Bilim / Teknoloji

Son 200 yılda insan vücudunda değişen 6 şey

09 Mayıs 2020 08:25

İnsan türünün kökeni ve evrimi, genelde binlerce hatta milyonlarca yıllık süreçle anlatılır. Çünkü büyük çaplı değişiklikler için uzun bir süre gereklidir. Gerçekte ise sadece 200 yıllık süreçte dahi insan türünün değişikliği gözlemlenebilir.

İnsan vücudu, son 200 yıl içinde pek çok değişikliğe uğradı. Dönemin şartlarının değişmesi, teknoloji sayesinde hayatın daha da fazla kolaylaşması, tüm dünyayı etkileyen büyük savaşlar, GDO’lu ürünler. Sayabileceğimiz iyi veya kötü pek çok etken insanların hızlı bir şekilde evrim geçirmesine neden oldu.

İşte son 200 yılda insan vücudunda görülen değişiklikler...

Uzun boy

İnsan boyunun son 200 yılda büyük ölçüde arttığına dair kanıtlar yer alıyor. Özellikle Güney Koreli kadınlarda bu fark ortalama 20,2 cm gibi devasa bir sayı. İran’da ise erkekler 200 yıl öncesine göre ortalama 16,5 cm daha uzun oluyorlar.

Vücut sıcaklığı

Küresel ısınma uzun bir süredir Dünya’nın sıcaklığının artmasına neden oluyor. Vücudumuzda ise küresel ısınmayla ters orantılı bir soğuma söz konusu. Yani Dünya daha fazla ısındıkça insan vücudu soğuyor. 21. yüzyılda yaşayan erkeklerin 1800’lü yıllarda yaşayanlara göre 1.06 fahrenayt daha soğuk olduğu doğrulandı. Kadınlarda ise bu düşüş 0.58 fahrenayt olarak hesaplandı.

Erken ergenlik

Eskiye göre günümüzdeki çocukların daha önceden ergenliğe girdiğini fark ettiniz mi? Bu olay bilimsel araştırmayla da doğrulandı. California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, kızların yüzde 15’i 7 yaşında ergenliğe giriyor.

Bu oran 20. yüzyılın başlarında kaydedilen kayıtlardan 2 yıl daha erken. Çocukların daha önce ergenliğe girmesi daha hızlı büyümelerine neden oluyor. Bu da günümüzde yaşından büyük gösteren gençleri doğruluyor.

Yaşam süresi

Webtekno'dan Gürhan Kulaklı'nın haberine göre; beslenme, hijyen, sağlık sistemi ve teknolojinin gelişmesi gibi pek çok faktör, insan vücudunun yaşam süresinin daha uzun olmasını sağladı. İspanya’daki Santalucia Enstitüsü tarafından yayınlanan bir raporda, insan hayatının 120 yaşına kadar uzayabileceği öngörülüyor.

20. yüzyılın başlarında ise insan nüfusunun sadece yüzde 26,2’si 65 yaşının üzerine geçiyordu. Elbette burada çeşitli salgın hastalıkların önlenememesi, büyük savaşlar gibi etkenler devreye giriyor. Ayrıca, günümüzde gelişen sağlık sistemi sayesinde pek çok hastalık tedavi edilebilirken, eskiden pek çok insan çaresizlik içinde erkenden hayatını kaybediyordu.

Kaybolan vücut parçaları

İnsan vücudu, yaşadığı yaşam koşullarına göre ihtiyaç duymadığı organları da zamanla ortadan kaldırıyor. Örneğin, son dönemlerde pek çok insan yirmilik dişleri olmadan doğmaya başladı.

Bunun nedeni, tükettiğimiz ürünlerin eskiye göre daha kolay çiğnenebilir olmasından kaynaklanıyor. Çenemizi daha az yorarak yiyebildiğimiz yiyecekler sayesinde 20’lik dişlere ihtiyacımız kalmadı.

Evrim de nesilden nesile geçerken bu detayı ortadan kaldırıyor. Pek çoğumuzun vücudunda artık olmayan bir diğer vücut parçası ise palmaris longus kası. Dirsekten bileğe kadar uzanan bu kas, temelde tırmanmak için kullanılıyordu.

Obezite

İnsanların yaşam süresi yükselmiş olsa da bu daha sağlıklı olduğumuz anlamına gelmiyor. Evet yaşıyoruz, ancak bunun karşılığında daha sağlıksız bir hayat geçiriyoruz.

Dünya Sağlık Örgütü, obezitenin 1975 yılına göre üç kat arttığını duyurdu. 2016 verilerine göre 1,9 milyardan fazla yetişkinin fazla kilolu olduğu belirtilirken 650 milyondan fazlasının obez olduğu açıklanmıştı.

Uzmanlar, bu kontrolsüz artışın yeme alışkanlığı, fiziksel aktivite azlığı, eğitim, şehir planlaması, çevre, ulaşım ve pek çok diğer etkene bağlı olduğunu söyledi.