Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından da tanınan oyunlar, dünyada isminde "Olimpiyat“ kelimesini kullanmasına izin verilen, klasik Olimpiyatlar dışındaki tek etkinlik.
'Özel Olimpiyatlar', engelli sporcular için dünya çapında düzenlenen dev bir organizasyon. Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından da tanınan oyunlar, dünyada isminde "Olimpiyat“ kelimesini kullanmasına izin verilen, klasik Olimpiyatlar dışındaki tek etkinlik. Sadece fiziksel engellilerin katılabildiği Paralimpik Oyunları‘ndan farklı olarak, Özel Olimpiyatlar’da zihinsel engelli sporcular da yarışıyor. Organizasyonun ulusal ayakları da büyük ilgi görüyor. Almanya’nın Düsseldorf kentinde süren ve cuma günü sona erecek olan Özel Olimpiyatlar’a yaklaşık 4 bin 800 sporcu katılıyor.
Engellilerin topluma katılımı hedefleniyor
"Bırakın kazanayım, ama kazanamazsam da, bırakın cesurca yapabileceğimin en iyisini yapayım.“ Düsseldorf'ta düzenlenen Özel Olimpiyatlar’ın açılış töreninin en parlak anları, organizasyon meşalesinin yakılması ve bu sözlerle dile getirilen Olimpik yemindi. Müsabakaların, engellilerin topluma katılımına destek olması hedefleniyor. Oyunların bir parçası olan "Birleşik Müsabakalar“ da bu fikrin bir parçası, zira burada engelliler ile engelli olmayanlar bilikte yarışıyor.
Düsseldorf’ta toplam 18 dalda müsabaka yapılıyor. Binicilik ya da bovling gibi kişisel spor dallarının yanısıra futbol ve basketbol gibi takım sporları da büyük ilgi görüyor. En çok katılımcı da zaten 1000’in üzerinde sporcu ile futbol dalında.
"Duygular, bizim oynadığımız turnuvalardan bir kademe daha fazla"
Oyunların iyi niyet elçisi ise, Borussia Düsseldorf forması giyen dünyaca ünlü masa tenisi yıldızı Timo Boll. Aslında 33 yaşındaki sporcunun takvimi tıka basa dolu. Gümüş madalya kazandığı Tokyo’daki Dünya Şampiyonası’ndan henüz dönen Boll, şimdi de müsabakalar için Çin’e uçmaya hazırlanıyor. Ancak yine de Özel Olimpiyatlar’ın reklamını yapmak için büyük çaba gösteriyor. Timo Boll, "Özel Olimpiyatlar duygusal açıdan çok yoğun geçiyor. Sevinç katıksız ama hayalkırıklığı da öyle. Bu duygular, bizim oynadığımız turnuvalardan bir kademe daha fazla. İnsanın yüreğinin en derin noktalarına dokunuyor bu karşılaşmalar. Muhakkak gidip görülmesi gerek bence.“ şeklinde konuşuyor.
Sıcak atmosfer
Olimpiyat Köyü‘ne adım attığınızda, hemen herkesi kucaklayan, sıcak bir atmosferle karşılaşıyorsunuz. Sporcular, destekçileri ve ziyaretçileri arasında çok çabuk kurulan bir iletişim mevcut. 10 yıldan bu yana hem ulusal, hem de uluslararası alanda Özel Olimpiyatlar’da sporculara eşlik eden Suttgartlı fotoğraf sanatçısı Luca Siermann da bunu doğruluyor. "Bu candanlık, sıcaklık ve duygusallığı, ancak siz kendiniz de yaşarsanız anlayabilirsiniz. Sporcularla hiç bir iletişim engeli yok. Diğer büyük turnuvalarda, müsabakalara katılan sporcularla aranızda genelde ciddi mesafe olur. Ama burada durum tam tersi." diyen Siermann, insanın kendisini hemen Özel Olimpiyatlar ailesinin bir ferdi gibi hissettiğini vurguluyor.
Düsseldorf Belediyesi’nde sanatçının sporcuların büyük formatta portrelerinden oluşan bir fotoğraf sergisi düzenlenirken, şehrin sokaklarında da dev reklam posterlerine rastlamak mümkün. Mönchengladbachlı masa tenisçisi Olli Burbach da Özel Olimpiyatlar’ın reklam kampanyasında görünen isimlerden. 23 yaşındaki raket, basınla konuşurken verdiği seri cevaplarla da sempati topladı. İdolü ve oyunların iyi niyet elçisi olan Timo Boll ile biraz masa tenisi oynadıktan sonra Avrupa Şampiyonu sporcudan birkaç tüyo alıp almadığı sorusuna Burbach, "Bu konuları masa tenisçiler sadece aralarında konuşur, söyleşilerde dışarı sızdırmaz.“ şeklinde yanıt veriyordu.