Çevre

STK'lar Hasankeyf için bir araya geldi: "Geç değil!"

AP üyesi: Erdoğan'a bir mektup yazdım, Ilısu Barajı'nın durdurulmasını istedim

08 Haziran 2019 16:10

Ilısu Baraj Gölü projesi kapsamında su altında kalacak olan tarihi Batman'ın Hasankeyf ilçesinde, Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi'nin de aralarında bulunduğu 87 sivil toplum kuruluşu, '7-8 Haziran Hasankeyf Küresel Eylem Günü' çağrısı için bir araya geldi. Çevre örgütleri temsilcileri, "Hasankeyf için geç değil" diyerek mücadele çağrısında bulundu.

Yapımı devam eden Ilısu Barajı nedeni ile sular altında kalacak olan Hasankeyf'te 3. Hasankeyf Küresel Eylem Günü nedeniyle basın açıklaması yapıldı. Hasankeyf Yaşatma Girişimi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde organize edilen açıklamaya, İngiltere İşçi Partisi ve Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komite üyesi Julie Ward, HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Batman Belediyesi Eş Başkanları Songül Korkmaz ile Mehmet Demir ve HDP Batman İl Örgütü ve Eğitim Sen yöneticileri katıldı. "Hasankeyf kültürümüz Dicle doğamız!" pankartının açıldığı açıklamayı çok sayıda basın mensubu takip etti.

"Erdoğan'a bir mektup yazdım, Ilısu Barajı'nın durdurulmasını istedim"

Eylemde konuşan İngiltere Yeşiller Partisi Avrupa Parlamentosu üyesi Tulie Ward, baraj yapımının durdurulması için Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a mektup gönderdiğini belirtti. Tulie Ward, "Mektubumda Ilısu Barajı'nın durdurmasını yazdım" dedi.

Erdoğan'dan yanıt beklediğini ifade eden Ward, "Dil ve kültür çok önemlidir. Özelikle büyüyen nesil için kültür ve nesil çok önemli olduğunu biliyoruz. Biliyorum ki; Avrupa'dan birçok inşaat şirketi bu projeden çekildiler. Bu projenin çevreye uygun olmadığı için projeden çekildi. Arkamdaki yer 12 bin yıllık ve 9 uygarlığın yaşamış oldu bir yer. Burası sular altında kaldığında sadece Hasankeyf halkını değil, bütün dünya haklarını ilgilendiriyor. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir mektup yazdım. Mektubumda Ilısu Barajı'nın durdurulmasını istedim. Bir uluslararası politikacı olarak bir cevap almayı hak ediyorum. Kendi gözlerimle kültürel mirasların yok edildiğini, dokunulamaz mirasların yok edildiğini gördüm. Hem Amazon ve hem Brezilya'da yapılacak barajların durdurulması için de çalışıyorum. Burası dünyadaki bütün halklara aittir" ifadelerini kullandı.

"Dicle Vadisi'nin yok olmasını beraberinde getirecektir"

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, basın açıklamasını eyleme katılan kurumlar adına Zozan Şimşek yaptı. Yaklaşık 20 yıldır Hasankeyf için bir mücadelenin sürdüğüne vurgu yapan Şimşek, mücadelenin bugün de devam ettiğini söyledi. Yapılan mücadele ile 3 kez projenin durdurulduğunu hatırlatan Şimşek, "Ilısu Projesi baştan sona yanlış ve yıkım getiren bir projedir. Devlet yetkililerinin iddia ettiği 'yereldeki topluma sosyo-ekonomik yararı' olacağı tamamen bir aldatmacadır. Başta Hasankeyf olmak üzere Yukarı Mezopotamya bölgesinin önemli bir kültürel miras alanını sular altında bırakacağı gibi, 80 bin kadar insanı yoksulluğa sürükleyecek ve halen çok önemli bir biyo-çeşitliliğe sahip Dicle Vadisi'nin yok olmasını beraberinde getirecektir" dedi. Baraj ile birlikte Irak'ın tarımının olumsuz yönünde de etkileneceğini dile getiren Şimşek, "UNESCO Dünya Miras Listesinde bulunan ve Ortadoğu'nun en büyük sulak alanı olan Mezopotamya sazlıklarına ulaşan suda ciddi azalma, bu risklerin en başında gelmektedir" açıklamasında bulundu.

Şimşek, UNESCO'nun, belirlediği 10 kriterden 9'una sahip Hasankeyf'teki yıkıma sessiz kaldığını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), kültürel mirasın korunmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamına girmediği yönünde karar verip yıkımın suç ortağı olduğunu söyledi. Şimşek, "Hasankeyf için geç değildir! Bu dünyada inşaatı biten ve faaliyete geçmeyen baraj, nükleer santral ve başka projeler var. Oralarda son ana kadar mücadele etmiş ve kazanımlar elde etmiştir. Bizim de bu mücadeleyi başarıya ulaştırmamız için herkesi ve her kurumu yanımızda durmaya davet ediyoruz" diyerek sözlerine son verdi.