Günümüzde hayatın vazgeçilmez bir parçası olan bilgisayarların yaygın kullanımıyla birlikte bilgisayar yorgunluğu denen baş ağrısı, göz ağrısı, boyun ağrısı, sırt ağrısı, karpal tünel sendromu gibi birçok rahatsızlık daha sık görülmeye başladı.
Yrd. Doç. Dr. Muhsin Altunsoy Anneyiz Biz dergisinde yayımlanan haberde "Uygun oturuş, gözlük kullanımı, çevresel faktörlerin değiştirilmesiyle bu şikâyetlerin asgari düzeye indirilebileceğini belirterek bilgisayarların göze etkisi konusunda merak edilenleri yanıtladı:
Bilgisayar kullananlarda en sık karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
Bilgisayar kullanıcılarının yarısından çoğunda göz yorgunluğu, baş ağrısı, bulanık görme, gözlerde batma, sulanma bazen çift görme şikâyetleri uzun dönem bilgisayar kullanımıyla birlikte olabilmektedir. Görme sistemindeki bu tip bulgular vücut ve mental yorgunluğa neden olmakta ve buna bağlı olarak iş gücü kayıpları ortaya çıkmaktadır.
Göz şikâyetleri neden ortaya çıkabilir?
Bilgisayar yakın çalışma gerektiren bir durumdur. Yakın çalışmada görüntülerin daha iyi görülebilmesi için, göz içerisindeki kas uyum yaparak göz içerisindeki lensimizin kırıcılığının artmasını sağlar. Sürekli uyum yapıyor olmak, ağrı oluşturabilen bir süreçtir. Yine bilgisayar kullanımı esnasında klavye, ekran veya bakılan herhangi bir objenin uzaklıklarının birbirinden farklı olmasıyla uyum gücü miktarında sürekli değişimler olmakta ve cisimler arası geçişte ilgili objeye uyum sürecine kadar bulanık görmeler oluşabilmektedir. Bilgisayar ekranına ne kadar yakın bakılırsa uyum ihtiyacı o kadar çok artar. Uyumun gerekenden fazla ve uzun süreli yapılması durumunda göz çevresinde, başta ve ensede ağrılar oluşabilir. Gözlerde kuruluk buna bağlı olan yanma, batma, kızarıklık diğer belirtilerdir.
Göz yüzeyindeki gözyaşı tabakası zamanla buharlaşır. Buharlaşma öncesi tekrar ıslatılması için göz kapağının kırpılması gerekir. Normalde dakikada ortalama 25 kere gözlerimizi kırparız. Bilgisayara bakma veya herhangi bir dikkatle bakmada bu sayı dakikada 10'un altına, hatta 5-6'ya düşer. Bu durumda gerçek bir göz kuruluğu, yani gözyaşı üretiminde azalma olmadığı halde buharlaşmaya ve yeterli ıslatılmamaya bağlı olarak gözyaşı kuruluğu belirtileri ortaya çıkar. Çevre ısının yüksek olması ortam neminin düşük olması, göze yönlenmiş klima ve fanlar buharlaşma miktarını arttırır ve belirtileri derinleştirir. Kuruluk sonrası refleks aşırı gözyaşı salınımı ve buna bağlı sulanmalar da görülebilir. Bilgisayar ekranına aşağıdan bakmakta göz kapak aralığının normalden daha fazla açılmasına ve buna bağlı olarak göz kuruluğunun daha da artmasına neden olur. Kontakt lens kullanımında kuruluk şikâyetleri ortaya çıkabilir.
Çevreden gelen ışıklar, gün ışığının pencere üzerine yansıması ekrandaki kontrastı ve netliği değiştirir. Çevreden gelen veya monitör ışığının da gerekenden fazla olması göz bebeklerini normalden daha fazla küçülterek hem ağrıya hem de kalitesiz görmeye neden olur. Yine frekansı düşük monitörler titreme etkisi gösterir ve gözleri yorar. Bombe ekranlı monitörlerde merkez ve çevre arasında karakterlerin şekil ve büyüklükleri değişebilir.
Bilgisayar kullanımı göz bozukluğuna da neden olur mu?
Bilgisayarın gözlerini bozduğuna dair kesin bir kanıt yoktur ama çok yakından bakma myopi gelişimi için risk oluşturabilir. Bilgisayar kullanımında gözde ortaya çıkan rahatsızlıklar genel olarak durumsaldır. Bilgisayar kullanımı kesildiği ve normal alışkanlıklara dönüldüğü zaman bu şikayetler geçer. Bilgisayar kullanımında hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurları belirti verebilir. Hipermetroplarda uyum ihtiyacı normal kişilere göre daha fazladır. Yakın çalışmanın getirdiği ek uyum ihtiyacının da eklenmesiyle gözlerde ve çevresinde ağrı, baş ağrısı, ense ağrısı, aralıklı bulanık görme, gözlerde sulanma görülebilir. Bu şikâyetlerin kırma kusurundan kaynaklanması durumunda gözlük kullanımıyla bu sıkıntılar giderilir.
Bilgisayar kullanırken nelere dikkat edilmelidir?
• Gözlük ihtiyacı varsa gözlük kullanılmalıdır. Camların üstüne yapılan antirefle kaplamalar ultraviyole dalga boylarının göze gelişini azaltarak rahatlık sağlar.
• Dik ve rahat bir oturuş pozisyonu olmalıdır. Bacaklar yere dik, uyluk paralel, sırt ve kollar dik ön kol zemine paralel olmalıdır. Sandalye sırt destekli olmalı ve ayarlanabilir olmalıdır.
• Ekran parlaklığı kişinin en rahat ettiği parlaklığı seviyesinde olmalıdır.
• Ekranın üst kısmı kişinin göz seviyesi hizasında olmalıdır.
• Göz ve bilgisayar ekranı arasındaki mesafe 60 cm'den yakın olmamalıdır.
• Gözlerin sık kırpıştırılması gerektiği hatırda tutulmalı, bilinçli olarak yapılmalıdır.
• Ekran, klavye, mouse, bakılan kaynak birbirine yakın mesafede olmalıdır.
• Ekran yenileme hızı yüksek ve düz ekran olmalıdır. Yansımaları azaltan ekran veya ekran koruyucular kullanılabilir.
• Her iki saatlik çalışmadan sonra yaklaşık 10 dakika kalkıp dolaşılmalıdır.
• Fırsat buldukça uzak mesafelere bakılarak sürekli uyum halinde çalışan göz içi kaslar dinlendirilmelidir.