Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden polis memuru Tansu Aydın'ın Vietnamlı eşi Vu Yhuy Tuanvi Aydın, medyada yer alan, cenaze arabasında tabutun yanına uzanması görüntüleri ile ilgili olarak “Ben Budistim, bizde kaybettiğin kişiyle 7 gün birlikte kalabiliyorsun. Birdenbire kopmuyorsun” dedi.
Hürriyet yazarı Ayşe Arman, Vu Yhuy Tuanvi Aydın ile görüşerek, “Bizler cenaze arabasının arkasında, tabutun yanına binilmesine çok alışık değiliz. Sarstı bizi o fotoğraf. Siz o anda ne yaşadınız?” diye sordu. Genç kadın soruya şu şekilde cevapladı:
“Ben Budistim, bizde kaybettiğin kişiyle 7 gün birlikte kalabiliyorsun. Birdenbire kopmuyorsun.Bana, sevdiğin insanı bir kutuya koymak da yabancı. Biliyorum sizin dininizde de farklı, saygı duyuyorum. Ama beni de anlayın, hayattaki en değerli varlığımdı, ona yakın olmak istedim, tabutunun yanına uzandım.”
Önceki eşinden iki çocuğu olan Vu Yhuy Tuanvi Aydın, Tansu Aydın ile tanışma hikayelerini de anlattı. Tansu Aydın’ın Antalya’da yaşayan ablası ile çocuklarına İngilizce dersi vermesi vesilesi ile tanıştığını, böylece Antalya’ya geldiğini ve bu sırada da eşiyle karşılaştığını anlatan Vu Yhuy Tuanvi Aydın, “Diyarbakır'da görevliydi, bir günlüğüne gelmişti. Çok tuhaf bir şey oldu. Alamadık kendimizi birbirimizden. Her şeyi tanıdıktı, sanki yıllardır tanışıyorduk, o güzel sesi, bakışları, şefkatli hali. Hep özlediğim şeydi. Bütün bir hayat onu beklemiştim sanki. Biz küt diye âşık olduk” dedi.
Çocuklarının da eşine kendisi kadar düşkün olduğunu anlatan Vietnamlı eş, “Birlikte çocuk yapmak da istiyorduk” dedi. Tansu Aydın’ın da önceki evliliğinden bir kızı olduğunu ve kızını eski eşiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle bir yıldır göremediğini söyleyen Vu Yhuy Tuanvi Aydın, “Afyon'a gittik, 4 gün polis evinde kaldık. Yine kızını göremedi. Eşi göstermedi. Diyarbakır'a dönerken çok üzgündü. O sabah işe gitti, akşam da her zamanki gibi eve gelecekti ama gelemedi” dedi.
Ayşe Arman’ın Hürriyet gazetesinde “İşte tabutun yanına uzanan kadının hikâyesi” başlığıyla yayımlanan (1 Eylül 2015) röportajının tamamına ulaşmak için tıklayın.