Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin önünde öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare, Sur’da 3 aydır devam eden sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan çatışmalarda ağır tahribata uğradı.
Tahir Elçi, Diyarbakır’da çatışmaların kent merkezine yayılması üzerinde Suriçi’nde bulunan Dört Ayaklı Minare’nin korunması ve çatışmaların sivil alanlardan uzak tutulması için basın açıklaması yapmıştı. Ancak Elçi, tarihi mirasın korunmasını ve çatışmanın son bulmasını istediği sırada yaşanan olaylarda öldürüldü. Tahir Elçi’nin ölümün ardından Sur’da 2 Aralık’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş akabinde yoğun çatışmalar başlamıştı. Son yayımlanan fotoğraflarda 3 aydır çatışmalar dolayısıyla ağır tahribata uğrayan Dört Ayaklı Minare'nin etrafındaki yapıların yıkıldığı yollarının da harabeye döndüğü görüldü.
Tahir Elçi’nin ölümünden bir gün önce Avukat Nahit Eren’e, “Öleceksem Dört Ayaklı Minare’nin altında öleyim” dediği belirtilmişti.
Dört Ayaklı Minare
Diyarbakır’da Hasan Hanı’nın yanındaki dar bir sokak içerisinde bulunan Şeyh Mutahhar Camisi, halk arasında Şeyh Matar Camisi olarak da tanınmaktadır. Minaresi üzerindeki kitabesinden Akkoyunlu Sultanı Sultan Kasım tarafından 1500 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir. Bu yüzden de bu camiye Kasım Padişah Camisi de denilmektedir. Cami Şeyh Mutahhar’ın arsası üzerinde yapıldığından onun ismi ile anılmıştır. Caminin mimarı belli değildir. Minare dört kalın ve sade sütun üzerine oturtulmuştur. Gövde siyah beyaz taşlardan yapılmıştır. Minare üzerinde kitabesi vardır. Minare gövdesi kare olup, üzerinde bir balkon ve petek bulunmaktadır.