Çevre

Son facia Yunanistan'da; orman yangınlarında küresel ısınmanın da parmak izi var

İnsanoğlu, kendisi için koşması gerektiğini ne zaman anlayacak?

25 Temmuz 2018 18:29

Yunanistan'ın başkenti Atina'nın yaklaşık 20 kilometre kuzeydoğusundaki Penteli ve Rafina bölgelerinde başlayan ve kısa sürede ormanlık araziden mahallelere sıçrayan yangınlar, ülke ve kıta tarihinin son dönemlerdeki en büyük felaketlerinden birine yol açtı.

Şiddetli ve yön değiştiren rüzgârlarla kısa sürede farklı kollardan geniş bir bölgeye yayılan alevler sebebiyle 80'den fazla insan hayatını kaybetti. Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras, bu felaketi bir ‘trajedi’ olarak nitelendirdi.

Yunanistan’da meydana gelen bu yangın, küresel ısınmanın benzer felaketlerdeki rolünün de sorgulanmasına sebep oldu.

‘’Yunanistan ve Akdeniz kıyıları, önümüzdeki on yıllarda çöle dönüşecek…’’

Çevre meselelerine odaklanan, kâr amacı gütmeyen ABD'li Grist dergisinde yayımlanan Eric Holthaus imzalı makalede, Yunanistan’ın tarihinin en sıcak yılını yaşadığı ve bu durumun Avrupa genelinde ormanların kurumasında rol oynadığının altı  çizildi. Bu yıl, kıtanın normalin yüzde 43 üzerinde orman yangını yaşadığını da aktaran Holthaus; uzun yazların, yüksek sıcaklıkların ve yoğun kuraklığın yangın riskini yükselttiğine dikkat çekti.

Dünya genelinde artan yangınların insan aktivitesiyle doğrudan ilişkili olduğunu gösteren yeterli kanıt bulunduğunu da ifade eden yazar, Yunanistan ve Akdeniz kıyılarının önemli bir kısmının önümüzdeki birkaç on yılda çöle döneceğine dair tahminler yapıldığını da ekledi:

‘’Ve bu değişimin başladığına dair göstergeler de var.’’

Holthaus, ayrıca bölgede yaşanan orman yangınlarını durdurmanın da zorluğuna dikkat çekti. Kurumanın yoğunlaştığı yerlerde sıcak hava dalgalarının da çoğaldığını söyleyen Holthaus, şöyle devam etti:

‘’Yunanistan’da görüldüğü gibi aşırı güçlü rüzgarlar, zaten acil olan bir durumu kontrol edilemez hâle getirebilir, geçtiğimiz yıl Portekiz’de de gördüğümüz gibi mega-yangınlara sebep olabilir.’’

Bütün dünyanın tepesinde dolanan kıyamet

Bunlara ek olarak makalede, içinde bulunduğumuz temmuz ayının, dünya tarihinin en sıcak yıllarından birinin en sıcak ayı olduğunun altı çizildi ve yangın hadiselerinin dünyanın dört bir yanında görüldüğüne dikkat çekildi. Yazar, İsveç’in arktik dairesinin kuzeyinde çıkan yangınlar için Avrupa Birliği’nden acil yardım istediğine; 50 büyük yangın çıkan ABD’de 14 eyalette ciddi kuruluk yaşandığına ve Grönland’ın tarihinde ilk defa bir orman yangını yaşadığına değindi. Japonya’da ülke tarihinin en yüksek sıcaklığının kaydedilmesini takiben yine ülke tarihinin en büyük sel felaketlerinden birinin yaşandığını dile getirdi. Yaşanan felakette 127 insan hayatını kaybetmişti.

Bunlara ek olarak Afrika’da kıta tarihinin en yüksek sıcaklığının ve Umman’da tarihin en yüksek ‘en düşük gece sıcaklığı’nın ölçüldüğü de yazıda belirtildi. Holthaus, iklim bilimci Gavin Schmidt’in hesaplarını da aktardı ve 2015, 2016 ve 2017’den sonra sıcakların bir rekor daha kırdığını ve tarihin en sıcak yılının yaşandığını ifade etti. ‘’Önümüzdeki sene, daha da sıcak olabilir.’’

Yazar, dünyanın her yanında sıcak hava dalgalarının uzadığını ve şiddetlendiğini; bunun da önlenemeyen gaz emisyonun en açık kaydı tutulmuş ve ölümcül sonucu olduğunu belirtti.

‘’Orman yangınları için zemin zaten hazırdı’’

İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan, gazetenin çevre muhabiri Fiona Harvey’nin kaleme aldığı makalede ise kış aylarında yağması beklenen düzenli yağmurların yağmaması sebebiyle yeraltı su kaynaklarının kendilerini yenileyememesine dikkat çekti. "Bunun bir sonucu olarak da, sıcaklık 40 dereceyi aştığında, kurak alanlara hava dalgalarının da ulaşmasıyla orman yangınları için zemin zaten hazırdı’’ diyen Harvey, güçlü rüzgârların esmesiyle de yangınların geniş alanlara yayılabileceğini ve bunun -Yunanistan’da olduğu gibi- insanların ölümüyle sonuçlanan bir trajediye dönüşebileceğini dile getirdi.

Harvey’nin haberinde aktardığına göre Yunanistan Greenpeace Başkanı Nikos Charalambides, Avrupa genelinde ve kuzey ülkelerinde görülen sıcak hava dalgalarının, iklim değişikliğinin etkisini gösterdiğini ifade ediyor ve ağaç ekmenin ve orman idaresini geliştirmenin kuraklık, sıcak hava dalgaları ve yangınlara karşı doğanın daha dayanıklı olmasını sağlayacağını söylüyor. Ayrıca ormanların, bölge iklimi için soğutucu etkiye sahip olduğunun da altı çiziliyor.

Friends of Earth’ (Yeryüzünün Dostları) adlı iklim değişikliğine karşı kampanya yürüten sivil toplum kuruluşundan Rachel Kennerley’nin ise önceliğin yangınla mücadele tekniklerinin geliştirilmesine verilmesi gerektiğini söylediğini belirtiyor Harvey. Kennerley, şöyle devam ediyor:

”İklim değişikliğiyle beraber aşırı sıcak hava dalgalarının daha sık görülmesi bekleniyor. Bu da ormanların ve kırsal alanların daha kuru olacağı ve yangın tehlikesinin artacağı anlamına geliyor. Siyasetçiler bu olağan dışı hava koşullarını dikkate almalı ve atmosfere zarar veren iklim değişikliğini tetikleyen kirlilikle mücadele için acil adımlar atmalı.”

‘’En ağır darbeyi güney ve güney doğu Avrupa alacak’’

Avustralyalı The Sydney Morning Herald gazetesinin Avrupa temsilcisi Nick Miller’ın kaleme aldığı makalede ise Yunanistan’daki yangının 2014 yılında İsveç’te gerçekleşen ve ülke tarihinin en büyük felaketi olarak görünen yangından iki kat büyük olduğuna dikkat çekiliyor. İsveç’te yazların normalde 20’li derecelerde seyrettiğini de söyleyen Miller, bu yıl ortalamanın 30’un üzerinde olması ile yetkililerin orman yangınlarına karşı önlem almaya zorladığını belirtiyor.

Miller, geçen yıl AB tarafından yayımlanan raporda ‘küresel ısınmanın Avrupa’da orman yangını tehlikesini aşırı uçlara çektiğinin söylendiğini de hatırlattı:

‘’Bilimsel modelleme, en ağır darbeyi güney ve güney doğu Avrupa’nın alacağını göstermişti. Ve bu trend, kötüleşerek büyümeye güney yönünde devam edecek.’’

Ayrıca makalede, Avrupa’nın üçte birine yakınının (215 milyon hektar) orman olduğuna ve 2010 yılında yangınların yarım milyona yakın hektara zarar verdiğine, ancak bu sene yalnızca Portekiz, İspanya ve İtalya’da yaşanan orman yangınlarının bu sayının iki katına tekabül edeceğine dikkat çekti.

Miller, Doğu Anglia Üniversitesi’nde ‘iklim değişikliği araştırmaları ekibi’nin direktörü Profesör Corinne Le Quere’in ‘’Küresel ısınma, karbon emisyonları kontrol altına alınmadıkça devam edecek. Biz, küresel ısınma ile nasıl bizi koruyacak ve riskleri azaltacak bir şekilde mücadele edeceğimizi düşünmeliyiz’’ dediğini de aktardı.

Yunanistan’da yaşanan yangından kurtulanlardan biri, yangın sırasında ’’Tanrım, yalnızca kendimizi kurtarmak için koşmalıyız’’ diye düşündüğünü söyledi. İnsanoğlu, kendisi için koşması gerektiğini ne zaman anlayacak?