Sözcü gazetesi, İmtiyaz Sahibi Burak Akbay ile çalışanlarına yönelik ''FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri'' iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 4 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesine ilişkin olarak 143 iftiraya dava açıp sonuç alamadıkları belirtti. Gazete bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurduklarını aktararak "Adalete inanıyoruz ve tecellisini bekliyoruz" ifadesi kullanıldı.
Sözcü gazetesinin bugünkü (24 Mayıs 2017) nüshasında yayımlanan haber şöyle:
Varan 1: 143 iftiranın engellenmesi için dava açtık
Sözcü'yü hedef alan ve tamamı delilsiz, belgesiz iftiralardan oluşan haberlerin ana üssü Sabah, Takvim ve ahaber'in internet siteleri oldu. Avukatlarımız İsmail Yılmaz ve Ceren Yakışır, buralarda yayınlanan 143 adet yalan haberin erişime kapatılması ve kaldırılması için dava açtı:
Bu alçak iftiranın kaldırılmasını istedik
Dava dilekçemizde öncelikli talebimiz, Burak Akbay'a atılan “cemaat evlerinde yetişmiştir” iftirasının ‘iftira' olarak tescil edilmesi oldu.
Tarihe, mahkeme kaydıyla not düştük
Dilekçemizde FETÖ karşısındaki tavrımızı, kayıtlara da geçirdik.
Varan 2: Hâkimlik 'ifade özgürlüğü diye reddetti
İftiraların engellenmesi için yaptığımız başvuruyu İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği inceledi. Hakimlik, 2013 ile 2016 yılları arasında yayımlanan tam 143 iftira metniyle ilgili yaptığımız başvuruyu aynı gün sonuçlandırdı. Anayasa'nın 17'nci maddesinde kişinin manevi varlığının, 20. maddesinde özel hayatın, 22'nci maddesinde haberleşme, 25'inci maddesinde düşünce, 26'ncı maddesinde düşünceyi yayma, 28'inci maddesinde de basın özgürlüklerinin korunduğu hatırlatıldı. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesinde, “Herkes görüşlerini açıklama özgürlüğüne sahiptir” denildiği belirtilerek, başvurumuz, “Kişilik haklarını ihlal etme kastına dair bir kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle reddedildi.
Varan 3: Ret kararının kaldırılmasını istedik
Sözcü ve sahibi Burak Akbay, iftiraların engellenmesi talebini reddeden 6. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararına bir üst mahkeme olan İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz etti. İtiraz dilekçesinde de, Sözcü ve sahibinin, FETÖ ve FETÖ'nün elebaşı olan şahısla asla birlikte anılamayacağı, yan yana getirilemeyeceği, bunu yapmaya kalkanların iftiracı olduğu çok açık ifadelerle vurgulandı.
Varan 4: O görünmez duvar bir kez daha önümüzü kesti
İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, iftiraların engellenmesi talebimizi 4 satırlık bir kararla geri çevirdi. Hakimlik bir de, Türkiye'de medyanın kutuplaştığını hatırlatarak, “Siz de medya kuruluşusunuz. Aynı şekilde cevap verin” diye yol gösterdi.
Varan 5: Hâkimler savcılar Kurulu'nu haberdar ettik
İftiraları engelleme çabamızı geri çeviren hakimleri, Hakimler ve Savcılar Üst Kurulu'na şikayet ettik. Verdikleri kararın, kamu vicdanını yaraladığını belirterek, haklarında inceleme yapılmasını talep ettik.
Varan 6: İç hukuktaki son kaleye dayandık
Sözcü ve sahibi Burak Akbay, atılan iftiralar ve o iftirayı atanlarla mücadelelerinde iç hukuk yolları tükenince, son çare olarak Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
Dilekçede Sabah, Takvim ve ahaber'in internet sitelerinde, 2010 yılından bu yana Sözcü ve sahibi Burak Akbay aleyhine, “sistemli ve bilinçli olarak FETÖ terör örgütünün lideri Fetullah Gülen ile bağlantı kurmaya çalışıldığı” belirtildi.
Terör örgütü lideri Gülen'in fotoğrafının üzerine “Burak Akbay'ın fotoğrafının photoshop yöntemiyle yerleştirildiği” de vurgulandı. Anayasa Mahkemesi'nden, SÖZCÜ Gazetesi ile sahibini hedef alan ihlalleri tespit ederek, iftiralara ‘Dur' demesi istendi. Talebimiz, tüm safahatıyla tüm belgeleri eksiksiz, sığındığımız son merci olarak Yüce Mahkeme'nin önünde bekliyor.
Adalete inanıyoruz ve tecellisini bekliyoruz…