Medya

Süleyman Sarılar, 10. ölüm yıl dönümünde Mehmet Ali Birand'ı yazdı: İyi ki görmedin...

17 Ocak 2023 23:07

Süleyman Sarılar*

Bir avuçtuk.
Koca bir mermerde “BİRAND AİLESİ” yazan mezarın başında toplandık.
O koca mermerde sadece senin adın var.
Doğum tarihin 1941.
Ölüm tarihin 2013.
Daha dün gibi ama tam 10 yıl geçmiş.
Solumda biricik oğlun Umur, yanında Cemre hanım.
Sağımda da sana “İblis” diyen Hasan Cemal.
Kanal D’deki ekibinden Talip Korkmaz, Seçil Özer, Meltem Balcıoğlu, İsmail Özmeral, Hakan Kahraman, Şevval Şirin, 32. Ekibinden Mehmet Polat ve başımı çevirip göremediğim meslektaşların.
Doğum tarihin sorulduğunda 1941 demezdin ya, Cemre hanım nedenini söyledi bugün.
“Yaşlanmaktan korkardı” dedi.
Sahi hiç yaşlanmamıştın ki.
Hep acar bir muhabir gibi haber peşinde koşar, bizi nefes nefese bırakırdın.
Haber için sağlığını bile feda ettiğinin en yakın tanığıyım.
Bir yazımda “Gazetecilik tutkusunun yürüyen temsilcisi” demiştim.
Öyleydin.
Hasan Cemal sana “iblis” derdi.
Bunu ne kadar “hin” bir gazeteci olduğunu vurgulamak için yakıştırmıştı.
Çünkü atlatma bir haber için, farklı bir haber için şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemleri denerdin, denettirirdin.
Bugünlerin Türkiye’sinde gazetecilik “saraydan dikte edilen mesajlarla” sınırlandı abi.
Türkiye’nin “en büyük!” gazetelerinin birebir aynı kelimelerle aynı manşeti yayınladığını iyi ki görmedin.
Türkiye’deki televizyonların büyük bölümünün aynı başlıkla aynı anda canlı yayına geçtiğini iyi ki görmedin.
Medyanın büyük çoğunluğunun AKP iktidarı denetime geçtiğini iyi ki görmedin.
Hatta senin benim yıllarca çalıştığımız CNNTÜRK ve Kanal D, Hürriyet, Posta ve tüm yayın organlarıyla Doğan Medya’nın iktidar baskısıyla el değiştirip Demirören grubuna bir kuruş koymadan satıldığını iyi ki görmedin.

Mehmet Ali Birand (sağda), Süleyman Sarılar

İktidarın RTÜK Basın İlan Kurumu vs. gibi kurumları bir sopa olarak kullanıp medya sahipliğini değiştirdiğini kısman görmüştün, senden sonra tüm merkez medyaya da el koydu iktidar abi.
Aslında anlatacak o kadar çok şey var ki.
Medya senin bildiğin medya değil.
Gazeteci senin bildiğin gazeteci değil.
Televizyon habercisi senin bildiğin haberci değil.
Neredeyse medyanın tümü “iktidarın kontrolünde, iktidara rıza üretmek üzere konuşlandırılmış, iktidarın mesajlarını taşıyan iletkenler” haline dönüştürüldü.
İki siper var artık.
İktidar yanlıları
Muhalefet yanlıları.
İki siperden birbirlerine ateş ediyorlar
Gerçekleri öldürüyorlar.
Oysa senin haberciliğin taraf olmamaktan geçiyordu.
Hep “karşı taraf ne diyor” diye ensemizde boza pişirirdin.
Tek taraflı olmayalım derdin.
Öğretmen gibi değildin ama öğretirdir.
2000’de seninle çalışmaya başladığımda ne çok şey öğrendim.
Hayatının son 13 yılında birlikteyken hiç pes etmemeyi senden öğrendim, senden öğrendik.
Asla vazgeçmeyenlerdendin.
Asla sözünü esirgemeyenlerdendin.
Asla karşındakinin statüsüne bakmayanlardandın.
Ve asla yaptıklarını gözümüzün içine sokmayanlardandın.
Ve asla kat'a şöhretin kibrine kapılmayanlardandın.
Şöhreti sindirmene hayrandık.
Çaycıdan, şoföre, muhabirden editöre herkese fikrini sorarak, senin el vermenle şöhret olan “bazıları şöhret budalası” onca çırağına belki de ders veriyordun.
Çünkü bir şöhret makinası gibiydin.
Gazeteci milletinin deyimiyle kimleri “parlattığını” buraya yazsam sayfalara sığmaz.
Ama o parlattıkların bugün dört bir yana savruldular.
Merak etme çoğu gazeteciliğin ilkelerinden taviz vermedikleri için Çiğdem Anad gibi Can Dündar gibi sürgündeler.
Ya da işsizler.
Benim gibi.
Ama birde senin adından nemalananlar var ki
Sorma.
Onları iyi eğitememişsin be abi.
Gücün iktidarın yanında oluyorlar hep.
Hatta iktidara muhalifmiş gibi gözüküp, iktidar yalakalığı yapıyorlar.
Ama ofisboy'u bile gazeteci yaptığında güce tapacaklarını nereden bilecektin ki abi.

Hasan Cemal, Süleyman Sarılar, Umur Birand, Cemre Birand ve Ömer Karacan (soldan sağa)
Mehmet Ali Birand'ın mezarı başında

Can Dündar’ın belgeselinde “Hep hatırlanmak isterim. İyi bir insandı, iyi bir gazeteciydi. Demokrat bir insandı bu kadar yetecek bana” demiştin.
Cenaze törenindeki kalabalık hep hatırlanacağına şahitlik etti.
İyi bir gazeteci olduğuna, senin tedrisatından geçen ve her biri şöhret olan meslektaşlarım ile senin rekabet ettiğin/etmediğin tüm gazeteciler şahitlik eder.
Demokratlığına, kitaplarını okuyanlar, senin programlarına çıkıp her türlü siyasal görüşlerini rahatça savunan politikacılar şahitlik eder.
İyi insanlığına bizzat ben şahitlik ederim.
Benimle çalışan tüm eski ekibim şahitlik eder.
Senin bizzat temas ettiğin her insanın da şahitlik edeceğine eminim.

Senin Can Dündar’a son söyleşindeki gibi;
Seni hatırlıyoruz
İyi gazeteciydi diyoruz
Demokrat bir insandı diyoruz
En önemlisi de iyi bir insandı diyoruz.
İyi insandın Mehmet Ali abi…


*Gazeteci, eski Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni