Yaşam

Suriyeli translar anlattı: Biz savaştan önce de savaştaydık

'Arabistanlı bana iş vaadinde bulunmuştu. Ancak buraya geldiğimde gey olduğum için beni çalıştırmadı'

26 Ocak 2015 12:40

İstanbul LGBTİ misafirhanesi, bir aydır savaştan kaçan iki Suriyeli trans bireyi ağırlıyor. İkisi de 23 yaşında. “Biz savaştan önce de bir savaş yaşıyorduk” diyen Alex ile ülkesinde sadece gey göründüğü için 7 ay hapis yattığını söyleyen Mişa’nın tek hayali var: Avrupa’ya geçmek.

Hürriyet'ten Şehriban Oğhan'ın haberine göre, Tarlabaşı’nda bakımsız bir apartmanın üst katı. Sığıştıkları tek odada, üç kişiyle televizyon izlerken buluyoruz onları. Mişa ve Alex takma isimleri. Bu evde tanışmışlar. Yaklaşık beş aydır Türkiye’deler. Lübnanlı şarkıcı Carole Samaha gibi ünlülere makyözlük yapan Mişa, Şam civarında tehlikeli bir bölgede yaşadığından, daha ÖSO vur-kaç eylemleri yaparken, yani ‘savaş geliyorum’ derken ve daha liseyi bitiremeden terk etmiş ülkesini. Beyrut’ta 4 yıl makyözlük yapıp Mısır’a geçmiş. Mısır’da direniş başlayıp işsiz kalınca Arabistan’ın, orada çalışma izni alamayınca da, İstanbul’un yolunu tutmuş. İstanbul macerasını şöyle anlatıyor:

“Arabistanlı bana iş vaadinde bulunmuştu. Ancak buraya geldiğimde gey olduğum için beni çalıştırmadı. 3 ay Taksim’de kiralık bir evde yaşadım. Kiram 1500 dolardı.  Makyöz olarak inanılmaz bir CV’m var. Arapça, İngilizce ve Fransızca biliyorum. Ancak Türkçem ve çalışma iznim olmadığı için çalışamadım. Param bitince sorunlarım artmaya başladı. Tanıştığım biri aracılığıyla buraya (misafirhane) geldim.”

 

‘Memleketim silkip attı’

 

Alex ise lisansını turizm üzerine yapmış. Üniversiteye hazırlanırken açıklamış ailesine gey olduğunu. Ailesi kabullenemeyince bağları kopmuş. 5 ay önce ayrılmış Şam’dan. Nasıl ayrıldığını anlatırken hüzünleniyor:

“Ülkede asker ve silah miktarı artmıştı. Sokakta gezemiyordunuz. Benim askerlik görevim de vardı. Beni aslında memleketim silkip attı. Biz savaştan evvel de bir savaş yaşıyorduk. Tacizler, tehditler, şiddet, sataşmalar... Ülkeden çıkışımdan bir hafta önce bir asker çağırdı ve kimliğimi istedi. Sonra da tahrik etmeye başladılar. Dalga geçmeleri ve makas almak istemeleri olayın çığrından çıktığının göstergesiydi aslında. Artık can güvenliğimin olmadığı ortadaydı. Ülkeden çıkmaya karar verdim. Gasp, fidye, silahlı soygun artmıştı. Eskiden neşeliydim. Bunları yaşadıkça ve düşündükçe artık hüzünlü hale geliyor insan.”

 

Tam 7 ay ‘gey’ hapsi

 

“Sadece gey görünümünde olduğum için ben 7 ay hapis yattım” diye araya giriyor Mişa. O dönem 14 yaşında olduğunu hatırlatarak.

Yaşadığı taciz, tehdit ve şiddetin ayrıntılarına girmiyor ama “Birinin yargılanması için illa seks işçisi olması gerekmiyor şekliniz yetiyor zaten. Sadece geylere azap çektirmek için yapılmış işkence aletleri, kapattıkları özel yerler var” derken acı bir gülümseme beliriyor yüzünde. İkisi de gey yaşamın İstanbul’da Şam’dan rahat olduğunu söylüyor.  “İstanbul’da transların var olabildikleri gey kulüpleri gibi yerler var” diyen Alex’in sözlerini Mişa tamamlıyor: “En iyisi polisin size bir gey olduğunuz için karışmaması.”

Tek umutları Birleşmiş Milletler

SURİYELİ Mişa ve Alex’in tek hayalleri Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla geylerin yasalarla korunduğu Avrupa ülkelerine çıkmak. BM ile görüşmeleri sürüyor. 6 ay içinde İstanbul’dan ayrılabileceklerini düşünüyorlar. Peki savaş biterse ülkelerine geri dönmeyi düşünüyorlar mı?

 

‘Artık geri dönüş yok’

 

Alex yanıt veriyor: “Savaş olmasaydı kesinlikle Suriye’den ayrılmazdım, belki bir süreliğine çıkardım ama dönerdim mutlaka. Dışarıdan gelip şehre âşık olup orada yaşamaya karar verenler az değildir Şam’da. Ama artık geri dönmeyiz. Türkiye’den çıkamazsak sokaklarda trompet çalar, seks işçiliği yaparım. Türkiye’de bir hayat bulabilirim ama geri dönmeyi düşünmem.”