Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının sağlık sorunu olmasının yanında 'saygı' sorunu da olduğunu belirterek, " Benim maskem seni korur, senin masken beri korur. Bu kadar basit bir saygı kuralına bile saygı gösterildi mi? Maske mecburiyeti getirilene kadar, sürü bağışıklığı olmasa bile 'yürü' bağışıklığı yaşanmadı mı?" düşüncesini dile getirdi.
Özdil, "Maske takanlar yolunu değiştirerek adeta kaça kaça yürürken, maske takmayanlar inadına yapar gibi, maske takanların üstüne üstüne yürümedi mi?Otobüs durağında veya kırmızı ışıkta beklerken, inadına ensesinde dikilmedi mi? Birbirine saygılı toplumlarda, senin özgürlük sınırın, benim özgürlük sınırımın başladığı yerde bitmez mi? Senin maskesiz dolaşma özgürlüğün, maskeyle dolaşanların özgürlüğüne müdahale değil mi?" görüşünü savundu.
Özdil, "Virüsle aramıza mesafe koyalım lafı çok güzel ama… Etrafındaki insanlara saygı göstermeyenlerle aramıza nasıl mesafe koyacağız? Bir arada yaşayabilmek için illa polis veya zabıta mı gerekiyor? Almanya mesela… Veya Japonya. Güney Kore. Yeni Zelanda. Virüsle mücadelede başarılı olmalarının sebebi, sadece tıbbi midir, yoksa birbirine saygılı vatandaşlara sahip olmaları mıdır? Eğitimli-eğitimsiz, zengin-yoksul, ırk, din meselesi filan değildir. Duygu meselesidir. Sözlük anlamıyla saygı… 'Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu'dur." ifadesini kullandı.
Özdil, "Etrafına saygılı insanlarımızı elbette tenzih ederim. Yeni vaka sayılarının artması ve maske mecburiyeti getirilmesi sürpriz değildir.Çünkü, Koronavirüs salgını sadece 'sağlık sorunu değildir, saygı^ sorunudur." değerlendirmesinde bulundu.
Yazının devamı için tıklayın