı sözler nedeniyle müvekkillerimin ve yakınlarının can güvenliği kasıtlı olarak tehlikeye sokulmaktadır." denildi.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağının hatırlatıldığı dilekçede, Erdoğan'ın sözleri ile soruşturmaya müdahalede bulunduğu ileri sürüldü. Bu nedenle Erdoğan'ın sözlerinin yargılama görevi yapan kurum ve kişileri etkilemek amacıyla alenen kullanıldığının açık olduğu ifade edildi.
Bu gerekçelerle Başbakan Erdoğan'ın iftira, hakaret ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işlediği ileri sürüldü. Erdoğan'ın TCK maddelerine göre cezandırılması için gerekli tahkikat yapılarak kamu davası açılması talep edildi.
Taraf gazetesi ayrıca Başbakan Erdoğan hakkında 50 bin liralık manevi tazminat davası da açtı.
Mehmet Baransu'nun 2004 yılı MGK kararları ve devamında fişleme yapıldığına dair belgeleri haberleştirmesi üzerine Başbakan Erdoğan, sert tepki göstermişti. Erdoğan, "Devletin mahremini ifşa etmenin adı özgürlük değil düpedüz bu vatana ihanettir. Buna dokunduğunuz anda yargı da gereğini yapmak durumundadır. Eğer yargı görevini yamıyorsa yargı da anayasa suçu işlemektedir." ifadelerini kullanmıştı.
