Sözcü yazarı Emin Çölaşan, yeni kurulan Nefes gazetesinin arkasında hangi sermaye grubunun olduğu sorusunu gündeme getirdiği ikinci yazısında daha önc sorduğu soruya dair gazeteden hâlâ henüz bir yanıt verilmediğini ifade ederek "Nefes gazetesinin arkasında Rönesans Holding var mı, yok mu?" sorusunu tekrarladı.
Çölaşan, "Sözcü'den idecekleri belli olunca veda için gelen ve arayan bütün arkadaşlara sorduk: 'Gazeteniz hayırlı olsun da, bu işin arkasında 'büyük patron' olarak kim var?..' İlk şaşkınlığımızı o zaman yaşamıştık. Nefes'in yayın kadrosu üç aşağı beş yukarı belli olmuştu ama işin arkasındaki sermaye gurubu özellikle gizli tutuluyordu. Bu işin içinde bir iş var diyenlerin sayısı giderek artıyordu!" diye yazdı.
Nefes gazetesi yayın hayatına başladığı günden beri internet sitesine girdiğini belirten Çölaşan, gazetenin arkasındaki sermaye grubunun Rönesans olduğuna dair iddiasını şu sözlerle ifade etti:
"10 gün boyunca sitenin tepesinde sadece bir tek reklam vardı: Rönesans Gayrimenkul Şirketi. İkincisi yok! Şu bizim meşhur Saray'ı ve daha nice büyük inşaatları yapan büyük müteahhitlik şirketi... Tayyipgillerin en yakın güvenilir unsuru. Nefes ise Atatürkçü, laik Cumhuriyet'ten yana bir gazete. Rönesans'ın ne işi vardı orada! Yoksa gazetenin arkasındaki sermaye grubu acaba Rönesans mı idi! (Hemen bilgi vereyim, bu ilan dün siteden kaldırıldı.)"
"Soruyu her nedense görmezden gelip es geçtiler"
Daha önceki yazısını "Şimdi küçük ve basit bir soru soruyorum. Yeni çıkan ve başarılı olmasını dilediğim bu gazetenin arkasında (Rönesans'ın patronu, büyük para babası) Erman Ilıcak isimli iş adamı ile birlikte Tayyipgillerin iş alemindeki sağ kollarından biri olan Rönesans Holding var mı, yok mu?.." sözleri ile bitiren Çölaşan bugünkü yazısını ise şöyle sonlandırdı:
"Nefes'teki arkadaşlarımız Ümit Zileli ve Deniz Zeyrek dünkü gazetede benim yazıma yanıt verdiler ama bu soruyu her nedense görmezden gelip es geçtiler.
Oysa konumuzun ve benim yazdıklarımın temelini bu soru oluşturuyordu.
Bari fırsat bulmuşken bir daha sorayım:
Var mı yok mu!"