Gündem

Soma davasına yarına kadar ara verildi

Hayatını kaybeden madencilerin yakınları, 'En çok biz mağdur olduk' diyen maden patronunun duruşma çıkışındaki tavırlarına tepki gösterdi

15 Nisan 2015 15:03

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın ikinci duruşması, iddianamenin, ölen işçiler, müştekiler ve sanıkların kimlikleri ile sanıkların savcılık sorgusunda verdikleri ifadeler, bilirkişi, TÜBİTAK ve Emniyet Genel Müdürlüğü raporlarının yer aldığı 163 sayfadan oluşan ilk 8 bölümünün okunması tamamlandı. Duruşmaya, olayla ilgili savcılık değerlendirmesinin yapıldığı 9'uncu bölümle yarın sabah devam edilmek üzere ara verildi.

Ara verilmesinin ardından, sanıklar jandarma koridoru altında dışarı çıkartılırken, madenci aileleri "katiller" diyerek tepki gösterdi. Mahkemenin yarın müdahillik talebinde bulunanlarla ilgili ara karar vermesi de bekleniyor. 

 

'Biz nasıl yandıysak onlar da yansın'

 

Soma davasının ikinci duruşmasına 8 tutuklu, güvenlik gerekçesiyle farklı güzergahtan gece yarısı ilçeye getirildi. Ayrıca tutuklular için spor salonunun arkasına özel demir nezarethane de yapıldığı öğrenildi. Bu arada geçen duruşmanın aksine ölen işçilerin birinci derece yakınları, kimliklerini gösterip içeriye girdi, ilk günkü gerginlikler de yaşanmadı. Duruşma salonunda ise kargaşa yaşanmadı ancak hıçkırık ve ağlama sesleri vardı. Madenci yakınları, "Biz nasıl yandıysak onlar da yansın" diye tepkilerini dile getirdi.

Soma'da geçen 13 Mayıs'ta meydana gelen maden facİasında, hayatını kaybeden 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında “olası kastla öldürme", “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan dava açılan 8'i tutuklu 45 sanık, bir günlük aranın ardından özel olarak hazırlanmış kültür merkezinde ikinci kez hakim karşısına çıktı.

 

Gece gizlice getirildiler, özel nezarethaneye konuldular

 

Bu kez geçen duruşmada, SEGBİS (Ses ve görüntü bilişim sistemi) ile ifade verecekleri için tepkilere neden olan ve getirilmelerine karar verilen tutuklu sanıklar, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik de hazır bulundu. Tutuklu sanıklar, yattıkları Şakran Cezaevi'nden güvenlik gerekçesiyle gece yarısı alınıp yola çıkartıldı. Ayrıca daha yakın güzergah olan Soma üzerinden değil, Aliağa, Menemen, Manisa üzerinden Akhisar'a getirildi. Tutuklu sanıklar, polisin ve jandarmanın yoğun güvenlik önlemleri altında sabaha karşı spor salonuna alındı. Sanıklar burada kendileri için özel yaptırılan demir nezarethaneye konuldu. Duruşmaya CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Nurettin Demir, Mustafa Moroğlu, Musa Çam, Sakine Öz, Dilek Akagün Yılmaz ve Özgür Özel de geldi.    

 

Duruşmanın sanıkları

 

Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 8 kişi:
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan; maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik.

Tutuksuz yargılanan 37 kişi ise maden mühendisleri, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal'dan oluştu.

Mağdur avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Tutuklu sanıkların hazır olduğu, olağan yargılanmaya başlanmasını bekliyoruz” derken  mağdur avukatlarından Zeynel Balkız da, "Hem tutuklu sanıklar hem de kamu görevlileriyle ilgili taleplerimiz olumlu değerlendirildi. Pazartesi yaşanan olayların tekrarlanacağını, bir sorun çıkacağını sanmıyorum” diye konuştu.

 

'Hayallerimi bitirdiler'

 

Duruşma için 1 yaşındaki kızıyla İzmir'in Kınık ilçesinden gelen Yeşim Yılmaz, duruşmaya eşinin hesabını sormak için geldiğini anlattı. Sanıklarla "yüz yüze" olmak istediklerine işaret eden Yılmaz, "Bu ecel değil katliam. Kendilerini düşündüler, eşlerimizi düşünmediler. Çocuklarımızı yetim bıraktılar. Benim eşim 26 yaşındaydı, 3 kızımız vardı. Hayallerimizi, hayatımızı bitirdiler, 3 çocuğumla kaldım. Bugün mahkeme bitsin istiyorum, cezaları kesilsin. Ceza alırlarsa hem biz hem eşlerimiz daha huzurlu oluruz" şeklinde konuştu.

 

Polisten yoğun güvenlik önlemi

 

Polis ekipleri, olası olayların önüne geçmek için güvenlik önlemlerini de arttırdı. Hem duruşmanın yapılacağı kültür merkezinin çevresinde hem de duruşma salonunun içerisinde, jandarma ve polis, sayısı arttırıldı. Sanıklarla izleyeciler arasına iki sıra çevik kuvvet polisi etten duvar ördü. Aynı önlem sanık avukatları için de alındı. Bu arada geçen önceki günkü duruşmada izleyenler salona sığmazken bu duruşmaya katılımın az olduğu da dikkat çekti. Bazı ailelerin avukatların uyarısı üzerine duruşmaya gelmediği belirtildi.


Adliye önünde yoğun güvenlik önlemi alındı

 

İçeriye elektronik cihaz alınmadı

 

Soma davasının ilk duruşmasında, yaşanan tartışmalarla ilgili içeriden çok sayıda görüntünün sosyal medyaya sızması üzerine bu kez polisin bu yöndeki önlemleri de arttırıldı. Özellikle basın mensuplarının, içeriye dizüstü bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerini sokmalarına izin verilmedi.

 

Duruşma saat 10:00'da başladı, gözyaşları sel oldu

 

Tutuklu 8 sanık, jandarma kordonu altında salonda ayrılan bölüme alındı. Jandarma ekibi, sanıkların etrafında çember oluşturarak, güvenliklerini sağladı. Duruşma salonundaki sanıklar ile müşteki ve mağdurların bulunduğu oturma grupları arasındaki iki sıraya ise çevik kuvvet ekibi yerleştirildi. 400 kişilik salonun orta kısmı müşteki ve mağdurlara ayrılırken, sağ kısıma basın mensupları ve izleyiciler, sol kısma ise avukatlar oturtuldu.

Duruşmaya 8 tutuklu, 19 tutuksuz sanık katıldı. Tutuklu sanıklar Can Gürkan ve Ramazan Doğru'nun takım elbise, kravatlı olduğu görüldü.
      
Duruşma başlamadan önce mahkeme başkanı salonda uyulması gereken kuralları hatırlattı.
      
Daha sonra söz alan müşteki avukatları, salon dışında bazı madencilerin yakınlarının kaldığını belirterek, bu kişilerin içeri alınmasını, kendilerinin duruşmayı ayakta takip edebileceğini söyledi.
      
Mahkeme başkanı, salona giremeyenlere bir sonraki duruşmalarda öncelik verileceğini ifade ederek, bu talebi reddetti. Bunun üzerine avukatlar, kendilerinin salon dışına çıkabileceğini, yerlerine ailelerin alınmasını önerdi. Mahkeme başkanı, bu talebi de karışıklık yaşanacağı gerekçesiyle kabul etmedi.
      
Duruşma başladıktan sonra Mahkeme Başkanı, kimlik tespiti için mikrofonu ailelere verdi. Ölen eşinin, oğlunun ya da kardeşinin isimlerini söyleyen madenci yakınları gözyaşlarına boğuldu. İsimlerini söyleyen aileler, “Yavrumuza, kuzumuza doyamadık”, “Kocam daha çocuğunu göremedi. Biz nasıl yandıysak onlar da yansın”, “Saymakla bitmeyiz. Hesabınızı veremezsiniz” derken, madenci yakını bir kadın baygınlık geçirdi. Maden şehidi İsmail Coşkun’un eşi olduğunu söyleyen bir madenci yakını ise “Taşeron, kefen yerine naylona sarılan İsmail Coşkun’un eşiyim. 10 aylık çocuğum var. Nasıl yaptınız? Nasıl kıydınız, 28 yaşındaydı” diyerek sinir krizi geçirdi.

Bir madenci yakını “432 yetim baba diye toprağı paralıyor, sizi Allah’a havale ediyoruz” diye isyan etti. 

Geçen duruşmada Mahkeme Başkanı'nın koyduğu kurallar çerçevesinde salonda bağırma ve kargaşa yok ancak hıçkırık ve ağlama sesleri var.

 

Aylık gelirleri tepki çekti

 

Duruşmada tutuklu sanıkların kimlik tespitine geçildi. Bir numaralı sanık Can Gürkan'a işi ve geliri soruldu. Soma A.Ş. CEO'su Gürkan, mesleğinin finans olduğunu belirtti ve gelirinin olmadğını söyledi. Bu söz üzerine salonda bir anda uğultu oldu ve 'yalan' sözleri yükseldi. İşletme Müdürü Ramazan Doğru ise gelirinin 37 bin TL olduğunu söyledi.

Sanıklardan maden mühendisi ve işletme müdürü Akın Çelik aylık gelirinin 12 bin TL, maden mühendisi ve işletme müdür yardımcısı İsmail Adalı 7 bin TL, maden mühendisi Erkan Ersoy 5 bin TL, maden teknikeri Mehmet Ali Gürsoy Çelik 3 bin 200 TL, maden mühendisi Yasin Kurnaz 2 bin 800 TL ve maden mühendisi Hilmi Kazık da 2 bin 800 TL olduğunu belirtti. Aileler, her aylık gelirin söylenmesi sonrasında “yalan” diyerek tepki gösterirken, mahkeme başkanı ailelerin tepki göstermemesi için uyarıda bulundu.

Duruşmada 238 sayfalık iddianamenin okunmasına geçildi. 

 

Sanıklar hakkında istenen cezalar

 

Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen 13 Mayıs'ta, 301 işçi hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Faciadan yaklaşık 6 ay sonra Soma Cumhuriyet Savcılığı 3 Kasım'da fezlekeyi hazırlayıp Ağır Ceza Mahkemesi mevcut bulunan en yakın Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Akhisar Cumhuriyet Savcılığı ise fezlekeyi inceleyip, hazırlamış olduğu iddianameyi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne 10 Kasım'da sundu. İddianameyi inceleyen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi de 25 Kasım'da 4 noksan madde sebebiyle savcılığa iade etti. Bunun üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı iddianamenin iadesine itiraz etti. İddianame bu defa Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi ise eksikleri iki maddeye indirdi. Bunun üzerine geçen Aralık'ta Soma Savcılığı'na dönen dosyada eksiklerin giderilmesi için yeniden çalışma yapıldı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 mart tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, “olası kastla öldürme'' suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama'' suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istedi. Tutuksuz 37 zanlı için de, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmaö suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi.

 

Bazı madenci yakınları salona alınmadı

 

Duruşmaya yaklaşık 35 madenci yakını alınmadı. Ölen madenci yakınlarının avukatlarından Özgür Karaduman, ailelere yaptığı açıklamada yaklaşık 450 kişilik salonun duruşma salonu haline getirildiğini ve tamamen dolduğunu söyledi. Salon yakınlarında 500'ün üzerinde mağdur olduğunu belirten Karaduman, "Duruşmaya ara verildikten sonra biz mağdur avukatlarının bir kısmı dışarı çıkıp, sizi içeri aldıracağız" dedi. Bu sırada bazı şehit yakınları "Siz niye çıkıyorsunuz, sanık avukatları çıksın" diye bağırdı.

 

Emniyet Müdürü: Bu acının ne olduğunu iyi biliriz

 

Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren de mahkeme önünde bir açıklama yaptı. Emniyet Müdürü Ceren açıklamasında "Biz de teşkilat olarak çok şehit verdik. Bu acının ne olduğunu çok iyi biliriz. Kimseyi mağdur etmek istemiyoruz. Bugün aldığımız önlemlerle şehit ailelerin salona daha rahat girmelerini sağladık. Maalesef salonun yetersiz kapasitesi sıkıntılara neden oluyor. Polisler olarak münferit grupların sızmamasına dikkat ediyoruz. Davanın selametle yürütülmesi konusunda her türlü önlemi aldık" diye konuştu.

İlgili Haberler